ALINTI - "...ve perde kapanır."

4.3K 157 45
                                    

47. Bölüm yakında yayımlanacak arkadaşlar. Hazır hale gelmesini ve doğru ânını beklerken size bir alıntı paylaşmak istedim.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sezen Aksu - Perişanım Şimdi🖊

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sezen Aksu - Perişanım Şimdi
🖊
...ve perde kapanır.

Gökyüzünde sabahın kızıllığı vardı. Öyle bir kızılıktı ki bu; sanki az daha ileride patlamış bir yanardağ vardı, etrafa savrula savrula gelmişti ve gökyüzüne de bu kızıl rengini bulaştırmıştı. Yanlıştı, şu an her şey çok yanlıştı. Hiçbir şey olması gerektiği gibi değildi.

"Benimle evlenir miydin?"

Sesi duyduğum an gözlerimi açıp şaşkınlıkla ona baktım. Cesur, titreyen ellerimle tuttuğum silahın ona doğrulacağından, onu öldüreceğimden emin gibi bana bakıyor, hatta şimdiden benimle vedalaşıyordu. O kadar emindi ki, daha ilk dakikadan bunu kabullenmişti bile.

"Ne?"

"Sadece cevabını bilmek istiyorum. Benimle evlenir miydin?"

"Evet." dedim tıpkı onun gibi. Kalbim göğüs kafesimi yumruklarken uyguladığı şiddetini artırmaya başlayınca gözlerimin dolması saniyeler almadı. Şimdi ben de onunla vedalaşıyordum ama o bunun kendinden ötürü olduğunu düşünüyordu. "Evet seninle evlenirdim."

İnce bir çizgiyi andıran dudakları usulca ve belli belirsiz yukarı doğru kıvrıldı. Meydana çıkmaya can atan gamzeleri silik de olsa yine kendini gösterdi ve Cesur belki de ilk kez bugün, burada ve tam şu anda ölümü kabullendi. Ölümü kabullendiğinde bile bana gülümsüyordu.

Sonra Savaş'a baktım.
O çoktan bana bakıyordu.

Kafamın içinde bir kadın kırmızı şaraplarla dolu kadehleri birer birer duvara fırlatmaya başladı. Kadehler kırıldı. Duvarlar, tıpkı üzerine kan sıçramış bir katil gibi şarap lekeleriyle kirlendi ve kadın, hem katil hem de kurban oldu.

"Benden seçim yapmamı istedin." diye fısıldadım acı içinde. "Bunu, birinizi...öldürerek yapma mecburiyeti kıldın bana." Gülümsedim. "Peki."

Koca bir okyanusun içinde tek başına kalmış gibiydim. Yüzme bilmiyordum, boğulmaktan korkuyordum ama gittikçe daha da uzaklaşıyordum kıyıdan.

"Ancak silahı elime verdiğinde bir şeyi atladın Savaş. Ben hiçbir zaman iyi bir tetikçi olamadım, öyle değil mi? Bunu hepimiz biliyoruz." Dudaklarımda nedendir bilinmez bir tebessüm vardı fakat bakışlarım silahı tartıyor, ellerim metal kabzasını daha sıkı kavrıyordu. "Fakat ilk kez..." dedim ve silahı kendime çevirdim. Beklemedikleri bir anda namluyu göğsüme yasladığımda aslında bunu en çok benim beklemediğimi fark ettim. "...ilk kez...doğru hedef aldığıma eminim."

Güvenlik kilidini indirdim ve tetiğin üzerinde duran parmağımı hazır hale getirdim. Artık tek dokunuşla sona erdirebileceğim bir hayat vardı, o hayat benimdi.

"Ve bu kez ıskalamayacağım."

🖊

Yorumlarınız...tahminleriniz neler? Bomba bir bölüm geliyor. Neler düşünüyorsunuz?

İHTİLALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin