High School Love •taekook

20-Dokunma, alışma, tanıma bağlamında geceler

Ben geldim. Uzun zaman oldu. Finallerimi atlattım. Umarım bütlere kalmam ejsndwmdmwm Finallerim biter bitmezde bölüm yazayım dedim. Bu arada final yapma gibi bir düşüncem var. Biliyorsunuz aslında bu bölüme kadar bile gelmeyecekti bu fic ama uzatma kararı almıştım. Şimdi ise artık son vermem gerektiğini düşünüyorum. Her şey tadında bırakılmalı. Fazla uzatılmamalı bence. Bu yüzden ya sonraki bölüm ya da ondan sonraki bölüm final olabilir. Sadece haberiniz olsun istedim💞 Ay bu da basın konuşması gibi oldu skdnsnjdjsjd Herkese iyi okumalar bebitolarım💞

Jungkookla birlikte havai fişek gösterisini izledikten sonra el ele kulübeye ilerledik. İkimizde de aptal bir gülüş vardı. Biz birbirimize genelde seni çok seviyorumlu cümleler pek kurmazdık. Salak mal diyerek sevgimizi belli etmeye alışmıştık ama saat tam on ikide beni sevdiğini haykırması hoşuma gitmişti. Hatta o kadar çok hoşuma gitmişti ki bende onun gibi haykırmıştım ona olan sevgimi.

Kulübeye girdiğimizde Jaewon'un ağlayarak iplerden kurtulmak için tepinmesine şahit olduk. Vay be cidden ödü bokuna karışmıştı itin. Kötü adamı oynamaya kalkmasaydı hiç bu noktaya gelmeyecekti olaylar. Gözlerimi devirip koltuğa oturduğumda Jungkook bileğimden tuttu. "Odamıza gidelim." Bu açık bir davet miydi? Kaşlarımı kaldırıp ona baktığımda bileğimi bırakıp ellerini belime sardı ve beni kaldırdı. Bu kadar istekliydi demek ki beni ODAMIZA atmakta. Ayrıca o oda nereden bizim odamız oluyordu? Alt tarafı bir kere uyumuştuk orada. Jungkook beni kucaklayıp odaya götürdüğünde göz ucuyla Jaewon'a baktım. Yan odada sevişsek herhalde onun için hiç iyi bir tecrübe olmazdı.

"Bu kulübe kime ait?"diye sordum o beni yatağa oturturken. Yalnız bu herifte beygir gücü falan mı vardı yahu? Beni istediği zaman kucaklayıp sırtına falan atabiliyordu.

Namjoonlar yakın bir zamanda mutlaka gelecekti. Zaten sabaha kadar Jaewon'u burada tutamazdık. Yani biz burada bir şeyler yaşayamazdık. Sakin olmalıydım bu yüzden. Relax Taehyung ayak üstü şey edecek değilsiniz. Sadece uzanacaksınız. Göz ucuyla Jungkook'a baktım. Ceketini çıkarıp yanıma uzandı. Bende hemen yanına kıvrıldım. Bu gece fazla yakınlaştığımızdan ona her yakınlaştığımda bir tuhaf oluyordum.

"Namjoon'un dedesinin." Bu Namjoon'da baya zengin adamdı. Yoongim zengin koca bulmuştu galiba.

"Buraya en son beni alıkoymak için gelmiştik."dediğimde güldü ve ellerini saçlarıma çıkarıp yavaşça okşadı. Bu sessizliği beni geriyordu. Pek konuşma taraftarı değildi ve ben sessizliğe katlanamıyordum. "O sabah Jimin sana neden tokat attı?" Başımı göğsünden kaldırıp ona baktım. Saçlarımdaki eli durdu. Kaşları çatılır gibi oldu.

"Gördün mü?" Başımı salladığımda güldü. "Onlardan seni ayartmalarını istemiştim." Gergin bir şekilde bana baktı. Tepki vermemi bekliyordu galiba ama ben bunu zaten biliyordum. Ajan Sana sayesindeydi tabi. Çalıştığı kafede bunu konuştuklarını duymasaydı hiç haberim olmazdı ve sanırım sinirlenirdim. Ama ben uzun zamandır biliyordum. Şerefsiz bir it olduğundan o zamanlar beni alt edebilmek için elinden geleni yapıyordu salak.