B me' minsung

12./Acı ama Aşkın İçinde./

Bu bölüm asla içime sinmedi ama salıyorum buraya devam amaçlı. Edebiyat dersim için bir söyleşi yazısı yazmam gerekirken gelip wattpad de kitap yazmam da ayrı bir ironik ama neyse ödevlerimi her zaman son dakikaya bırakırım zaten.

Özet;

"Neden gözlerin uykuya aç bir şekilde bakıyor?"

"Açlar çünkü?"

"O zaman onları doyurman gerek. Bu kadar acımasız olma."

Dedikten sonra kolunu masaya ve başımı da koluna yaslamıştı. İtiraz etmeden yaslanırken konuşmuştum;

"Annem çözmem için deneme vermişti. Onu çözmeliyim."

Cümlemin ardından kalkmaya yeltendiğimde daha beni geri yaslamış ve konuşmuştu;

"Uyku her şeyden önemlidir. Bu yüzden uyu ve güzel gözlerini dinlendir."

Gülümseyerek ona bakarken elleri saçlarımda dolaşıyordu.

Anın verdiği huzur ve geceki uykusuzluğumdan dolayı gözlerim yavaşça kapanırken saçlarımdaki ellerini ve varlığını hissedebiliyordum.

----12.Bölüm----

Hyunjin ile kantine gitmek amacıyla merdivenlerden inerken bana Jeongin'in numarasını nasıl aldığını anlatmasını dinliyordum;

"Numarasını da aldığıma göre bir sonraki kadememiz nikah dairesinden gün almak olmaz mı sence de?"

"İstersen gelinliğini de hazırlayalım Hyunjin, balık model sana çok yakışacaktır."

Bana kızgın bakışlar yollarken konuşmuştu;

"Saçmalama istersen. Gelinliği Jeongin giymeli. Sence de ona prenses model tam uymaz mı?"

"Kesinlikle."

Hyunjin kantinin ortasında durup bir anda üzerimi ve etrafımı kontrol etmeye başlarken konuşmuştum;

"Ne yapmaya çalışıyorsun?

Son olarak cebime de bakarken konuşmuştu;

"Minho'u arıyorum genelde hep dibinde biterdi."

"Ve sen de cebimde olabileceğini düşündün? Herneyse, basketbol antremanında galiba."

Hyunjin kafasını sallarken sıraya girmiştik. Yemeklerimizi yedikten sonra sınıfa çıkarken elimdeki daha açmadığım suyuma bir bakış atmıştım.

Ona götürmeli miydim? Belki de suyu yoktu ve susamıştı. Onu düşündüğümden değil iyi bir insan olduğumdan götürmeliydim.

"Hyunjin, ben Minho'ya su götüreceğim belki suyu yoktur. Görüşürüz."

"Götür, götür. Susuz kalmasın."

Dediklerini umursamadan arkamı dönüp merdivenleri inmeye başlamıştım. Spor salonunda onu göremezken belki soyunma odasındadır diyerek oraya doğru ilerlemeye başlamıştım.

Adımlarımı yaklaştırdıkça Minho'nun sesiyle beraber yan sınıftan Kibum'un da sesini duymaya başlamıştım. Yaklaştıkça sesler netleşirken kendimi dinlemekten alıkoyamamıştım.

"Geçen seneki iddiayı biraz fazla uzatmadın mı sence de Minho? Sonuçta seni ne zaman görsem berabersiniz çoktan kazandın zaten."

Ben ne iddiası olduğunu düşünürken Minho cevaplamıştı;

"Seni ilgilendirmez. İşine bak."

"Biliyor mu peki bu iddia olayını çalışkan arımız Jisung? Onu tavlamak için motorunu ortaya koymuştun lan. Ayrıca çoktan kazanmadın mı iddiayı Yeonghwa piçinden istesene arabasını."