{6}

1.7K 149 314
                                    

Not, Odasaku bulundurma ve romantiklik katsayısının artacağı uyarısı!!!

Son dersin son birkaç dakikasını pencereden dışarıyı seyrederek bekliyordu. Hava kararmış ve kara bulutların gölgesi kaplamıştı şehri. Kısık gözleri, çenesindeki elleriyle ilk defa bir edebiyat dersini ekiyordu. Öğlen arasından beri tenefüslerde dışarı çıkmamış ve sırasında uyuyor numarası yapmıştı. Uyurken ne Dazai ona seslenebilmişti ne de Atsushi ve Akutagawa meraklanıp da yanına geldiklerinde onlarla konuşma çabasına girmişti. Bencilce olabilirdi fakat bulaşmak istemediği Dazai'den kaçmanın en basit yolu buydu ve öyle de yaptı.

Camın yansıttığı sınıf ortamından bile onu görebiliyordu şu anda. Arada bir kendisine dönüp bakıyor gibi görünüyordu Chuuya, seçmesi zordu. Dazai ders aralarında bakmaya çalışıyordu ona, fakat Chuuya'dan bir tepki alamayınca tekrardan önüne dönüyor ve en sevdikleri hocaları olan Odasaku'yu dinlemeye koyuluyordu. Kendisi de onu çok seviyordu. Edebiyata olan düşkünlüğü ve hocasının samimi tavırları ve konuşması onu derse daha sıkı bağlayan unsurlardı. Fakat ilk defa hiç dinleyesi gelmemişti. Son birkaç dakikayı sayıyordu içinde ve dışarıya boş bakışlarla bakmaya umarsızca devam ediyordu.

"Chuuya?"

Daldığı yerden hocasının uyarıcı sesini işitmesiyle irkildi genç çocuk. Korku sarmıştı bedenini, soğuk terler aktmaya başlamıştı bile. Hemen önüne dönüp kendisine soran gözlerle bakan adama yakalanmışlık belirtisi veren suratıyla karşılık vermişti. Hocasına karşı hiç bir zaman inatçı olmamış ve duygularını hemen yansıtırdı ona. Odasaku başını anlıyorum der gibi sallamış ve onu çıkışta odasına çağırmıştı. O da çaresizce başını sallamış ve kafasını kitabına çevirmişti. Duyuyordu fakat hiçbir kelimenin kendisine işlemesine izin vermiyordu. Aşkın bir evresi de bu olsa gerek diye geçirdi içinden. Canı hiçbir şey yapmak istemiyordu. Normalde olsa seve seve gideceği hocanın odasına şimdi zorla gitmesi gerekicekti. Fakat içine öyle bir karanlık çökmüştü ki onu bir şey yapmasteğine karşı üşendiriyordu.

Dazai endişeli bakışlarını ondan alamıyordu. Boynu bükük hali ve düşük modu onu da fena etkilemişti. Başını önüne eğecekken kafasına dokunan hafif bir dokunuşla başını kaldırdı ve ciddi bir suratla kendisine bakan Odasaku'ya toparlanıp zoraki bir gülücük attı. Odasaku gözleri kapalı bir şekilde iç çekip konuyu anlatmayı bozmadan devam etti.

Chuuya arka sıradaki kızların kıkırdamalarına sinir oldu, neye güldüklerini anlamam güç değildi... Hiç düşünmeye kendimi yoramam diye söylenerek tekrardan başını kolları arasına alıp gözlerini yumdu. Zilin çalmasını beklemek artık ona çin işkencesi yaşatıcaktı, orasından emindi.

_____________________________________________

"Offff... Ne olucak şimdi? ''

Şuan kapının önünde duruyordu Chuuya. Yüzünde çok isteksiz bir ifade vardı. İçeri girince neler konuşacağını bilmemesi bir yana dersi dinlemediği endişesi de vardı içinde ve bu ona büyük sıkıntı veriyordu. Odasaku ona kızmazdı fakat adamın bakışları onu her türlü düşünceye itebiliyordu. Omzunda hissettiği elle yerinden sıçradı. Hiç beklemediği bir anda Odasaku arkasında onu gözetliyormuş meğerse. Öğretmeninin tebbesümünü görmesiyle yüzü düştü. Her zaman için anlayışlı olması ona vicdan azabı çektiriyordu. Odasaku ilerledi ve içeri girmesi için elini gösterdi. Yavaş adımlarla içeri giren Chuuya her zamanki yerini almış bekliyordu. Masanın öbür ucuna oturan Odasaku da dosyası arasından bir kaç kağıt çıkarıyordu.

Çekingen bakışlarla izledi hocasını, sürekli olarak odada gezindiriyordu gözlerini. Odasaku bu bir şeyler döndüğünü kolayca amlayabildiğ Chuuya'nın suratını imceledi. Bu çocuk bazen çok gizemli bazen de ç açım bir kitap olabiliyordu. Yine de acele etmeden kağıtları düzenleyip önüne koymuştu. Roman konusuyla alakalı olan kağıtlara baktı sonra da ellerini çenesinde birleştirmiş olan Odasaku'ya kaldırdı bakışlarını.

Genç AşıklarWhere stories live. Discover now