Çok uzun sürmeyen fakat ikisine de zor zamanlar geçiren küslük sonunda bitmişti. Kahvaltı salonundan içeriye onları tekrardan gülüştüklerini gören siyam ikili ferahlamışlardı. Gelen ikiliye ellerini kaldırarak yanlarına çağırmışlardı. Kar fırtınasının eşliğinde otelde mutlu vakit geçiren gençler hallerinden oldukça memnunlardı. Tek bir kişi hariç, Kunikida.
Olası bir haberle Dazai'yi alıp geri dönmeleri gerekebilirdi. Bunu istemiyordu. Hayır, onun asıl istemediği şey tüm bu olanların tam da ana merkezinde Dazai'nin bulunmasıydı. Görevli birkaç öğretmenle beraber kahvesini içerken derin bakışlarla ona bakıyordu. Kilisede gördüğü insanla şu an arkadaşlarıyla güzel vakit geçiren insan aynı kişi olamazdı. Baş etmesi gereken yükle tek başınaydı.
Bu tabloyu görüp ardındaki karanlığı bilmek onu gerçekten üzüyor fakat elinden yine de bir şey gelmiyordu. Sessiz kalıp diğer meslektaşlarının sohbetlerine döndü.
...
" Sizce bu kar fırtınası ne zaman biter. Bir an önce kayak yapıp suratlarınıza kar sıçratmayı tek ben istiyor olamam herhalde?"
Güldü Aku. Atsushi'nin bitmek bilmeyen enerjisi ona heyecan katıyordu. Ona karşı olan hoşlantısı da böyle başlamıştı. Sinir bozucu, davranışlarıyla değişik bir kişilik zannettiği Atsushi zamanla Aku'ya çok daha farklı hissettirmişti. Daha güzel şeyler ve asla pişman olamayacağı şeyler. Ona dönüp eliyle saçlarını dağıttı. Sesli gülünce bir kez daha emin oldu Aku. Onları sessizce izleyen Dazai ve Chuuya birbirlerine dönüp sırıttılar.
Grupça onları kar fırtınasından koruyan boyca camlara baktılar. Saat daha yeni öğlen olmuştu ama fırtına hala aynı gücüyle etrafı sallamaya devam ediyordu. Yüzleri düştü.
" Galiba bugün otelin içinde eğlenmeye çalışacağız"
Dazai haklıydı. Peki ya ne yapabilirlerdi diye hepsinin eli çenelerine çıktı. Ve sonra herkesin masalarında mevcut olan broşürler Chuuya'nın gözüne çarptı. İçini açıp karıştırmaya başladı. Yüzü biraz düştü tüm eğlenceli etkinlikler otelin dışındaydı. Dazai merakla sandalyesini onun yanına daha da yakınlaştırdı. Yakınına gelen Dazai ile gözleri büyüdü fakat istifini bozmadan bakmaya devam etti.
Kulağına ve yanağına değen Dazai'nin nefesi onun dikkatini dağıtıyordu. Elindeki broşüre artık sadece inceliyor-muş gibi bakıyordu. Hemen yanında biten bir Dazai ile bunu yapmak bile zordu oysa. Bu sefer birbirlerine bakıp karşılarındaki komikliğe sırıtma sırası Aku ve Atsushi'ye geçmişti.
Daha fazla dayanamayacağını fark eden Chuuya broşürü masaya uzatıp herkesin görebileceği bir şekilde parmağını koymuştu. İşte o zaman Dazai yakınlığını azaltıp broşüre yakınlaşmıştı. Herkes Chuuya'nın işaret ettiği etkinliğe baktı. Dazai gülümsedi.
"Hmm, bak buna bayıldım."
Chuuya neyi işaret ettiğini daha bilmiyordu.
"Hocaların izin vereceğinden şüpheliyim."
Çaltırmadana baktı. Harika seçim diye güldü kendine.
"Merak etme Atsushi, bilmeyecekler. Hadi ama bilardo oynamanın neresinde bir yasak olabilir ki? "
"Gizlice sıvışırsak."
"Ayrıca şu saate kimsenin aklına gelmeyeceğinden de eminim. Bilardo gece oyunudur, şuanda orası boştur yani."
