7

211 32 22
                                    

İnsanların yaşadığı kirli hayatları düşünüyorum. Çoğu kişi bunu isteyerek yaşamadığına eminim.Bir belaya bulaştığın da kaçış noktası en güvenli yerdi. Nereye kaçmalıyım?
Uzun bir hayatım varmış gibi hissediyorum ama önümdeki yollarım tamamen kapanmış. Dayanıksız bir ipin üzerinde dengede kalmaya çalışan biri gibi çaresizim.Düşünmeye devam ediyorum. Kendime bakamadığım zamanlar aklıma geliyor. Şuan bile kendime bakamıyorum. Babamın sevdiği bir evlat olamadım. Annem benimle mezuniyet partisinde gurur dahi duyamayacak. Küçük bir oda da kalıyorum. Arkadaşım benden bile beceriksiz. Başını sürekli belaya sokuyor.

Tanımadığım bir adama güveniyorum. Beni dövdüğü halde bu durumumdan beni kurtarmasını bekliyorum. Onun istediği gibi mekanına gidiyorum. Aslında bakarsan aklımda kurduğum hiç bir şey yok. Dediğim gibi. Herhangi bir çıkış yolu. Güvenli

"Sende kimsin çocuk? Kimliğini göster?"

Kafamdaki çelişkilerde koca dağlar oluşturmuşken adama bakıyorum. Çok kifayetsiz bir suratı var.İşini yapmaya çalışırken oda benim gibi kaybolmuşa benziyor. Yorgun bakışlarını üzerime geçiriği sırada tekrar ediyor.

"Kimliğini göster?"

Gözlerimle girişi talan ediyorum. Sade çelik bir kapısı var ve önünde kocaman bir bariyer.Dokunsam üstüme atlayacaklar gibi görünen badigartlar çok acımasızca davranıyor

"Beni ramses çağırdı. Onun için burdayım"

Adam ağzını kapamadan kahkaha atmaya başlıyor. Diğerine dönüp "ramses çağırmış duydun mu" diyerek beni tekrar ediyor. Halbuki sesim yeterince yüksek çıkmıştı

"Bunda gülünecek bir şey yok. Ramses gelmezse ben gidiyorum"

"Bizimle dalga mı geçiyorsun lan sen?"

"Hayır, yeterince ciddiyim"

Adamın bakışları keskinleşiyor. Kaslı vücudunu sıkarken alnın da oluşan çizikleri farkediyorum. Bu kadar sinirlenmesini beklemiyordum. Sakin ol der gibi omzuna dokunuyorum ama adam çivi gibi çok sabit kalıyor

"Buradan bas git yoksa sıkıntı çıkarırım çocuk. Güzel yüzün çizilsin istemem"

"Sen bilirsin ama ramsese mesaj atarım. Bu onun hoşuna gideceğini sanmıyorum"

Adam birden üstüme yürüyor ve beni birden kollarımdan yakalıyor. Burun buruna geldiğimizde kafa atmasını bekliyorum. Beni kendinden çekerken yere fırlatıyır. O sırada kolumun üstüne düşüyorum

"Defol git buradan! Bir daha görmeyeyim seni"

Kolumu yeterince oynatmadan kalkıyorum. Telefonumu çıkardığım sırada adam yine bana yürüyor

"Duymadın mı beni"

Tamam der gibi başımı sallıyorum

Ramses:

şu adamına söylede beni içeri alsın. Az kalsın kolumu kırıyordu

(iletildi)

Mesajın geri gelmesini bekliyorum fakat adam beni beklemiyor. Yine üzerime gelince biraz geriye doğru gidiyorum

Ramses:

Benim  çağırdığımı söylemedin mi?

Söyledim ama pek işe yaramadı. Acele etsen iyi olur adam bana bir fena bakıyor

Ramses:
Tamam geliyorum

Beklemeye başlıyorum. Kolum da ani sızlamalar meydana geliyor. Sade çelik kapı hızla açılırken badigartlar başlarını eğip ramse'se selam veriyor

"Onu neden içeri almıyorsunuz?"

Kel adam şaşkın bir şekilde bana bakıyor

"Efendim, özür dilerim. Ben onun başı boş bir serseri olduğunu sandım"

"Salın çocuğuda girsin"

Adam tamam diyor. Ben tekrar meydana giriyorum. Suratı asılmış. Yanından geçerken sırıtıyorum. Şuan kuduruyor.

İçeri girdiğim aralıkta ramses önümden geçiyor. Gel der gibi arkasından parmaklarını sallıyor. Üzerine bu sefer bir takım giymiş. Tamamen siyah.Arkasından devam ediyorum. Bej bir koltuğa kendini bırakıyor. Oturuş tarzı tam da onun kişiliğini yansıtıyor. Karşısına düzgün bir şekilde oturuyorum

"Daha iyi görünüyorsun. Genelde dövdüğüm insanlar bir günde toparlayamaz"

"Zor oldu aslında ağrı kesiciyle ayakta duruyorum."

Bacaklarını önüme daha fazla uzatıyor.Saçından bir tutam alnına düştüğü halde umursamadan sakalıyla oynuyor

"O zaman biraz daha dövmeliyim"

Aniden dizlerini çekiyor. Bana eğildiği sırada dirseklerini dizlerine yaslıyor. Ellerini parmaklarının arasına kenetlerken ne yapacağımı şaşırıyorum. Bu mesafe ikimize de çok yakın.

"Şakanın sırası değil. Beni buraya ne için çağırdın?"

Saydam gözlerine bakamıyorum beni korkutuyor.

"Sana bir işim var? Benim için çalış bende borçlarınızı sileyim. İkimizde bundan karlı çıkalım"

"Senin gibi biri değilim ben"

"Ben nasıl biriyim?"

Benden uzaklaştığı sırada nefesim rahatlıyor. Sırtını yasladığı zaman yüzüne gelen saçı arkaya çekiyor.Böyle ifadelerini daha net görebiliyorum

"Bunları konuşmaya gelmedim. Sorun değil her işi yabilirim. Ne yapma mı istiyorsun"

Belinden sıyırıp çıkardığı desenli tabancayı bana uzatıyor. Önce ne yapmak istediğini anlamamış gibi tutukluk ediyorum

"Al bunu"

Bana uzatılan metale bakıyorum ama asla dokunacağımı sanmıyorum

"Alsana"

"Neden bana bunu veriyorsun"

"İşini veriyorum işte"

"Ne işi bu?"

"Benim için birini öldüreceksin. Adam bana karşı geliyor sende işini bitireceksin"

Sesim tamamen kayboluyor. Gözlerimi kırpmadan ona bakıyorum ve elindeki lüzum olmayan fazlalığa

"Bunu yapamam"

"Her işi yapacağını söylemedin mi az önce"

"Kaç kere adam öldürdüm ki? Bunu benden isteyerek kafa mı buluyorsun?Saçmalama istersen bunu asla yapmam. Nasıl öldürebilirim. Ben ve adam öldürmek. Mantık dışı. Üzgünüm benden başka bir şey is..."

Alnıma soğuk metal dokunduğu sırada susuyorum. Cümlem tamamen yarım kalıyor

" Kapa şu çeneni lan!Ya yaparsın ya da sende onun gibi sonunu hazırlamış olursun. Karşıdan bakılınca iyi birine mi benziyorum ben. YETER ARTIK!! CANIMI SIKMAYA BAŞLADIN. "

" Be..n özüü..rr.diille..rim"

"Titremeyi kes olum biraz erkek ol! Al şunu işini yap. Yanına senin bakıcılığını yapacak birini yolluyorum. Ondan raporları alırım. Şimdi git ve işini hallet. Seni burda bekliyor olacağım."

(Ramses)

Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.

(Ramses)

RAMSES×|GAY|×Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum