Offended / Taekook

17

Bölüme başlamadan önce şöyle bir açıklama yapmam gerek sanırım. Taehyung neden Jungkook'u korumadı diyorsunuz. Evet bunda haklısınız ama şimdi bu bölümde anlıyacaksınız. Bu sizi ne kadar tatmin eder bilmiyorum ama bölümün sonunda daha kapsamlı bir açıklama yapacağım.

İyi Okumalar💜
______________

Oda da büyük bir sessizlik olurken herkes birbirine bakıyordu. Ona anlatıp anlatmamak konusunda emin değillerdi. Jungkook ise onlar sustukça daha çok sinir oluyor ve kafayı yiyecek duruma geliyordu. Sinirliydi ve her şeyi öğrenmek istiyordu.

"Ne bekliyorsunuz?! Anlatsanıza?!" Diye bağırıncanca Seokjin diğerlerine baktı ve konuştu.

"Tamam, anlatacak ama lütfen sakin ol. Otur şöyle." Demişti. Jungkook ise bir an önce gerçekleri öğrenmek istediğinden başta bulunan boş koltuğa oturdu.

"Tamam. Şimdi anlatın."demişti. Herkes kararsızlıkla bir kez daha birbirine bakarken tam Seokjin bu sessizliği bozacaktı ki Taehyung onu kesti.

"Bekle. Önce getirmem gereken şeyler var."demiş ve oturduğu yerden kalkmıştı. Kapıya geldiğinde kilidi açmış ve odadan seri adımlarla ayrıldı. Omega ise sabrının sınırlarındaydı. Kim ona bunu yaşattı öğrenmek istiyordu. 2 dakikalık zaman diliminde alfa odaya geri dönmüştü. Elinde kağıtlar vardı. Tekrar baş koltuğa tam Jungkook'un karşısına geçtiğinde konuştu.

"Önce bizi bölmeden dinle olur mu?"demişti alfa. Omega ise kararsız da olsa kafa sallamıştı. Alfa bunun üzerine derin bir nefes vermiş ve dudaklarını aralamıştı.

"Biz senden asla ayrılmak istemedik. Ama seni korumak için ayrılmamız gerekliydi ama seni de koruyamadık. Seni bıraktım, bıraktık çünkü tehdit edildik Jungkook. Sana yemin ederim başka çaremiz yoktu. Ama bilseydim senin yaşadıklarını tehlikeyi göze alırdım. O zaman en mantıklı bu gelmişti. Ama yanıldık."dedi. Gözleri dolmaya başlamıştı. Seokjin ise çoktan ağlamaya başlamıştı bile.

"Tehdit? Ne tehditi?"diye sordu Jungkook.

"Senden ayrılmadan 1 ay önce bir fotoğraf gönderdiler. Senin fotoğrafındı bu. Önce dalga geçtiklerini sandık ama yanılmıştık. Evine kadar girip senin uyurkenki fotoğraflarını çektiler. Eşyalarını alıp bize gönderdiler ve notlar bıraktılar. Bunlarla seni asla bırakmazdım ama hatırlıyor musun? Bir araba kazası geçirmiştin. Hafif bir kazaydı bir şeyin yoktu. O gün hepimize bir mesaj geldi. Bunu bize tehdit eden kişi atmıştı. Senin araba kazağın bir tesadüf değil planlıydı Jungkook. Çok korktum. Sana bir şey olacak diye çok korktum. Seni bırakmak yani onların sözünü dinlemek daha mantıklı geldi. Bir şey ifade etmez ama özür dilerim." Demişti. Konuşmanın ortalarına doğru akıtmaya başlamıştı göz yaşlarını. Odadaki çoğu kişi de ağlamaya başlarken Namjoon ve Yoongi ağlamamak için kendini sıkıyorlardı ama en sonunda onlar da bu savaşa son verip akıtmışlardı göz yaşlarını.

Omeganın öğrendiği şeylerden sonra aklındaki tek düşünce şuydu; Her şey planlı. Evet her şey planlıydı. Bu onun kalbinin sıkışmasına neden oldu ama bakışları hala sertti. Kızgındı karşısındakiler. Bunu ona söylemeliydiler. Onu bir başına yalnız bırakmamalıydılar.

"Ne yani şimdi siz bunu bana söylemdiniz ve beni burdan postalamanın en iyi yol mu olduğunu düşündünüz?"dedi sesi sertti aynı bakışları gibi sertti. Bu herkesin içini titretirken devam etti omega.

"Siz beni mahvettiniz. Şimdi tek gerekçeniz bu mu? Beni yalnız bıraktığınız. Bu mu korumak? Benim başıma neler geldiğinden haberiniz var mı?!"diye sonlara doğru sesini yükselletti. Taehyung hemen itiraz etti.

"Sana yemin ediyorum seni kontrol etmesi ve güvenliğini sağlaması için birini tuttum ama bana yalan söyledi. Sen buraya geldikten sonra yok oldu. Onu her yerde aradım ama bulamadım. Yemin ediyorum sana."demişti ağlamaktan sesi çatlarken.