12

189 30 28
                                    

Bardan ayrıldığımız da ramses düşünceli bir halde motora geçti. Ne düşündüğünü sormak istedim ama bu kadar beni yakın hissediyor muydu?Sessimi çıkarma gereği duymadım. Sessizce bindiğim motordan sessiz bir şekilde inecektim.Gözlerim yoldan ayrılmadığı zamanlarda daha hızlı sürdü. Gideceğimiz yer belliydi.Ben eve geçmek istiyordum. Durmasını bekledim bir köşede. Durmadı. Yine aynı şeyi yapıyordu. Başkalarının fikirleri umrumda değildi. Müsait bulduğu geniş alandan dönerken yine arka kapıya yaklaştık. Önce ben aşağı indim. Kaskı gevşettiğimde kolayca kafamdan çıktı.

"Güzel zaman geçirdim teşekkür ederim ama artık eve gitmeliyim"

"Neden, burada kalabilirsin?"

Dudaklarının gerginliğini unutup mesafeli tavırlarına baktım.Gözleri uzak bir vadi de çıkmış kum fırtınası gibiydi.Karmaşık duygular yaşıyormuş gibi geldi bana.

"Burada rahat edemiyorum, orası benim evim"

Ensesini kaşıyarak bana döndü. Saçlarının hırçınlığı yüzüne dağılırken ne demek istediğini anladım. Neden yanında durmamı istediğini. Eğleniyor olabilirdi benle. Emin değildim.

"Evin buradan daha mı güvenli geliyor?"

O arada telefonum çalmıştı ama açmadım.Bu sefer mesaj geldiğini farkettim. Atmosferi bozmak istemedim. Ramses bana yaklaşarak meraklı bir yüzle telefonumu cebimden çekip çıkarmıştı. Sadece telefonun önümden geçip gittiğini gördüm. Almak istediğim de beni tersledi. Mesajı açarken tekrar denedim şansımı. Başaramadım.

Bill:

"Dediğim gibi plana uy oliver. O aptala ne kadar çok yaklaşırsan o kadar iyi.Bu sayede rahatlamış oluruz"

Telefonum avcunda tuz gibi erirken gözlerini bana çıkardı. Surat ifadesi çok çabuk değişti. Üstüme yürüdüğü sırada yavaş yavaş geriye doğru gidiyordum.

"Ne odu? Kim atmış mesajı?"

"Demek o yüzden bana bu kadar yaklaştın"

Ne olduğunu bilmeden  ondan uzaklaşıyordum. Boğazıma takılan parmaklarıyla derimin söküldüğünü sandım.Yukarı kaldırdığı sırada  soluğum kesildi.

"Beni kandırdın oliver. Senin farklı biri olduğunu düşünmüştüm.Bana yakın olman şeytani fikirlerinin bir parçasıymış"

Aşağı düşerken çeneme yediğim darbeyle sersem bir şekilde yere yığıldım. Dudağımda ki sızının yüzümü uyuşturacak kadar ağır olması başımı döndürüyordu.

"Bir daha gözüme görünme oliver. İşlerini ben yokken hallet. Seni yakınımda görmek istemiyorum"

Üzerimden atlayarak bara doğru gitmeye başladı. Ben daha ne olduğunu bile anlamadan göğsüme fırlatılan telefonumu yerden alıyordum. Bill'in mesajı ekrana geldiğinde sinirle ona yazmaya başladım.

"Seni gerizekalı sana bunu yapmayacağımı söylemiştim zaten. Şimdi aramızda ki yakınlığı tamamen yok ettin."

Dudağımda ki çatlağı parmağımla bastırıyorum. Bu kadar küçük bir yaradan derin bir acı beklemiyordum sadece. Kendimi toparlamam uzun zaman almıştı.Ayağa kalkmak dahi işkenceyken bara doğru gitmeye başladım. Bir yandan yaptığım aptallıktı. Canımı tehlikede gibi hissediyordum. Ramses o kadar da kötü değildi. Girişteki elemanlara selam verdiğim de kapıdan içeri daldım. Kafam bulanık yolumu ararken ortada bir adamın yığılmış olduğunu farkettim. Başı kalabalık ne olduğunu merak ederkem biri kolumdan tuttu

"Oraya gitme ortam zaten gergin"

"Ne oldu ki?Neden o adam yerde?"

"Ramses'e yanlışlıkla çarptı. Sonra birde ortam değişti  onu dövmeye başladı bizde pek bir şey anlamadık"

Adam endişeli bir ifadeyle olanları anlatırken yarıda kesip 'bilgi için sağol' dedim.Bana çok kızmıştı belli. Her şey göründüğü gibi değildi. Nereye gidebileceğini düşünürken odası aklıma geldi. Kartları yokladığım da hala kemerimde sarkıyorlardı. Düşünmeden odasına doğru koştum. Ne olacaksa olsun ama beni böyle biri olarak tanımasın.Odanın önü sessizdi. Demek o kızgınken kimse yanına dahi yaklaşamıyordu. Bir deli cesaretiyle kartı belimden sıyırdım. Kapıdan geçirdiğim anda açıldı. İçeri girmekte tereddüt etsem de yaptım. Ortalığa bakınmaya gerek kalmadan karşımda uzanmıştı. Elinde ki alkol şişesi yere düştüğünde kapı kendiliğinden kapandı. İçimden korkak olma diye avutuyordum kendimi.Bir yandan da tüm olası durumlara karşı kendimi hazırlıyordum. Boğazımı temizledim.

"Ramses"

Tedirgin olmuş bir vaziyette gözlerini açtı.

"Nerden geldin lan sen? Çık dışarı!"

"Sadece açıklamama izin vermeni istiyorum. Anlamıyorsun seni kullanmadım"

Yataktan dengesiz bir vaziyette ayağa kalktı. Sarhoş mu olmuştu? İmkansız geliyordu kulağa

"Dışarı çık dedim"

"Hayır"

"Dayak kendine getirmedi mi seni?"

"Planı o yaptı ben yapmadım. Karşı çıktım. İnsanları çıkarlarım için asla kullanmam ramses"

Yatağa başını tutarak oturdu.

"Siz ve diğerleri hepiniz aynısınız.

Komidinde duran dolu kadehe uzandığında yanına gelerek içmemesi içim elinden aldım

" Çok içmişsin yeter"

Sersem bir bakışla bana doğru döndü.Konuşma fırsatım olmamıştı. Parmakları boğazıma tekrar takılmıştı kelimelerimi keserken. Bu sefer alkolün etkisiyle daha fazla bastırıyordu.

"Seni şuan öldürmeliyim. Bende bir değerin kalmadı artık oliver."

Güçlü  olsada şuan zayıftı. Kollarını aşağı çektim ne olduğunu bile farketmeden. Sırtımdan sağa çekildiğim sırada yüzüm yatağa gömüldü.Üzerimde bir ağırlık hissediyordum.

"Çok ağırsın"

Bedenimi zor da olsa çevirmiştim. Beni etkisiz bırakmak için kollarımdan yatağa doğru derin bir baskı yarattı

"Şuan silahımı çıkarıp o güzel kafanı uçuracağım"

"O zaman neden uçurmuyorsun. Bu bekleyiş niye?"

"Aklımı bulandırma benim çocuk"

Saydam gözleri gecenin sakladığı en güzel yıldızdı. Çenesinden başlayarak şakaklarında sona eren sakallarının onun erkeksi tavırlarına yakışan  değerli bir parçadan ibaret olduğunu farketmemek aptallık olurdu. Kusursuz görüntüsü beni olmadığım birine dönüştürüyordu. Saçları ilk defa düzgün bir halde önüne toplanmıştı.Aklımdan çıkaramıyordum görüntüsünü. Ne oluyordu?

"Seni öldürme fikrim sesini mi kesti"

Dudaklarının birer enkaz etkisi vardı ruhunda, seni köşelerine kadar parçalayan.Sürekli keşke birz daha konuşsa da dinlesem der gibi bakıyordum onlara. Benim aklım nere gidiyordu şuan?

"Cevap versene"

Ne söyleyeceğimi unutmuştum.Konuşması kesildiği sırada kafamı kaldırmam çok kısa sürede oldu.Dudakları teni kadar ısınmıştı. Benden böyle bir şey beklemiyordu. Bende neden böyle bir şey yaptığımı bilmiyordum.




RAMSES×|GAY|×Where stories live. Discover now