Offended / Taekook

30

Oy ve yorumlarınız bekliyorum. Lütfen oy verin. Kitabı okuyan kişi sayısına rağmen oylar az. Beğeniyorsanız lütfen oylayın.

Ve oy verip yorum yapanlara çok teşekkür ederim💜 sizleri seviyorum.

İyi okumalar
____________

En çok canımızı yakan şey belki de en güvendiğimiz insanın bizi sırtımızdan bıçaklamasıdır. Onun acısı,kırıklığı daha büyüktür çünkü ömür boyu unutulmaz. Güvendiğin kişinin arkandan bıçaklaması ve senin hayal kırıklığına uğraman belki de senin için en büyük güven probleminin temelidir. Bundan sonra kime tam anlamıyla güvenebilirsiniz ki. Artık her şeyde daha dikkatli her şeyde daha temkinli adımlar atarsınız.

Taehyung'un belki de bu hayatta en çok  güvendiği kişi babasıydı. Ona her şeyden çok güvenirdi. Ona her şeyini anlatırdı. O yüzden inanması en güç olandı onun için bu durum. Babası ne dese ona güvenmişti. Onun dediklerini yapmıştı. Şimdi her şey yerine otururken babasının Jungkook'u neden bu kadar çok Amerika'ya göndermek istediği anlaşılmıştı. Söylediği yalanlar bir bir gözlerinin önüne gelmişti.

Sevecen,mutluluk saçan adam nasıl olur da birden bu hale gelir ve bir katil olabilirdi? Neden bir insan birini öldürür ve sonrasında yıllarca bu intikama devam ederdi? Böyle bir şeyin olması için tek bir seçenek vardı o da karşılarında bulunan adamın bir deli olmasıydı. Haksız da sayılmazlardı. Karşılarındaki adam belki de en tehlikeli deliydi.

Hayal kırıklığı ile iki genç karşısındaki adama bakarken Taehyung güçsüz sesiyle sordu.

"Neler oluyor?"dedi hala inanamaz bir şekilde. Jungkook ise her zerresi titrerken gözleri dolu bir şekilde Taehyung'un üç adım gerisinde duruyordu. Ayakları titrerken bir dayanak olarak sıkıca tutunda yanında bulunan alfanın koluna. Konuşacak gücü kendinde bulamıyordu.

"Taehyung!"dedi Jung Woo her zamanki sevecen sesiyle. Oldukça iyi rol yapıyordu. Yüzündeki sırıtmayla devam etti.

"Sonunda gelebildiniz. Umarım birine haber vermemişsinizdir. Yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim."demişti yüzündeki sırıtış büyürken.

Taehyung yavaşça şoktan çıkarken şaşkınlığın yerine sinir almıştı. O omegaya bir söz vermişti. Her kim olursa olsun onu koruyacak ve yanında olacaktı ve bunu sonuna kadar yapmaya hazırdı.

"Bana burda ne bok döndüğünü anlatacaksın!"Diyerek sesini yükseltmişti. Gözünden hala kırgınlık akarken sesindeki öfkenin tonu deponun içinde yankılanmıştı. Jung Woo kahkaha atarken Kwang başını önüne eğmiş boş bir yüz ifadesiyle yeri izliyordu.

"Taehyung,Taehyung..."demişti mırıldanarak sonra devam etti.

"Çok safsın. Sadece sen değil hepiniz çok safsınız. Jungkook'u göndermek için size o kadar dil dökmüşken bile benden bir kere bile şüphelenmediniz. Eh.. bu da benim işime geldi."dediğinde Taehyung'un gözünden bir damla yaş akmıştı. Şimdi kesinleşmişti tamamen. Onun babası bir katildi. Sinirle bağırdı.

"SEN BENİM BABAMDIN. EN GÜVENDİĞİM KİŞİ!" Bağırdığında Jung Woo en güçlü kahkahasını atmıştı.

"Bak bu da yanlış."demişti hala gülmeye devam ederken. Sonrasında Taehyung'u yıkan o kelimeyi söylemişti.

"Ben senin baban değilim."

İşte o an alfanın kulakları uğuldamaya başlamış,ayakları tutmaz olmuştu. Göz yaşlarını durduracakmış ve birbir akıtmıştı. Sadece ağzından fısıltı şeklinde şaşkınlık nidası dökülürken bu yaşananların kötü bir rüya olmasını diledi.