32- "İhanetin Bekçisi"

8.1K 295 20
                                    

Agoni - Hiç Benim Olmamışsın

Kodaline - All i want (Slowed)

Kodaline - All i want (Slowed)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

32. BÖLÜM

Gökyüzü gün batımından hemen önceye has o büyüleyici pembe tonundaydı, zerre şüphe duymayan adımlarımla birkaç metre uzağımdaki emniyete yeri delmek ister gibi yürüyorken taptaze soğuk yüzüme çarpıyordu. Ceketimin içine biraz daha sığınarak yürümeye devam ettim.

"Abla!"

Telaşlı, ince serzenişi duyar duymaz arkama dönüp çatık kaşlarımla Gizem'e baktım. Okan'ın daha tam durdurmadığı arabadan inmiş, bana yetişmek için koşar adım geliyordu. Beklemedim, söyleyecekleri zaten aklımdan binlerce kez geçmişti ve hiçbirinin tesiri yoktu. Gizem bir kez daha bağırdığında emniyetin sensörlü kapısından geçmek üzereydim. Bir anda kolum sıkıca kavrandı, adımlarım mecburi olarak aynı yerinde kalınca yüzümde sabırsız ve artık kimseyle uğraşmak istemeyen, soğuk bir ifadeyle geriye baktım. Kolumu tutup durmamı sağlayanın Gizem olmasını beklerken Okan'la karşılaşınca da biraz gülmek istedim.

"Bu doğru bir yöntem değil." dedi, cümlesini tane tane ve olabildiğince küçük harflerle kurmuştu. Ona savurduğum aşağılayıcı bakışları umursamak yerine başını kaldırdı, hemen kapının yanındaki güvenlik görevlisine ve onunla sohbet ederken bizi de göz hapsine almayı ihmal etmeyen polise bakıp boğazını temizledi. Yüz ifadesinde her şeyin yolunda olduğunu gösteren bir ifadesizlikle tekrar bana döndü. "Konuşalım mı?" dedi gözleriyle bahçeyi işaret ederek.

Polis, benim yüz ifademden yola çıkmış olacak ki, kendi varlığından haberdar etmek ister gibi boğazını temizledi. Gizem de bana baskı kuran bakışlarını devreye sokunca şimdilik olayın büyümesini istemeyip ikisiyle beraber merdivenleri indim. Okan'ın kolumu hâlâ tutan eline ters ters bakıp çektim kolumu.

"Abla ne yapıyorsun sen? Bir oturup düşünsek ya, hemen aklına ilk geleni yapıyorsun resmen..."

"Bilmeden müdahil olma Gizem." diye tersledim onu. "Planladım ben her şeyi."

"Neyi planladın pardon? Basbayağı hapse attıracaksın kendini. Onu kurtarırken kendini yakmanı da göze alamam kusura bakma!"

Sabır bile dilemek istemedim artık. Gözlerimi sımsıkı kapattım ve sadece susmasını bekledim.

"Sağlıklı düşünemiyorsun." diye araya girdi Okan.

"Ha şöyle ya." dedim Okan'a. Sonra Gizem' döndüm. "Sağlıklı düşünemiyorsun Gizem. Ben diyorum, bu kartı polise vermek en iyisi."

Lafı kendi lehime çevirdiğim için bana inanamayarak baktılar. Okan kaşlarını kaldırdı, "Sence en iyisi bu mu?" dedi cevabı zaten önemli değil gibi. İkisine de daha fazla tahammül etmek istemeyip emniyete doğru bir adım attım. Bu kez Gizem kolumdan iki eliyle tutup kendine çevirdi.

İHTİLALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin