Lise kendine macera arayan ergen öğrencilerle dolu bir tımarhaneydi. Jeon Jungkook ve arkadaşları ise kaosu peşinde sürükleyen bir avuç aptaldı. Her şey Taehyung'un okulda görmemesi gereken bir olayı görmesiyle başladı. Gördükleri yüzünden kaçırılma...
Ben geldim. Uzun zamandır bölüm atmıyordum. (Garip bir şekilde aşırı ağlayasım olduğu bir döneme girdim.) Neyse işte böyle bir psikolojide olduğumdan buraya bir şeyler yazıp kurguyu batırmak istemedim. Neden böyle bir psikolojiye girmek istedim bende bilmiyorum. Rahat battı herhalde. Ay bu sefer baya konuştum keyfimde yerinde ve diğer bölümün yarısını yazdım bile. Gün içinde tamamlayıp akşama atarım herhalde diğer bölümüde. (Uzun zamandır bölüm atmamamın telafisini yapmaya çalışıyorumdur ehehehehe 🤭🤭🤭) Hadi size iyi okumalar bebitolarım💜
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Saatler süren ders çalışma çabalarım sonunda bir sona ulaşmış ve ben sorulara odaklanıp takır takır çözmeye başlamıştım. Ben bile inanamıyordum bu hızıma. O kadar imkansızdı ki! Ama yapıyordum! Jungkook kekosuna da ihtiyacım yoktu! Ben ondan daha zekiydim. Tamam belki matematik yapamıyordum, ingilizcemde pek iyi değildi ama bu konu tartışmaya kapalıydı. Nokta.
Zil çaldığında babam salondan "Ben bakarım!" diye seslendi. Bugün işe gitmemişti. İlk defa bir pazar sabahını onunla geçirmiştim. Annem olmadığı için kendimiz bir şeyler yapmaya çalışmıştık ve şu anda mutfak berbat durumdaydı. Yani babam temizlemediyse eğer.
Yine dikkatimin dağıldığını fark ettiğimde soruya odaklanmaya çalıştım fakat odamın kapısı aniden açıldı. Kimse ders çalışmamı istemiyordu. Buna bende dahildim! Hoseok ve babam odama girerken ikisininde yüzlerinin ekşi bir şey yemiş gibi olması beni gülümsetti. Şu ifadeleri çok alışılmış bir durumdu.
"Bay Kim odadan çıkar mısınız? Kuzenimle konuşmam gereken bazı özel konular var." Hoseok o oku atma-
"Şimdi de Bay Kim oldum ha. Ayrıca bahsettiğin kuzenin benim oğlum." O ok zehirli...
"Teyzesi kılıklı!" Hoseok babamın tepkisine gözlerini devirdi.
"Sizi duydum!" Babamın arkasından bağırdığında ufak çaplı bir gürültü koptu. Babam sanırım duvarları yumrukluyordu. Asıl yumruklamak istediği kişinin Hoseok olduğuna o kadar emindim ki! Ama annemin gözbebeğini incitirse annem onu mahvederdi. Hoseok'da bunu bilerek tüm gıcıklığını gösteriyordu.
Boşanma sonrası annemle bir olup babama Voldemort muamalesi yapmışlardı. İsmi lazım değil, obje, kimse, hayırsız, ismini söyle tahtaya üç kere vur gibi şeyler diyorlardı babama. Ama Bay Kim yeniydi. Babama ellerinden geldiğince yabancı biriymiş gibi hissettirmeye çalışıyorlardı sanırım. O da alınıyordu galiba. İçeriden hala söylenme sesleri geldiğine bakılırsa baya bir gücenmişti.
"Bir gün elinde kalacaksın." dediğimde gülümseyip omuz silkti. Bela adamın göbek adıydı tabi. Koskoca Kim Taesung'u kışkırtmak ona vız gelir tırıs giderdi.
