ten

1.7K 140 22
                                    

Jinwoo'yu bana doğru gelirken görünce dayanamayıp ona sarılmıştım. Onun da bana sıkınsıkı sarılması bir olmuştu.

Sarılmamız bittiğinde arkamı döndüğümde herkesin bize baktığını görmüştüm. Her zaman ki sazan Youngbeen lafa atlamıştı.

"Bu Baekhyun'un benden sonra en çok sevdiği kişi Jinwoo. Benim kuzenimdir."

"Tanıştığıma memnun oldum." deyip eğilmişti benim canım arkadaşım. Herkesle tek tek tanışmıştı. Yumeki ile de tanışması biraz beni germişti. Ama önemli değildi yersiz asabiyet insanı değildim ben!

"O zaman napıyoruz Jinwoo?"

"Tabi ki de beni en sevdiğim noddle'cıya götürüyorsunuz."

"Özledin değil mi?"

"Özledim tabi ki Bacon'um. Ama ilk önce sizin eve gitmemiz gerekiyor." deyip yanağımı sıkmıştı.
Bana Bacon lakabını ilk söyleyen kişiydi o.

"Neden? Bizim evde ne var?"

"Sana Osaka'dan aldığım hediyeler var."

"Ne? Neler aldın?"

"Sürpriz tabi ki Bacon!"

"Yoda o zaman yarın okulda görüşürüz. Biz gidiyoruz."

"Görüşürüz Baek. "

Üzüldüğünü bariz bir şekilde görmüştüm. Ama misafirime de sen eve git diyemezdim. Çünkü Jinwoo'dan haberim yokken aklımdaki şey Chanyeol'e kıyamayıp Youngbeen ile gitmekti yanlarına. Belki bende Youngbeen ile oyalanırdım, Chanyeol Yumeki ile ilgilenirken.

Sonra Sehun, Jongin , Youngbeen, Jiwoo ve ben yürümeye başladık. Dışarıdan biraz kalabalık bir grup duruyorduk kabul. Sehun ve Jongin basket oynayacaklarını söyleyip Jonginlerin evine üstlerini değiştirmeye gitmişlerdi. Onlara katılmamız gerektiğini de not olarak eklemişlerdi.

Bizim eve girdiğimizde Youngbeen ve Jiwoo'yu hemen odama doğru götürüp mutfağa atıştırmalık almak için girdim. Odaya girdiğimde Youngbeen'in yüzünde büyük bir sevinç ile elinde bir şey tutuyordu. Ne olduğuna bakmak için eğildiğimde çok güzel bir Japon tasarımı sweat olduğunu gördüm.

"Umarı bana da böyle şeyler almışsındır Jiwoo."

"Sana daha güzellerini aldım Bacon'um."

"Haydi göster o zaman."

"Ama yanağa bir öpücük isterim."

İstediği şeye gülerek hemen öpmüştüm onu. Çantadan bana bir "Lucky Cat" çıkarmıştı. Uzun zamandır bunu asıl imal edilen yerinden almak istediğimi biliyordu. Önceki Lucky Cat'imi babam Japonya'dan getirmişti. Aynı günün akşamı daha hediyesini yeni açmışken öldüğü haberi gelmişti ve elimde sadece o olduğu için yere düşmüş ve parçalara ayrılmıştı.

Hemen sarıldım ona. Böyle bir şey alması hoşuma gitmiş. Ve unutmaması duygulandırmıştı. Çünkü o gün yanımda yine Jinwoo ve Youngbeen vardı. Markasını gördüğümde gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı. Gerçekten babam konusunda duygusal bir insandım.

Hemen Youngbeen "Üçlü sarılma!" diye bağırmıştı. Ve beni kucaklamışlardı. Gözyaşlarım kesilmiş yerini gülümsemem almıştı. Gerçekten insanı mutlu ediyorlardı. Hemen "Lucky Cat"imi odanın en güzel yerine yatağımın yanındaki komidine koydum.

Diğer hediyeleri de açıp Jonginlerin yanına doğru yola çıktık. Gittiğimizde Jinwoo oynayamayacak kadar yorgun olduğunu söylemişti. Bende oynamıyordum zaten. O yüzden ikimiz kenara geçip muhabbet etmeye başlamıştık. Diğer üçlü ise basket oynuyordu.

beauty // chanbaekWhere stories live. Discover now