5- "Sahte Kıvılcım"

19.9K 788 194
                                    

Selam! Düşüncelerinizi merakla bekliyorum. İyi okumalar. 🔥🖤

 🔥🖤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

5. BÖLÜM

"Cesur!"

Savaş'ın hiddetli sesi verandayı inletince Cesur korkuyormuş gibi irkildi ve alt dudağını dişlerinin arasına aldı. "Patron çıldırdı." dedi.  Gözüme bir an komik geldiğinde sırıttım. O da gülerek aşağı indiğinde tırnak etlerimi ısırarak neler olacağını düşünmeye başladım. Batmak üzere olan akşam güneşiyle bir süre daha beraber kaldıktan sonra sıkıntıyla nefesimi verip odaya girdim. Güneşin kuruttuğu saçlarımı ellerimle düzelttim. Cesur'un, yatağın üzerine bıraktığı torbaları kenara itip yatağın boşalan kısmına oturdum. Sanki buraya taşınmışım gibi onlarca elbise, ayakkabı vardı. Ayakkabılar ise şaşırtıcı bir şekilde tam numaramdı, demek ki öğrenmişti. Bunu bile akıl edecek kadar kibardı Cesur. Beyaz yorgana döktüğüm kıyafetleri havaya asıp inceledim. Bazıları tam günlüktü, rahattı ama bazıları gece elbisesi kadar şık ve abartılıydı. Hepsini Cesur'a mutlaka ödeyecektim. İçlerinden krem renkli bir kumaş pantolon çekip giydim. Uzun bacaklarımdan bileklerime daralarak iniyordu. Belinde aynı kumaştan kemer vardı ve yan taraftan bağlanıyordu. Siyah, vücudumu sarmalayan kolsuz büstiyeri de giyip rahat olduğu belli olan düz taban bir ayakkabıyı giydikten sonra boy aynasındaki görüntüme baktım. İyi görünüyordum, iyileşiyordum, fiziken.

Kapı çaldı ve hemen ardından aralandı.

"Saye hanım?" dedi çalışan kadın. Elinde tuttuğu, bana ait olan çantayı uzattı. "Savaş bey iletmemizi istedi. Kendisi aşağıda sizi bekliyor."

Herhangi bir şey söylememi beklemeden çıktığında çantama kavuşmuş olmanın sevinciyle içini açtım. Telefonumu aradım ama yoktu. Kaybolduysa işim kesinlikle bitmişti. Odanın içinde düşüncelerle boğuşarak volta atarken aşağıda Savaş'ın beklediğini hatırlayınca dudaklarımı birbirine bastırıp kapıya yöneldim. Kilitli olmayan kapıyı açıp çıktığımda upuzun geniş koridora baktım. İlk kez başımı çıkarıyordum. Tavanın ortasından neredeyse aşağı kadar sallanan büyük aydınlatmalar vardı ve hepsi açıktı. Merdivenlere yürüyüp korkuluklardan destek alarak usul adımlarla aşağı indim. Etrafta kimseyi göremeyince nereye gitmem gerektiğini bilemedim ama tam o esnada açık olan bahçe kapısı dikkatimi çekti. Orada olacağını tahmin edip çıktığımda onu ve aynı zamanda da Cesur'u gördüm. İkisinin de kıyafetleri değişmişti. Tekrar toplanmaktaki amaçlarını merak ederek yürüdüm.

"Gözüm yolda kaldı." dedi Cesur gülerek ama Savaş onun cümlesi daha bitmeden sert sesiyle "Nerede kaldın? Keyfini beklemeyeceğiz." diye azarladı beni. Kaşlarımı çattım masalarına giderken. "Ne oluyor?" dedim onunla aynı tonda. "Çocuk mu var karşında?"

"Bir yetişkin gibi davranıp olayın ciddiyetini kavra o zaman." diye altta kalmadığında, "Hadi ya," dedim alaysı bir şekilde. "Ne zamandan beri ciddiye alıyorsun bu olayı?"

İHTİLALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin