17 Ağustos sabah saat on birde Peter Parker ve Eliane Stewart, farklı şehirlerde farklı hastanelere kaldırılmıştı.
✨@kahvekola 'ya ithafen. Tıkanıp kaldığımda sadece kurduğu iki kelime ile bana ilham kaynağı olduğu için.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Lütfen, lütfen, lütfen, lütfen!"
Peter avuç içlerini kulaklarına bastırmış, başını hızla iki yana sallayarak o nereye ilerlerse peşinden gelen kıza seslenmişti.
"Hayır! Unut bunu. Bugün bu evden dışarı çıkmayacağım."
Mutfakta kendisine bir bardak su doldururken gözleri takvimi bulmuş, aldığı bir yudum su adeta boğazında kalmış, zorlukla yutkunmuştu. O gün 8 Eylül'dü. Eliane'in başına her an bir şey gelebilirdi ve onu korumak, ölmemesini sağlamak istiyordu. Ona bir söz vermişti ve sözünü tutmakta da niyetliydi. Eğer tüm gün evde, Eliane'in güvenli odasında kalırsa hiçbir problem yaşamadan günü atlatabileceğini düşünüyordu. Ama şimdi Cassie gelmiş, kendisini yarın olacak turnuvadan önce rahatlamak için düzenledikleri partiye götürmek için yalvarıyordu.
"Eliane, sana yalvarıyorum! Thomas orada olacak! Beverly cadısının ona olan ilgisini biliyorsun! Beni tek bırakamazsın. Lütfen!" Son kelimesini uzatarak ellerini çenesinin altında birleştirmiş, yalvaran gözler ile kendisine bakmaya başlamıştı. Cassie iyi ve eğlenceli bir kızdı. Onunla arasını bozmak-daha doğrusu Eliane ile aralarını bozmak-istemiyordu. Ama söylediklerinden daha çok bir isim dikkatini çekmişti.
"Beverly mi? O da mı partide olacak?"
Sarışın kız kaşlarını çatarak anlamsız bir bakış atmıştı kendisine. "Tabii ki orada olacak. Her yıl partiyi o düzenler, hatırladın mı?"
Genç kızın sorusunu duymazdan gelerek elindeki bardağa gözlerini dikmiş, bir müddet öylece düşünmüştü. Bunu Eliane'e söyleme fırsatı olmamıştı ama ölümünün cinayet olabileceğinden şüpheleniyor ve korkuyordu. Çünkü genç kızın hiçbir sağlık problemi yoktu, kaza geçirmemişti, gözle görülen bir yarası yoktu. Otopsi raporunda sadece zehirlenmeden öldüğü yazıyordu. Eliane ise kendisine zarar verebilecek biri değildi, biliyordu. Cinayet olabileceğini düşünüyordu ve baş şüphelisi doğal olarak Beverly Garner'dı.
Derin bir nefes alarak elindeki bardağı tezgaha bırakmış, başını hızla olumlu anlamda sallamıştı. Şüpheliyi gözünün önünden ayırmaması çok daha iyi olurdu sonuçta, değil mi?
"Tamam. Geleceğim. Ama Ashley ile sen konuşacaksın."
Cassie kocaman gülümseyerek genç çocuğa kocaman bir kucaklaşma vermiş, koşturarak salona geçerken arkadaşına seslenmişti.
"Hazırlanmaya başla!"
Peter gözlerini devirmeden edememiş, ağır adımlarla mutfaktan çıkarak odanın yolunu tutmuştu. Ne yapıyordu, neden saçma bir partiye gidiyordu bilmiyordu. Tek istediği Eliane'in güvende olmasıydı. Neden bu kızı önemsediğini bile bilmiyordu. Ama ona zarar gelmesi düşüncesi bile kalbinin sıkışmasına neden oluyordu.
Odaya geldiğinde kızın dolabının kapaklarını iki yana açmış, gözüne çarpan ilk şeyleri hızlıca giyinmişti. Modadan anlamazdı bu yüzden içinde rahat hissedeceği bir şeyler giymeyi tercih etmişti.
