13. Bölüm

334 59 139
                                    

O kadar iç çekerek ağlıyor ve üzgündü ki, ben bir şey yapmak istedim. Çünkü eve girerken boğaya benzeyen adam şimdi canı yakılmış bir kediye benziyor ve ağlıyordu. Çok masum gözüküyor ve isyanında haklıydı. O yüzden unutsun, ağlamasın, kafası dağılsın istedim. Bu konu üzerinde ne kadar düşündüysem beynim daha analiz/sentez süzgecinden geçirmeden, ilk bulduğu yardımı uygulamaya koyması için uzuvlarıma emir verdi. Belki de beynime artı katkı yapan uslanmaz, arlanmaz, hayvanlar gibi iç güdüsüyle çalışan, hovardalık sahibi karakterimdi. Hatta eğer beynim doğrusunu yanlışını düşünmediği için hatalıysa, o hatanın yarısını da karaktersiz karakterim paylaşıyordu.

Peki ben ne mi yaptım?

Sevgili yan komşum Kim Jongin sözlerini bitiremedi. Çünkü, hayatım boyunca gördüğüm en güzel dudakları öptüm...
Dudaklarım dudaklarındayken zihnim analiz/sentez sürecini hatırlamış gibi kavgaya tutuştu.
Sehun, hani kısa farları yakacaktın oğlum?
Bildiğin sol şeridi kapattın, selektörleri çaka çaka ibreyi ters döndürdün...

Koskoca iki adam kapıdan kapıya küfürleşiyorduk. Aslında daha çok ben sayıyordum, o ise beni ahlaksızlıkla itham ediyordu. O haksızlığına rağmen haklıymış gibi beni çileden çıkarıyordu. Beni çileden çıkardığı içinde resmen küfür güzellemelerimi ona iletiyordum. Bu herif benim epik, lirik, pastoral güzelleme küfürlerimi ortaya çıkarmama neden olurken... biz... nasıl bu hâle geldik?






Sehun'un beyni:

Sağ lob: Benim duygusal olduğumu bilmiyor musun sen? Ben her şeyi toz pembe görürüm. Mantığa dökme sende değil mi? Bizi düşürdüğün şu hâle bak!

Sol lob: Tanrım... Yine suçlu benim... Sana kaç kere diyeceğim, "bekle, önce doğru yanlış süzgecinden geçireyim" diye.

Sağ lob: Banane, beni tutman lazımdı. Ben sezgilerimle, duygularımla hareket ediyorum!

Sol lob: Hâlâ devam ediyorsun, bizim bağlantı kablolarımız yok mu?! Neden bu kadar ayrı olmak zorundayız?!

Sağ lob: Sus! Haklı tarafın yok! Şu durumumuza bir bak! Aman Tanrım çok güzel hissediyorum ama beni korkutuyorsun!

Sol lob:...

Sağ lob: Sol?... Aman Tanrım... Dümen bende mi? Dümen bende! Kontrol bende mi?! Ne yapmam gerekiyor?! Tanrım uzuvlarımız uyuşuyor! Çok heyecanlıyım sol buraya gel!

Sol lob: organımız büyümeye başladı... Panikliyorum, sonumuz kötü olabilir...

Sağ lob: Vazgeçtim, defol sen! Dugusal, sezgisel, sanatsal ben her şeyi halledeceğim.. evet bedenim Sehun! Ben halledeceğim güven bana!





Dudaklarım komşumun dudaklarına kapandığı vakit hoşa giderlik hissetsem de bir tarafım korkmuştu. Ancak yukarıda olan dizlerin arasından ağlayan yüze uzanmış vaziyette olduğum için elbette çok geçti. Bunun yanı sıra bir öpücük sesi çıkmıştı iki dudak arasından. Tıpkı, eşini işe uğurlarken kapıda verilen öpücüğe benziyordu. Ancak elbette aynısı değil. Çünkü ben birden kapandığım dudaklarını kısa bir sürenin ardından bırakayım diye düşünürken bir de yanlışıma bir artı daha ekleyip öpücük sesi çıkartmıştım. Tek taraflı bir... absürt öpüşüydü. Çocuğunun, annenin yanağını öper gibi doğal ama... beklenilmedik olduğu için saçma bir şekilde...

I Love Rock 'N Roll || SekaiWhere stories live. Discover now