1-Adamlık kitabındaki tartışmalı mesele

19.1K 876 2.2K
                                    

Yeni bir ficle geldim yazarken baya eğlendim. Liseli taekook müptelası olduğumdan yazmadan duramadım. Çok heyecanlıyım valla baya heveslendim kurguyu yaparken. Angst olmayacak tamamen eğlencesine yazdığım bir fic bu. Neyseee yeni taekook ficimiz hayırlı uğurlu olsunnnn.







"Ya şu topu at artık!"diye bağıran Jungkook'a baktım. Oldukça asabiydi. Maçı 3-0 kaybediyorlardı ve rakip takım siksen unutmazdı bu galibiyeti. Üstelik salak çocuk kız arkadaşını ortaya koymuştu. Kaybediyor olmak eminim ki şu anda daha fazla canını sıkıyordu. Gıcık olacağını düşündüğüm bir şekilde gülümseyip elimdeki topu hafifçe attım ve havadaki topa ayağımla sertçe vurarak Jungkook'un hemen arkasında bulunan rakip takıma pasladım. Yani kuzenim Hoseok'a.

Hoseok bana göz kırpıp oyunu başlatırken Jungkook bir süre gözlerini üzerimde tuttu. Onu umursamadan yerime geri oturdum. Yoongi ile okul çıkışı futbol sahasındaki çimlerde oturmayı planlamıştık ama her zamanki gibi bizim okulun futbol takımı ile karşıdaki sözde rakip fen lisesinin öğrencilerini kavga ederken bulmuştuk.

Fiziksel bir kavga olmasada sonuç fiziksel bir zarar vermeyle bitecekti. Bu çok açıktı. Anlamlandıramadığım bir şekilde koskoca şehirde sadece bizim liselerimiz anlaşamıyordu. Busan Fen lisesi ile Busan Sosyal Bilimler lisesi...

Her konuda bir yarış içerisindeydik. Fen lisesinden birisiyle konuşursan düşman ilan edilirdin. Sanki okul küçük bir ülkeydi ve düşman ülke ile arkadaşlık kurarsan sende düşman ilan ediliyordun.

Bu aptal, deli saçması durumu birçok öğrencinin ciddiye alması ise rezaletti. Az önce yaptığım şey okulumdaki çoğu kişinin gözüne batmıştı eminim ki ama ben bu tarz çocukça şeyleri önemseyecek birisi değildim.

Kuzenim Hoseok ve arkadaşları bizim okulla uğraşmaya bayılırdı. Doğrusunu söylemek gerekirse her konuda fazla iyilerdi ve bizim okulu ezmeyi baya bir seviyorlardı. Jungkook ve takımı da buna baya bir sinir oluyordu haliyle. Bu arada Jungkook demişken onu münasip bir yerime bile takmadığımı fark edince benden tarafa doğru tükürüp topun peşinden koşmaya başlamıştı.

Okulun garip kurallarına uymadığım için dışlanan birisi değildim yani evet dışlayanlar ve beni de düşman ilan eden bir kesim vardı. Mesela Jungkook ve biricik arkadaş grubu benden hiç haz etmez ve her türlü konuda önümü kapatmaya çalışırlardı ama benim gibi bu okul kavgalarını saçma ve çocukça bulan öğrencilerde vardı. Onlardan birisi de Yoongiydi. Benim biricik ama bir o kadar da aptal olan arkadaşım. Hülyalı bir şekilde Jimin'i ve büyük bir ihtimalle daha az önce çıkardığı okul tişörtünün etkisinde kaslarını kesiyordu.

Yoongi ile anasınıfından beri beraberdik. Asla ayrılmamıştık ve bu gidişle ölünce bile mezarlarımız yan yana olacaktı. O benim için artık yakın bir arkadaştan çok kardeş gibiydi. Ayrıca aşık ve umutsuz bir gaydi. Homofobik ergenlerle dolu bir ortamda bunu cesurca söyleyip yönelimini belli etmekten asla çekinmemişti liseye ilk başladığımızda. Garip bir şekilde Yoongi ile birlikte çoğu kişi yönelimini daha rahat açıklar olmuştu. Bu konuyla dalga geçen dangalaklar hala vardı ama eskisi gibi kimse kimseyle kolayca dalga geçmiyordu artık. Çünkü Yoongi dalga geçenleri sahip olduğu siyah kuşağın yetkisiyle haşat ediyordu. Birçok kez çıkan kavgalara bende dahil olduğum için onunla ceza sınıfında vakit geçirmek zorunda kalmıştım ama pişman değildim.

Her neyse sonuç olarak Jeon Jungkook'u kızdırmayı başarmıştım. Hoseok bir tane daha gol attığında alkışladım ve bizim tarafta alkışlayan tek kişi ben olduğumdan kötü bakışları üzerime çektim.

Kuzenimin Jungkook'u kudurtuyor olması beni eğlendiriyordu ve bu bakışların buna engel olmasına tabiki de izin vermeyecektim. Üstelik o da kız arkadaşını iddia bahanesiyle ortaya koymasaydı gavat gibi. İzlesin artık sevgilisi Hoseok ile yemek yerken uzaktan uzaktan.

High School Love •taekookDonde viven las historias. Descúbrelo ahora