nineteen

1.2K 120 45
                                    

"Pekala Baekhyun'da dinlemeyi kabul ediyorsa anlatayım hemen."

"Devam et Chanyeol."

"Umarım anlattıklarımın sonunda Yoda olabilirim."

"E o zaman ben kalkıyorum." Kalkıyomuş gibi yapınca hemen telaşlanıp kolumdan tutmuştu. Zaten tutmasaydı da nereye gidecektim ki?

"Başlıyorum. Öncelikle Baekhyun seni çok seviyorum. Sabah gerçekten hiçbir planım yoktu. Sadece Jonginlerle basket oynayıp eve gitmeyi planlıyordum. Daha sonra Yumeki geldi ve hemen gitti biliyorsun. Sonra bana mesaj çekti. Ve sende bana mesaj geldiğinde kimden diye sordun. Onu sevmediğini bildiğim için ve o güzel moralin bozulmasın diye pembe bir yalan söyledim sana. Daha sonra sen Youngbeen'le gittin bende Sehunlarla. Biz basket oynarken Junmyeon ayağını büktü ve bizde o öyle kenarda oturmasın diye evlere dağılmaya karar verdik. Daha sonra ben noddle yemek için markete gittim. Yumeki'de oradaydı. Bana çok ısrar etti , reddettim başta gerçekten. Hatta sadece başta da değil 3-4 defa reddettim. Sonra kabul etmek zorunda kaldım. Neden bende bilmiyorum. Belki de yakın arkadaşım olduğu içindir. Sonra oraya gidip yemek yemeye başladık. Sonra seninle karşılaştık işte."

"Peki sana nerde olduğunu sorduğumda neden yalan söyledin? Eğer ben orada olmasaydım, böyle bir şeyden haberin bile olmayacaktı. Tabi o gün fotoğraf çekilip Yumeki bana atardı ama."

"Ah orasını da anlatayım. Oraya gittiğim için sana haber vermedim çünkü onunla bir yere gittiğim için aramızın gerilmesini istemedim. Sonuçta o da benim arkadaşım Baekhyun. Hatta eski bir arkadaşım. Ve sende hoşlanmadığın için bunu sana söyleyerek kalbinin kırılmasını istemedim. Senden de iş diye bahsetmedim. Hemen gelicem dedim sadece ona. Peşimden gelip aranızda atışma olmasın diye."

"Chanyeol sence de bana söyleseydin ve olaylar böyle olmasaydı daha iyi olmaz mıydı?"

"Tabi ki Baekhyun. Ama o an bunu düşünemedim işte."

"Ve benim ondan hazetmediğimi biliyorsun. Bana gıcık davranıp laf sokuyor ve bana ikinizin fotoğrafını atmıştı. Ve bana yanlışıkla attığını söylüyordu. Bir, ben okula daha yeni geldim telefon numaramı nerden buldu ; iki, C harfi nerde B harfi nerde. Değil mi sencede?"

"Burda Bacon'a hak vermeliyim Chanyeol."

İkimizde sıçramıştık bir anda Jongin konuşunca. Konuşmaya o kadar çok dalmıştım ki onların da burada olduğunu unutmuştum. Anlaşılan Chanyeol'da öyle olmalıydı ki o da tepki göstermişti.

"Sizin utanmanız yok mu bizim konuşmalarımızı dinliyorsunuz!"

"Onu bunu bırakta Chanyeol. Baekhyun ben Chanyeol'ün gözündeki pişmanlığı gördüm. Bakışlarının yumuşamasından senin de gördüğünü düşünüyorum. Değil mi Sehun?"

"Tamamen katılıyorum Puppy."

"Chanyeol bir daha birbirimize haber vermeden hiçbir şey yapmak yok."

"Hayatta!"

"Zaten bende Yoda'dan uzak kalmak istemiyorum."

"Tanrım tekrar Yoda oldum. Teşekkür ederim sana!"

Dördümüz birden gülmeye başlamıştık. Eski halimize döndüğümüz için mutluydum. O bana öyle bakarak açıklama yaparken içimde bir kırgınlık kalamazdı zaten. Onun mutlaka bir açıklaması olduğunu hep biliyordum. Ve akşam saatlere kadar oturup muhabbet etmiştik.

Sabah okula gitmek için her zamanki gibi benim kapımın önünde buluşmuştuk. Üçümüz eğlene eğlene ilerliyorduk. Sonra Chanyeol kolunu omzuma atıp kulağıma eğilmişti.

"Bugün çıkışta seni Jinwoolarla gittiğin yere götürücem. Ama söz verdiğim gibi randevu şeklinde."

"Ha Yumeki ile gittiğin yere?" hemen kaşları havaya kalkıp kendini koruma ses tonuna geçmişti.

"Ama Baekhyun bu konuyu aştığımızı düşünüyordum."

"Tamam şaka yaptım. Bir daha açmayacağım. Gidelim o halde."

"Kimseye bundan haber verme. Bizi takip edip zorla peşimizden gelmeye çalışırlar."

"Aramızda." Bende ona fısıldayınca gülüşmüştük.

"Yah siz ikiniz! Artık sizinle bir daha gelmeyeceğim okula falan. Hep böyle yapmak zorunda mısınız siz?"

İkimizde ona dönmüştük. Yüzündeki ifade o kdar komikti ki. İsyan ederken yürümeyi bırakmış olmalıydı ki biraz geride kalmıştı. Chanyeol ile birbirimize bakınca nasıl bilmiyorum ama aynı şeyi düşündüğümüzü anladım. Daha sonra ikimizde birer kolundan tutup çekelemeye başladık.

"Ama Bubu biliyorsun ki biz daha yeni bir çiftiz. Bunların olması normal."

"Umrumda değil yeni veya eski olmanız. Beni tek bırakmayın yeter."

"Tamam ağlamayı bırak. Bu arada Baekhyun bir daha Jongin'e Bubu deme."

"Neden? Çok tatlı bir lakap."

"Anlamı bebeğim demek çünkü!"

"Ah Yeol. Seninle ne yapıcağım bilmiyorum. Bebeğim ne demek? Senden bir parça demek , senden çıkan bir parça demek. Yani kıskanmayı gerektirecek bir şey yok."

"Şimdi bana da bebeğim diyorsun ona da. Benim ondan ne farkım kaldı." Biraz haklı gibiydi.

"Tamam Chanyeol söz söylemeyeceğim bir daha."

"Baekhyun!" İsmimin bağırışıyla arkamı döndüm.

"Kasper?"

beauty // chanbaekWhere stories live. Discover now