34

8K 548 355
                                    

Ben geldim!

Normalde yeni bölümleri hafta sonu atıyorum ama çok büyük bir değişiklik yok. Bugün attım. Daha erken atacaktım ama kimya dersim varmış 8'de o yüzden bölümü tamamlayamadan derse girmek zorunda kaldım ve biraz geç attım. Neyse bölüm sonunda spoiler verdim. Onun hakkında düşüncelerinizi belirtmezseniz küserim.( bugün bunu çok kullandım ksjdksjd)

Bol yorum istiyorum! Lütfen yorum yapın!

Neyse iyi okumalar diliyorum!💜

__________

Hava kararmaya başlamıştı. Güneş yavaş yavaş batıyor ve yerini karanlığa bırakırken sanki arkasından izler bırakırmış gibi turuncuya boyuyor ve insanın içini huzur dolduruyordu. Bir süre sonra hafiften gözüken ay insanlara gülümsüyordu.

Otelin bahçesinde bulunan geniş beyaz koltukta oturan bedenler arasında gergin bir sessizlik vardı. Jimin hala şaşkın bir şekilde yan yana oturan ikiliye bakıyordu. İki yaşlı adam ise suçlu bir çocuk gibi başlarını utangaç bir şekilde önüne eğmişti. Kang Dae aynı Jungkook gibi alt dudağını dişleyip kızarmış yanakları ile onca senenin yüzünde bırakmış olduğu kırışıklığa rağmen oldukça tatlı gözüküyordu. Hoseok en sonunda dayanamayarak ayağa kalktı ağzından tatlı bir mırıldanmalar çıkarken hızla Kang Dae'nin yanına adımlamış ve tekerlekli sandalyede oturan adama eğilerek iki eliyle yanaklarını çekiştirmişti. Bir yandan da sesini incelterek sanki bir bebek severmiş gibi konuşuyordu.

"Aman Tanrı'm şuna da bakın. Hanimiş benim büyük Jungkook'um. Yemin ederim Jungkook gibisiniz. Uww çok tatlı. Yanakları da kızarmış. Büyümüş de cilveleşmeye mi başlamış benim koca bebeğim."

Kang Dae onun söylemleri ile daha çok kızarırken başını geri çekmişti Hoseok'tan kurtarmak adına. Hoseok ise hala bir bebek severmiş gibi yaşlı ama bir o kadar da tatlı bir bebek gibi gözüken adamın kızarık yanaklarını çekiştirmeye devam ediyordu.

"Hoseok bırak şu adamın yanaklarını!"demişti Yugyeom. Sonrasında hızla hareketlenmiş ve eşinin kolundan tutup kendine çekmişti. Sonrasında hızla tekrar eski yerlerine geçmişlerdi. Ortamda yine gergin bir sessizlik oluşurken Min Gyu artık konuşması ve bu konuya bir açıklık getirmesi gerektiğini düşünerek dudaklarını aralamıştı.

"Çocuklar siz-"başladığı cümlesi Yoongi tarafından bölünürken o, Yoongi'nin dediği şeyle şaşkınlıkla gözleri kocaman açılmıştı.

"Soramadan edemeyeceğim gerçekten,yoksa meraktan ölürüm. Beni bilen bilir."demişti. Hoseok onu bilmiş bir şekilde başıyla onaylarken heyecanlı ve meraklı ses tonu ile konuştu.

"Hanginiz seme?"

"Bence Min Gyu amca seme. Adamın yüzünden belli. Her tarafından ben semeyim diye bağırıyor."demişti Seokjin konuya dahil olarak. Ardından Hoseok katılmıştı konuya.

"Bence de öyle. Kang Dae amcada tam minnoş,nazlı uke tipi var."dediği an Baekhyun söze girmişti.

"Hayır bence Kang Dae amca seme. Adamın bakışları her şeyi ortaya sererken nasıl uke dersiniz?"demişti. Sonra Chanyeol girmişti konuşmaya.

"Ben de katılıyorum. Min Gyu amca alfasın ama tam uke tipin var."demişti.

"Hayır ya! Ne alaka adam yerin dibinde girecek utancından. Tam uke işte. Yanakları falan kızardı."demişti Hoseok ikiliye karşı çıkarak.

"Ona bakılırsa Yoongi'nin de uke olması lazım. Çünkü ilk zamanlarda yüzü domatese dönmüş bir şekilde ordan oraya dolaşıyordu."demişti Yugyeom. Bunun üzerine herkes kırkırdarken Baekhyun kınayan bakışlarını atmıştı Yoongi'ye.

Offended / TaekookWhere stories live. Discover now