2.5

1.2K 144 56
                                    

soobin, yanında uyuyan sevgilisinin saçlarını okşadı ve etrafa göz gezdirdi. herkes kendi halinde takılıyordu ve zaten saat daha erkendi. ilk dersin başlamasına yirmi dakika vardı; çoğunluk kai gibi başını sırasına gömmüş uyuyor, kalanlar da kantine inip kalorifer dibinde dedikodu yapıyordu.

"kai." sesini en şirin tonda tutmaya çalışmıştı uzun olan. kıvırcık saçlıyı ürkütmek istemiyordu çünkü sınıfa girdiğinden beri uyuyordu. soobin de başını sıraya koydu, yüzleri arasında çok az mesafe kalmıştı.

küçük olan ağzını şapırdattı ve gözlerini kırpıştırdı. kısık gözlerini nihayet açabildiğinde ona sevgi dolu gözlerle bakan soobin'i görmeyi beklemiyordu. yine de bu onu mutlu etmişti, kocaman gülümsedi ve yüzünü biraz daha yaklaştırdı diğerine. ardından kollarını onun beline doladı ve göğsüne saklandı.

kendi bedenine dolanan kolları hissetmek güvende olduğunu  hatırlatıyordu. "seni çok özledim."

"ben de seni çok özledim." sesi yeni uyandığı için boğuk çıkıyordu. burnunu göğse sürttü ve mızmızlandı. "ödevler çok geç bitti ve ben uyuyamadım bile!"

göğsündeki bebeğin şirin mırıltıları soobin'in kalbine ılık hislerin akmasına sebep oluyordu. "öğle arasında uyursun yanımda."

kai kıkırdadı ve sevgilisinin yumuşak yanağına bir öpücük kondurdu.

---

"görüyor musun?"

soobin aceleyle yanlarından ayrılan beomgyu'yu gösterdi. "ne zaman yeonjun gitse, o da peşinden gidiyor. sence tesadüf mü?"

kai yeni yeni farkına vardığı şeyle kaşlarını çattı. "haklısın, peki ne yapıyorlar ki?"

soobin'in arkasında duran felix kıkırdadı ve çenesini soobin'in başına yasladı. "soobin ve senin asla yapmayacağın şeyleri."

hyunjin duyduğu şeyle gülmemek için kendini zor tuttu. kai ise hala bir şey anlamamıştı, şu an aklında olan tek şey soobin'in kafasındaki çeneydi. iç çekerek sordu. "biz soobin'le asla ne yapamayız?"

uzun olan müdahale etme gereği duydu ve sertçe geri çekildi. çenesi boşlukta kalan felix homurdandı ve göz devirip hyunjin'in yanına oturdu. "risk alamazsınız, kai. toz pembe peri masalları tadında bir aşk yaşıyorsunuz."

"risk alama-"

"bu kadar yeter, felix sadece saçmalıyor." soobin sinirle felix'e baktı.

aklına gelen şeyle dondu kai. "sen bizim sevgili olduğumuzu nereden biliyorsun?"

çilli oğlan alayla kıkırdadı ve soobin'i gösterdi. "o aptal benden hiçbir şey saklayamaz." bu noktada haklıydı. ikisi uzun zamandır arkadaşlardı ve soobin arkadaşından sır saklamayı pek sevmezdi.

"ama ben daha beomgyu'ya söyleyemedim." kai dudaklarını birbirine bastırarak arkasına yaslandı. beomgyu'dan bir şey saklıyormuş konumuna düşmek hoşuna gitmemişti.

"emin ol o da senden bir şeyler saklıyor." soobin çevrede yabancı kimseyi göremeyince kai'ın dudağına saniyelik bir öpücük kondurdu ve kulağına fısıldadı. "ama istersen bugün beraber açıklayabiliriz."

kıvırcık saçlı onaylar anlamda başını salladı ve arkadaşının gittiği yere baktı. sevgilisiyle arkadaşını tanıştıracaktı. teknik olarak zaten tanışıyor olsalar da sonuçta ortak noktaları kai'dı. beomgyu'nun vereceği tepkiyi tahmin etmeye çalışarak gözlerini yumdu.

---

---

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
be quiet, sookai ✓Where stories live. Discover now