BÖLÜM 11 •Oyun Zamanı•(Part-2)

49.7K 1.4K 963
                                    

''Ya lütfen.''

''Senden bir şey sakladığım yok Charlotte. Neden inanmıyorsun?'' diye direttim önden yürürken. Sabah okula geldiğimden beri gülümsediğimi söylediği zamandan beri sonunda aşık olduğumu söyleyip duruyordu.

Ah, ben ve aşık olmak? Hadi ama...

Neden bahsediyoruz.

''Sen aklına sinsi bir olay gelmediği sürece sırıtmazsın. Ya da bir yaramazlık yaptığında...'' diye direttiğinde bu kıza bir ara beni böyle iyi tanıdığı için geçirmeyi aklıma kazdım.

Ama bir ara...

Şuanda ondan kaçmakla meşguldüm ki eğer kalmayıp kafasına geçirirsem üçüncü dünya savaşı çıkardı. ''Yok öyle bir şey.'' dediğimde kolumdan tutuldum ve ona doğru çevrildim.

''Bana bak Ryn. Yeme beni. Böyle devam edersen gider Ryn aşık olmuş diye afiş bastırır üniversitenin her yerine asarım, kapıya da iki tane öğrenci bulur gelen geçen herkese dağıttırırım. '' dediğinde kaşlarımı çattım. 

Tam ona cevap verecektim ki arkamdan bir ses duydum.

''Adryn?''

SİKTİR.

Arkamda duyduğum tanıdık erkek sesiyle dudaklarımı yalarken yutkundum ve Charlotte'un açık kahve gözlerini takip ettim. Ay, arkamdaki lütfen tahmin ettiğim şahsiyet olmasın. Lütfen!

Omzuma dokunan elle istemsizce yanaklarımı ısırmaya başlamıştım.

''Sen aşık mı oldun?'' diye biraz hırıltılı sesiyle konuştuğundan derin bir nefes alıp verdim. 

Sıçtığımın...

Ben durmuş bir cevap verme gereksinimi bile duymazken yanımdaki Charlotte'un sesini duydum.

''Bu seni hiç alakadar etmez.''

''Ben Ryn'e sordum.'' diyerek sert bir şekilde konuştuğunda sesindeki tını yüzünden yerimden sıçradım. Dudaklarımı yalayıp kuruluğunu yok ettiğimde dudaklarımı araladım.

''Gerçekten seni ilgilendirmeyen şeylere-''

''Charlotte bize izin verir misin?''

''Hayır.''

''Charlotte!''

Charlotte bağırması ile konuşmaya karar verdim. Artık birinin bu çocuğa haddini bildirmesi gerekiyordu. ''Oldum ya da olmadım, ne fark eder?'' 

''Seni her gün düzen bir adamı unutup, nasıl birden aşık olabiliyorsun?'' 

''Yenisini bulmak zor olmasa gerek.'' dediğimde düzmek kelimesini kullandığı için ona sinirlenmiştim. Hemde bana!

Bir orospu gibi hissettirmesi canımı sıkmıştı. Ama bana kaşlarını çatması ile geri adım atmamı sağlamıyor hatta daha fazla üzerine gitme isteğimi arttırıyordu.

O ise bana doğru gelmeye başladı.

''Yenisini istemiyorum.''

''Neden?'' Bana doğru sinsi bir kurt gibi yaklaştığında bende ona doğru bir adım attım ve kollarımı göğsümde birleştirip kaşımın tekini havaya kaldırdım.

''Çünkü seni seviyorum.''

''Beni seviyorsun öyle mi? Duydun mu Charlotte beni seviyormuş.'' diyerek sahte bir kahkaha attım.İşte şimdi feci bir şekilde sinirlenmiştim. 

''Bu sevgi ne zaman ortaya çıktı? Benim boynuzlarımı çıkarmadan önce mi yoksa boynuzladıktan sonra mı? Ha Simon, söylesene!'' üzerine doğru bir adım attım.

BENİM KÜÇÜK KADINIM (+18)Where stories live. Discover now