BÖLÜM 29

10.7K 589 238
                                    

İyi okumalar ❣️

Bazı acılar dilsizdir sen ne kadar çığlık atarsan at sadece dışardan koca bir sessizliktir...

Zebani'nin bir anda Jilet'in boynuna yapıştığında gözlerimi onun öfkesinden alamıyordum. Bu işte tüm şehrin korktuğu adamdı. Bu benim tanıdığım kokusuyla uyuduğum adam değildi. Bu adam şeytanın sağ koluydu. Bu adam şehrin Zebanisiydi.

"Sana dedim ondan uzak duracaksın!"

Tuvaletten yankılanan nefes sesi sadece Zebani'den geliyordu. Öfkesi kocaman şehri yerle bir edecek gibiydi.

Jilet tepkisiz bir şekilde gözleri kapalı Zebani'nin öfkesinden nasibini alıyordu. Gözlerine bakacak kadar cesaretli değildi. Zaten onun karşısında yapabileceği bir şey yokken en akıllıcasını yapıyordu.

Gerçekten de bu adam Akşin olabilir mi? Nasıl bu kadar kötü olmuştu. Nasıl bu şehre yolu düşmüştü? Gözlerinin maviliğinde tanımam gerekirdi. Bana hep aşkla bakan gözleri nasıl tanıyamamıştım?

Çünkü senin gözlerin o zaman kördü. Şu an ise bir tek kişiye kör değil.

Beynimdeki düşünceler gözüme bir an da perde çekmişti. Duyduğum sesle gözlerimi tekrardan Zebani'ye doğru çevirdiğimde Jilet'i yere yatırmış resmen üstünde tepiniyordu. Yumruklarını hiç acımadan yüzüne indiriyordu.

Eğer dediği doğruysa o Akşin ise onu kurtarmam lazımdı. Bunu en azından ona borçluydum çünkü geçmişimde kalan en zararsız kişiydi. Benim yüzümden bana duyduğu hastalıklı takıntısı yüzünde Zebani'nin elinde ölecekti ve ben kimsenin ölümüne sebep olamazdım. Şu anlıkta zaten benden başkası onu durduramazdı.

"Zebani yeter dur!"

Zebaniye doğru yaklaşmak istesem de öfkesinden korkuyordum.

"ZEBANİ YETER DUR ARTIK!"

Sesimi duymadığını düşündüğüm de tüm cesaretimle ona yaklaşıp elimi omzuna koyarken sert bir biçimde koluyla beni itmesiyle başımı lavaboya çarpıp yere düşmüştüm.

Zebani altındaki adamı parçalamak istese de duyduğu acı dolu inleme sesi duyup arkasını dönmesiyle kan beynine sıçramıştı. Ahsen yerde acı içinde kıvranıyordu, o an da ona her şey boş gelmişti. Gözündeki kırmızı perde kalkmıştı. Çünkü canı hiç olmadığı kadar acımıştı.

Jilet'in üstünden kalkar kalkmaz Ahsen'in yanına koştu. Ama genç kız başını tutuyordu.

"Meleğim..."

Zebani elini Ahsen'in başının arkasına dokunduğunda parmak uçlarına gelen kanla kendine küfretti.

"Sikeyim! Lanet olsun!"

Ahsen Zebani'nin paniğini gördüğünde onu sakinleştirmek için ne kadar dil dökmeye başlasa da Zebani suçluluk duygusuyla yanıp kavruluyordu.

"İyiyim Zebani."

"Ben ittim seni, benim yüzümden canın yandı."

"Sen itmedin ben düştüm."

Kırmızı gözleri dolu doluydu, benim canımı yakmak onun da canını yakmıştı.

Başını arkaya doğru çevirdiğinde Jilet'i gördüğünde ağzından bir şey homurdanıp beni bırakıp ona doğru gidecekken kolundan tuttum.

"N-nolur yeter Zebani gidelim."

Yüzüme baktıktan sonra beni kucağına aldı. Gözlerim yerde darmadağın yatan Jilet'e değdiğinde nefes aldığına en azında şükrettim.

"Sakın ona gözlerin değmesin Ahsen, sakın!"

KİMLİKSİZLER ŞEHRİ +18 (KİTAP OLDU )Where stories live. Discover now