6

16.7K 1.5K 577
                                    

"Jungkook bize ne söyleyecek?"

Taehyung'un sorduğu soruyla masada bir sessizlik oluşmuştu. Masadaki üçlü dışında diğerleri ne olduğunu bilmiyor ve merak ediyorlardı. Jungkook bu durumu daha fazla uzatmak istemiyordu. Hemen söyleyip kurtulmak ve ne olacağını görmek istiyordu. Onun tam aksine Park çifti bunu doğru bulmuyordu. Sonuçta 4 yıl sonra eski sevgilin karşına çıkıyor ve 3 yaşında bir oğlun var demesi pek iyi sonuçlanmazdı. Jungkook da bunun farkındaydı ama bir şeyler saklamak onu boğmuştu.Jungkook herkese tek tek göz gezdirmiş ardından bakışlarını Taehyung da sabitlemişti.

"Size, özellikle sana çok önemli bir şey söylemem gerek."demişti. Bununla masada bulunan yedili daha çok meraklanırken Seokjin yine dayanamayarak sormuştu.

"Nedir?" Seokjin'in konuşmasıyla Jungkook ona dönmüştü. Uzun bir süre ona bakmıştı. Ona bakarken hamilelik anıları gözünün önüne geliyordu ve bu şu an isteyeceği son şey bile değildi çünkü o zamanlar onun için felaketti. Bakışlarını ondan kaçırdı ve önünde bulunan yemek tabağına çevirdi.

"Keşke bunu söylemem için daha önce fırsat verseydiniz."demişti. Evet Jungkook hamile olduğunu öğrendiği ilk zamanlar bunun şokunu atlatamamıştı. Bir kaç hafta kendine gelebilmek için kendisine zaman tanımış sonrasında ilk fırsatta Taehyung'u aramıştı. Ama Taehyung onu yine hayal kırıklığına uğratmış ve telefonunu açmamıştı. O gün onu defalarca aramış ama en sonunda sonuç hep aynı olmuştu. O gün gece geç saatlere kadar ağlamış ve ağlamaktan yorgun düşerek uyuya kalmıştı. Ondan sonraki gün tekrar şansını denemişti ama yine başarısız olmuştu. Bu sefer diğer arkadaşlarını aramıştı ama onlarda aynı şekilde telefonunu açmamıştı.

O gün ilk defa bu kadar yalnız olduğunu hissetmişti. Yetimhanede bile en  azından çevresinde birileri vardı. Ağladığında her ne kadar sert olurlarsa olsun onun yanına gelip sorununu soran öğretmenler vardı. Ama o zaman kimse yoktu yanında. O gün ilk defa ağlamıştı yalnız olduğu için ve bu son olmamıştı. Ondan sonraki günler daha çok yalnız olduğunu hissetmiş ve ağlamıştı.

"Ben...sizi birçok kez aradım ama açmayan sizlerdiniz." Demişti hayal kırıklığı sesinin her zerresinden anlaşılırken. Masada bulunan yedili bu sözlerle daha da meraklanmıştı. Bu kadar önemli olan ve o zamanlar onları o kadar aramasının sebebini merak etmişlerdi.

"Şimdi burda size açıklama yapmamı bile hak etmiyorsunuz."demişti. Sessizlik bir kez daha masaya çığ gibi düştüğünde. Jungkook bir kez daha konuştu.

"Merak etmeyin sizi bu kadar aramamın sebebini söyleyeceğim. Ama siz benim söylediğim şeyi kaldırabilecek misiniz? İşte bunu çok merak ediyorum."

"Bu kadar önemli olan ne?"demişti Taehyung sesi o kadar güçsüz çıkmıştı ki masada sessizlik olmasa onu kimse duymazdı. Jungkook o an istedi söylemek. O kadar çok istedi ki bir an önce bu yükten kurtulmak ve kafasında oluşan bu an için olan bütün senaryoları bitirmek istedi. Evet, belki kimsenin ne tepki vereceğini bilmiyordu. Ama bu umrunda değildi. İster kabul etsinler ve Ye-jun görmek isterlerdi ya da yine onu paramparça ederek onu kabul etmeyip görmek istemezlerdi. Alışmıştı Jungkook kırılmaya o kadar çok alışmıştı ki artık kırılmak onun için pek önemli değildi. Ya da o öyle sanıyordu tam da şu ana kadar. Tam ağzını açmış her şeyi söyleyecekken bir kadının tiz sesi pek dolu olmayan restorantta yankılanmıştı. Bakışlar oraya kaymıştı çünkü şuan ona merakla bakan alfanın aynı zamanda çocuğunun babasının adını seslenmişti o kadın.

"Taehyuuuuungg!" Demişti o tiz ve itici sesiyle. Üzerinde dar bir kırmızı elbise vardı. Kırmızı elbise o kadar kısaydı ki eğilse her tarafı gözükecekti. Dolgun dudaklarına kırmızı bir ruj sürmüştü. Siyah uzun saçlarını açık bırakmıştı. Oldukça güzel gözüküyordu ve oldukça cesur. Yaklaştıkça anlaşılan foremonlarla onun bir alfa olduğu belliydi. Ayağındaki siyah renk uzun topuklu ayakkabısı her zemine değdiğinde tok bir ses çıkartıp dikkatlerin daha çok üzerine çekilmesini sağlıyordu.

Offended / TaekookWhere stories live. Discover now