Lise kendine macera arayan ergen öğrencilerle dolu bir tımarhaneydi. Jeon Jungkook ve arkadaşları ise kaosu peşinde sürükleyen bir avuç aptaldı. Her şey Taehyung'un okulda görmemesi gereken bir olayı görmesiyle başladı. Gördükleri yüzünden kaçırılma...
Biraz geç oldu ama sonunda yetiştirdim bölümü. Bu bölüm pek içime sinmedi ama... yine de atayım dedim. Hepinize iyi okumalar bebitolarım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Ne yapacağız Jungkook?"diye bağırdı Jihyo birden. İşler kontrolden çıkıyordu. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste diye boşuna dememişlerdi.
"Uyanmalarının imkanı yok. Dozu ayarladık o kadar!"
"Aptal Jimin dörtte biri anlamış!" İkisi kendi arasında tartışırken kollarımı arkaya doğru kaydırıp düğümün olduğu yere ulaşmaya çalıştım. Benim babam bordo bereliydi. Bir ipten kurtulamayacaksam ne anlamı vardı bununla hava atmanın? Düğümü çözmeye çalışırken Jungkook ile Jihyo banyodan çıkmıştı.
Daha rahat bir şekilde tüm odağımı düğüme vererek çözmeye çalıştım. Nayeon canımı acıtmamak için fazla sıkmamıştı ipleri. Bu yüzden ona biraz ısınmıştım. Tam iplerden kurtulacağım derken Jungkook yeniden girdi banyoya. Hareket bile edemeden öylece kalakaldım. "Nesin lan sen nasıl çözdün bu ipleri?"dedi inanamıyormuş gibi.
Aptallar her zaman ki gibi beni fazla hafife alıyorlardı. Tabi bu işime yarıyordu orası bir gerçekti ama ben ne düşündükleri kadar aptaldım ne de güçsüzdüm. Hemen iplerden kurtulup ayaklarımı çözmek için eğildiğimde Jungkook ayısı kollarımdan tutup beni engelledi. Onu ittirmeye çalıştım ama baya sıkı tutuyordu. Mübarek beygir gücü vardı sanki! Aceleyle belimi kavrayıp beni yeniden sırtına attığında gözlerimi devirdim. Demek bağlamaktan korkmuştu. Az önce popoma şaplak atmasının acısını çıkarmak için üst üste ona vururken o vuruşlarıma aldırmadan beni banyodan çıkardı.
"Nereye gidiyoruz?" Sorumu cevaplamadığı gibi aynı zamanda beni evden de çıkarmıştı. Yoksa beni gerçekten öldürecekler miydi? "Ölmek için çok gencim! Hem... hem ben daha Attack on Titan'ın dördüncü sezonunu bekliyorum. Saçlarımı da boyatmak istiyordum. Bir de Yoongiyle Japonya'ya gitme hayallerim vardı. Sevdiğim kıza onu sevdiğimi bile söyleyemedim!"
Jungkook beni arabaya bindirip yanıma oturduktan sonra "Sevdiğin kız mı?"diye sordu şokla. Mina'dan vazgeçmiş olsam bile hayallerimden hemen vazgeçmezdim bir kere tamam mı? Bir şeyleri kabullenmem ve benimsemem uzun zamanımı alıyordu. Ben Mina'dan hoşlandığımı bile iki yılda anlamışken nasıl bir anda hayallerimden vazgeçebilirdim?
"Seni ilgilendirmiyor bu dediklerim!"diye bağırdım. Ama beni öldürmesin diye sayıyordum zaten bunları. Kendimle çelişsem bile sorun değildi. Şu anda psikolojim hiç müsait değildi mantıklı düşünmeye.
"Gay olduğunu düşünmüştüm." Arabanın arka koltuğuna oturmuş benim gayliğimi konuşuyorduk! Kendimi hemen koyvermemeliydim. Bir şekilde araba çalışmadan kaçmanın bir yolunu bulmalıydım.
"Ama değilim." Aklımdan bir saat önce yaşadıklarımız geçti. Onunda aynı şeyleri düşündüğüne emindim. Bana inanmadığını belli eden bir bakış attığında hiçbir tepki veremedim. Her ne kadar kabul etmek istemesemde sanırım onunla bir geçmişimiz olmuştu bir saat falan önce.
