Offended / Taekook

11

Çok kötüydü Taehyung. Kendini çok kötü hissediyordu. Duyduğu ve öğrendiği şeyler ona çok gelmişti. Kaldıramıyordu. O Jungkook'u gerçekten sevmişti. Hem de onun için ondan vazgeçecek kadar çok sevmişti. Onu korumak istemişti ama nerden bilebilirdi ki onu korumak isterken daha çok mahvettiğini.

Jungkook ile ağlamışlardı bir süre. Omega ona isyan etmiş ve hakaretler savurmuştu. Alfa ise ona izin vermişti çünkü bunu haketmişti. Aslında Taehyung da masumdu ama Jungkook kadar değil. O omegasını bırakmak istememişti hiçbir zaman ama bırakmak en iyi yol olarak gözükmüştü gözüne.

Şimdi ise omega ile oturdukları yere tek başına oturmuş ve ayaklarını sarkıtmıştı. Hava kararmış ve şehrin ışıkları açılmıştı. Omega aşağı inmişti. Taehyung'un da aşağı inmesi ve işinin başına dönmesi gerekirdi ama kendinde o gücü bulamıyordu.

Çok ağırdı onun öğrendikleri. Kahrolmuştu. Onun omegasının artık dayanacak gücü yoktu. Bu onu mahvetmişti. Ne aptalım dedi içinden. Gerçekten çok aptaldı. Kendini bu yükseklikten aşağıya atmak istiyordu. İçinde paramparça olan ruhunu özgürlüğü kavuşturmak ve yaşattığı şeyler için bedel ödemek istiyordu. Ama bedel ödemesi gerek o değildi. Onun tek suçu omegayı bıraksa bile onu kontrol etmeyip uzaktan da olsa kormayı akıl edememesiydi.

Alfa hala göz yaşı döküyor ve kendine lanet etmeye devam ediyordu. Keşke, keşke seni göndermeseydim o Amerika'ya diyordu ama pişmanlıklar bir fayda etmiyordu. Gözlerinin önüne gelen anı onun daha çok ağlamasına neden oldu.

Flashback

Alfa,arkadaşları ve babası büyük bir salonda oturmuş sehpanın üzerinde bulunan resimlere ve kağıtlara bakıyorlar ve ne yapacaklarını düşünüyorlardı. Sessizlik hakim olan odada Namjoon konuştu.

"Böyle bir şeyi kim ve neden yapıyor?"diye sordu herkesin merak ettiği soruyu. Jimin konuştu ondan sonra.

"Evet Jungkook'la kimin ne derdi var?"

"Belki de derdi Jungkook'la değil bizimledir."demişti Bay Kim.

"Ama o zaman neden Jungkook'u bırakmamızı istiyor."diye sordu Yugyeom.

"Bilemiyorum sadece bu olaya mantıklı bir açıklama bulmaya çalışıyorum. Sonuçta Jungkook'un kimsesi yok kim neden onunla uğraşmak istesin ?" Diye cevapladı Bay Kim. Haklıydı diye düşündü herkes. Kimsesiz bir çocukla kim uğraşmak isterdi ki. Ne derdi vardı bu çocukla.

"Her gün Jungkook'u takip ettirip bize fotoğraflarını atması tam anlamıyla psikopatça. Hangi akıl hastası bizden ne istiyor? Günlerce düşünmekten uyuyamadım bile."dedi Hoseok.

"Manyağın teki. Belki de sadece şaka yapıyor."dedi Seokjin. İyi düşünmeye çalışıyordu. Yoongi onu cevapladı.

"Şaka olduğunu hiç sanmıyorum. Jungkook'un evine kadar girip atkısını almış."demişti. Evet Jungkook'u biri takip ediyor ve onun her an fotoğraflarını çekip onları arkadaşlarına atıyordu. Önce bunun bir şaka olduğunu düşünmüş ve önemsememişlerdir. Ama olay omeganın evine kadar girmek olunca Taehyung omegayı korumak için sürekli onunla kalıyor ve onu yalnız bırakmaktan kaçınıyordu. Omegasının başına bir şey gelecek diye ödü kopuyordu.

"Polise gidelim. Onlar bulsun bir yolunu."demişti Seokjin. Belki de en mantıklısı buydu ama o zaman onlar için bu çok kötü bir seçenekti. Hemen itiraz etti Taehyung.

"Olmaz yazdığı notu görmedin mi? Öldürmekle tehdit ediyor."demişti. Bununla herkes susmuştu. Bay Kim konuştu.

"Peki ne yapacaksın oğlum? Bu böyle devam etmez sonu Jungkook için kötü olabilir. Onu korumak zorundayız."demişti Bay Kim şefkatli bir sesle. Taehyung ise herkes de gözlerini gezdirmişti. Herkes ondan bir cevap bekliyordu ama onun şu anlık bir cevabı yoktu. Sıkıntıyla nefes verdi ve başını ellerinin arasına alarak hafifçe saçlarını çekiştirdi. Günlerce uyumuyordu ve göz altları morarmıştı. Kendini oldukça bitkin hissediyordu. Düşünmekten kafayı yiyecek duruma gelmişti.