BÖLÜM 21

11.5K 632 143
                                    

İyi okumalar

Temizlik sadece bedenen olan bir şey değil önemli olan ruhunun kirlenmemesi bedenini su ile temizlersin ama ruhunu temizleyecek su dünya üzerinde yoktur.

Geçmiş....

"Kalk şuradan piç kurusu."

Sırtıma yediğim tekme ile sokağın ortasındaki çamur çukura düşmüştüm yerde yatan zayıf bedenimle başımı kaldırdığımda. Karşımda bana sararmış dişleri ile pis pis gülen adama baktım, ne kadar onu öldürmek istesem de ne gücüm ne de yaşım yetmezdi, zayıftım.

"Evde kardeşim aç, eğer kasalarını taşırsam ekmek vereceğini söyledin."

"Vazgeçtim vermekten, siktir git dükkanımın önünden."

Sesini yükseltip bana doğru yaklaştığında ondan korkmadığımı anlasın ayağa kalkıp dik başlılığımla gözlerine bakıp hakkımı istemiştim.

"Hakkımı istiyorum."

"Ne hakkı lan orospunun çocuğu?"

Bana geçirdiği sert tokatla tekrardan o çamurun içine yine boyladım. Kalkmak için atak yaptığımda ayakkabısını yüzüme koyup basmasıyla acı dolu bir inleme çıkmıştı ağzımdan, sanki beynim ikiye bölünmüş gibiydi.

"Bir daha seni dükkanımın yanında görmeyeceğim, zamanında anneni siktiğim gibi kız kardeşini de sikmiyim duydun mu lan ha?"

Tırnaklarımı yumruklarıma geçirip bekledim, ayağını üstümden çektiğinde yüzüme doğru tükürüp gülerek dükkanına girmişti çamurun içinden kalktığımda beynimde onun dediği son laflar geçiriyordu.

Annem olacak o orospuya her laf diyebilirdi ama canımdan can olan kız kardeşimi o iğrenç dilini uzatmayacaktı, eğer uzattıysa da kesmesini bilirdim.

Üstüm başım çamur içinde yıkık dökük eve girdiğimde odanın içinin talan edildiğini görmüştüm.

Etrafa baktığımda kız kardeşim yoktu, koşarak mutfağa girmiştim ama orada da yoktu. Ellerim titriyordu, onu götürmüş olamazlardı bu hayattaki tek sığınağımı benden almış olamazlardı di mi? Dizilerimin üstüne çöküp ellerimi yüzüme kapattım, yediğim o kadar dayakta ağlamayan ben kalbime bunun ağrısı çok gelmişti, canımdı benim ve can gidince acı ortaya çıkarmış bunu küçük yaşımda anlamıştım.

"Abi..."

Duyduğum titrek sesle ellerimi indirip sesin gelen yere döndüğümde Berrak mutfak dolabın içindeydi, güzel gözleri ağlamaktan kızarmıştı. Ona doğru uzanıp sıkıştığı o kırık mutfak dolabın içinden çıkardığımda kıyamadığım gözlerinden yaşlar gelmeye başladı.

"A-abi o adamlar geldi çok korktum."

"Geçti güzelim geçti, bak buradayım ben."

"Bırakma beni abi."

"Seni asla bırakmayacağım."

Ölüm meleği fısıldamıştı kulağıma huzurla uyu diye, bunca zaman geçtiğin acıların için artık güvendesin demişti.

Kimdim bilmiyordum, kimden geldim bilmiyordum, sadece huzurlu ilk kez uyuyordum. Kabuslarım olmadan ağlamadan geçirdiğim geceler vardı, en kısa cennete tekrardan almıştı.

Cehennem ise tam karşımdaydı alev alev yanıyordu. Elimi uzatsam o yanan ateşlere tekrardan değecektim. Adım adım yaklaştım o alevlere beni çağırıyorlardı o özlem duyduğum ses oraya ait olmadığımı söylüyordu. Ben yaklaştıkça o çiçeklerle kaplı cennet benden uzaklaşıyordu.

KİMLİKSİZLER ŞEHRİ +18 (KİTAP OLDU )Where stories live. Discover now