Skate | ChanBaek

kırk altı

"Sana ilk defa mesaj attığımda niye bana abi dedin?"

Chanyeol'le Baekhyun dışarı çıkmak için buluşma planlamışlardı ama birden aşırı fazla ve hızlı kar yağmaya başlayınca bu kararlarından vazgeçmişlerdi. Şimdi ise birlikte Chanyeol'ün evinde oturuyorlardı, saat epey geç olmuştu ve Chanyeol Baekhyun'a zorla kola içiriyordu. Önlerinde bir sürü abur cubur vardı, Chanyeol hepsini iştahla yerken Baekhyun yine de yememeye dikkat ediyordu. Ve kolasını henüz yarılamamıştı bile.

Chanyeol ağlayacağını bile bile Endgame'i açmıştı, ama ikisi de karşılarındaki filme bakmıyordu. Çünkü şu anda taş kağıt makas oynayarak birbirlerine soru soruyorlardı. Aslında direkt de sorabilirlerdi ama bu şekilde yapmayı daha çok sevmişlerdi.

Chanyeol Baekhyun'u üst üste üçüncü kez yendi ve yeni sorusunu yöneltti. Elbette başta abi demesini Baekhyun her ne kadar açıklasa da merak ediyordu. 

"E söylemiştim ya. Kendimden bir yaş büyük birine abi ya da abla diyorum. Aileden gelen bir şey."

"Saçmalık bu ya," dedi Chanyeol. "İnsan bana abi der mi hiç?"

"Sevgilim olacağını bilemediğim için abi demem çok normaldi bence. Aramızda üç yaş var sonuçta." Chanyeol göz devirdi. "En azından baştan abi deme bana dedim, kendimi çok yaşlı hissetmiştim Baekhyun."

"Abartma şimdi. Hadi devam." İkili ellerini yumruk yaptı. "Taş, kağıt, makas!"

Baekhyun makas yaparken Chanyeol kağıt yapmıştı. "Şükür." Baekhyun sonunda kazandığı için rahatlamıştı. "Soruyorum. İlk sevgilin ne zaman oldu?" Bu konulardan daha önce konuşmamışlardı.

Chanyeol birkaç saniye durdu ve düşündü. "15 yaşında sanırım."

"Iy," dedi Baekhyun. "Liseye geçip direkt sevgili yapan kudurmuş ergenlerden miydin?"

"Kudurmuş ergen ne be? Aşkın yaşı mı olur?"

"Liseye geçip direkt sevgili peşinde koşanlar kudurmuş oluyor ama." Baekhyun güldü. Chanyeol kafasını iki yana sallamıştı. Yine de daha fazla uzatmamak adına oyuna geri döndü. Bu sefer yine Chanyeol kazanmıştı.

"Senin ilk sevgilin ne zaman oldu?"

"19 yaşındayken. Lisede sevgili yapmamak için yemin etmiştim çünkü lise ilişkileri dünyanın en saçma şeyi." Chanyeol'e laf atmaya devam ederken Chanyeol göz devirdi.

"İlk öpücüğünü ona verdin o zaman?"

"1 tane soru sorma hakkın vardı."

Chanyeol ofladı ve cips paketinden bir tane cips alıp Baekhyun'a uzattı. Baekhyun istemeye istemeye ağzını açtı. Cipsin tadı elbette çok güzeldi ama kilo almaktan korktuğu için kaçıyordu.

Chanyeol kafasını televizyona çevirirken Baekhyun kafasını kendisine çevirdi. "Bakma oraya ağlarsın sen şimdi."

"Tamam." Chanyeol dudaklarını büzüp elini yeniden yumruk yaptı. Bu sefer de o kazanmıştı. Baekhyun ofladı.

"İlk öpücüğünü ne zaman ve kime verdin? İlk sevgiline mi verdin?" Buna neden bu kadar takılmıştı bilmiyordu aslında.

"Buna hazır mısın bilmiyorum." Baekhyun'un cevabıyla kaşlarını çattı Chanyeol. "Ne demek istiyorsun?"

"İlk öpücüğümü 7 yaşındayken Sehun'a verdim."

Chanyeol duyduğu cevapla donakalmıştı. Bunu kesinlikle beklemiyordu. Baekhyun da biraz stresli görünüyordu. Yani 7 yaşındaki şeyin stresi olmazdı ama konu Sehun olduğu için bir şeyler daha farklı oluyordu.

"Ne?" diyebildi Chanyeol şaşkınlıkla bakarken. Baekhyun yutkundu. "Evet beklenmedikti biliyorum. Sadece ikimizin de izlediği bir dizide görüp denemiştik. Çocukken illaki bunu yaparsın, yani yapmış olmalısın."

"Sehun cevabı biraz fazla şok etti beni."

"Sehun'la birbirimize karşı dostluk, hatta kardeşlik dışında bir şey hissetmedik ve bu da zaten küçükken yaptığımız bir hataydı." Baekhyun niye 7 yaşında yapmış olduğu şeyin açıklamasını yaptığını bilmiyordu.

"Hayır bunun için açıklama yapmana gerek yok bebeğim." dedi Chanyeol. "Ciddi bir şey olmadığını da biliyorum, yani ben böyle bir şeyi denemedim ama en yakın arkadaşlarımdan biri gözümün önünde başka biriyle denemişti."

"Sinirlenmedin değil mi?"

"Sinirlenmiş halimi gayet de biliyorsun bence. Sinirli gibi mi görünüyorum şu an?"

"Hayır ama şaşkınsın. Birazdan Sehun'u arayacakmışsın gibi hissettim."

Chanyeol sevgilisine biraz daha yaklaştı ve belinden tutup kucağına çıkardı. Baekhyun birden Chanyeol'ün dizlerinin üstünde kendini bulduğunda şaşırmıştı. "Niye bu hale geldik şimdi?"

"Çünkü canım istedi." dedi Chanyeol. Ve ekledi. "Ve bu olay için saçma sapan triplere girecek biri değilim. Sehun'u da aramam, çocuk muyum ben?"

"Bilmem, bazen dengesizliğin tutmuyor değil." Baekhyun sevgilisine takılarak söylediğinde Chanyeol kafasını salladı iki yana. "Hala tanıyamamışsın sevgilini çok ayıp."

"Hm," dedi Baekhyun ve ellerini sevgilisinin yanaklarına yerleştirdi. Chanyeol'ü kendine çekerken o da yüzünü yaklaştırdı ve ortada dudaklarını birbirlerine bastırdılar.

Normalde hep yumuşak başlayan öpüşmeleri bu sefer yumuşaklıktan epey uzaktı, birbirlerini sert bir şekilde öpmeye başlamışlardı, Chanyeol dilini Baekhyun'un ağzının içine göndermiş ve oraları keşfediyordu. Baekhyun boğulacak gibi hissetse de bunu sevmişti, Chanyeol'ün üstünde daha rahat yer edinmeye çalışırken Chanyeol sevgilisinin beline daha sıkı tutunup onu koltuğuna yatırdı, ardından da kendisi üstünde yerini bulmuştu bile.

Öpüşmeye kısa bir ara verdi Chanyeol ve dudaklarını Baekhyun'un boynuna bastırdı. Önce boynu, sonra köprücük kemikleri. Baekhyun Chanyeol'ün dudaklarını hissettiği her noktanın çiçek açtığını hissederken gözlerini kapattı ve hem Chanyeol'ü, hem de çiçekleri daha net hissetmek istedi.

Gece işte şimdi çok daha güzel olacaktı.