Offended / Taekook

3

Kore'ye geleli çoktan iki hafta olmuştu. Bu iki haftada Jungkook ev işiyle uğraşmış ve evin eksiklerini gidermek için alışveriş yapmıştı. İki hafta içinde şirkete hiç uğramamış bir nevi tatil yapmıştı. Boş zamanında oğluyla eğlenmiş,oyunlar oynamış,yeni evlerinde saklambaç oynamışlardı. Jungkook çok iyi bir babaydı. Eskiden de çok iyi bir babaydı. Elinden gelen her şeyi yapmış,tırnaklarıyla kazıyarak buralara kadar gelmişti. Oğlunu tek başına büyütmeye çalışmış ve aynı zamanda eğitimine devam etmeye çalışmıştı. O zamanlar onun için oldukça zor geçmiş ve birçok kez umudunu kaybetmişti ama şimdi burdaydı ve yaşanan her şeye rağmen değmişti. O başarmıştı kimse olmadan tek başına.

Şimdi ise sabah erkenden kalkmıştı ve şirkete gitmek için hazırlanmıştı. Eski Jungkook olsa dolabındaki en tatlı kıyafeti seçer herkesi şeker komasına sokardı ama şimdi değişmişti. Artık dolabında öyle tatlı kıyafetler yoktu. Üzerine beyaz bir boğazlı kazak giymişti, altına da aynı şekilde beyaz bir pantolon giymiş ve aynı renk bir kemer takmıştı. Kemerin demir kısımları altın rengindeydi. En son olarak  da üstüne yine beyaz bir ceket almıştı. Sanki kendi masumluğunu yansıtmak istemiş gibi beyazlara bürünmüştü. Dıştan bakan bir kişi onun bir melek olduğunu düşünebilirdi. Belki de gerçekten bir melekti. Masum bir melek...

Üstünedekilerin tam zıttı olacak şekilde kuzguni siyah uzun saçlarını iki yana ayırmıştı ve dalgalandırmıştı. Oldukça hoş duruyordu. Onu gören herkesin hayran bakışlarla bakacağı ortadaydı.  Aynadan kendisine bakıyor ve iyi olup olmadığına karar vermeye çalışıyordu. Bir türlü içi rahat etmiyor, başında dönen düşünceler ona sadece baş ağrısı yapıyordu. Belki de bugüne işe gitmemeliydi ama bu sadece korkaklık olurdu. Hayır o korkak biri değildi tam tersine cesur ve hayata meydan okuyan bir kişiydi o. Bu kadar zor olmamalıydı onun için onların karşısına çıkmak diye düşündü. Ama zordu,bu da onun farkındaydı. Hayatını mahveden insanların karşısına çıkacak ve belki de onlarla yüzleşecekti. Ama amaçları arasında yüzleşmek yoktu en azından şimdilik. Bugün sadece işine odaklanmak istiyor ve her ne kadar onları görecek olsa bile bunu umursamak istemiyordu.

Bugün Kim şirketle yapılacak anlaşmanın günüydü ve Jungkook da tam da bu zamana denk gelmişti. Yapılacak bu proje için Baekhyun ve Chanyeol ona güveniyordu. Bu proje oldukça önemliydi çünkü eğer bu proje herkes tarafından beğenilirse şirketleri diğer ülkelere de yayılacak ve ününe ün katacaklardı. Bu yüzden şirketin en başarılı mimarı olan Jungkook'un bu görev için uygun görmüşlerdi. Onlar da tedirgindi Jungkook'u buna zorlamak istemiyorlardı ama bu gerekliydi ve biliyorlardı ki eğer bu anlaşma olursa Jungkook bu olaya sadece iş yönünden bakar ve onları zor duruma sokmaktan kaçınırdı. Buna güveniyorlardı. Jungkook ise kendine asla güvenmiyor ve sanki her an burdan kaçmak için fırsat kolluyordu. En ufak bir şeyde yıkılacakmış gibi hissediyordu.

Korkuyordu, hem de çok korkuyordu. Paramparça olan kalbini oğlu bir nebze olsa da iyileştirmişti ve onların kalbinde ufak da olsa bu iyileşen yeri kırmasından,yıkmasından çok korkuyordu. Çünkü biliyordu ki eğer o yer de yıkılırsa artık dayanacak gücü yoktu. O güçlü değildi sadece güçlü olduğunu sanmalarını sağlıyordu. Onun düşüncesi bu yöndeydi ve bu düşünce çok yanlıştı çünkü Jungkook belki de bu hayatta en güçlü insanlardan biriydi.

Yavaş ve sessiz adımlarla oğlunun odasına doğru ilerledi. İşi gitmek içi erken kalmıştı ve onun küçük oğlu hala uyuyordu. O yüzden ses çıkarmamaya özen gösteriyordu. Sessizce odanın kapısını açmış ve oğlunun yatağına doğru küçük adımlarla ilerlemişti. Ye-jun'un üstündeki örtü karnının altına kadar inmiş ve ayaklarını da açmıştı. Elinde küçük yastığı vardı ona sıkıca sarılmıştı. Jungkook onun bu halini görünce aynı Taehyung'u benzetiyordu çünkü küçük oğlu aynı Taehyung gibi bir şeylere sarılmadan yatamıyordu. Omega yavaşça oğlunun üstündeki örtüyü düzeltti ve çekilmeden önce oğlunun saçına bir öpücük bırakarak güzel kokusunu içine çekti. Sonrasında aynı yavaş adımlarla kapıya ilerledi ve kapıdan son kez küçük alfa oğluna bakıp sessizce kapattı.