BÖLÜM 23

11.1K 596 160
                                    

İyi okumalar ❣️


İnsan ilk önce olduğu kıyıdan vazgeçemeyi bilecek yoksa yeni okyanusları göremez...

İlk kez cesur olmak istiyordum. Kendime karşı ilk kez ben olmak istiyordum. İlk kez bir dokunuştan iğrenmek istemiyordum. Ben ilk kez kadın gibi hissetmek istiyordum, bunu başka biri ile değil onunla yapmak istiyordum.

Çünkü karşımdaki kırmızı gözlü deve sonsuz bir güvenim vardı. Kendimi, bedenimi hatta hayatımı bile emanet edecek bir güvendi.

"Emin misin?"

Zebani'nin gergin sesini duyduğumda onu rahatlatmak için elimi omuzuna koyup biraz daha yaklaştım ona.

"Denemek istiyorum yoksa bir daha buna cesaret edemem Zebani sadece senin tenime el sürmene izin verebilirim."

"Tenin ben dışında herkese haramdır!"

Bir yemin gibi dile getirmişti. Derin bir nefes alıp önce omzumdaki elini dudaklarına götürüp öptü sonra gözlerimiz tekrardan birbiriyle bitiştiğinde kelimeler ağzından dökülmeye başladı

"Seni kendimdeki ateşle tekrar tekrar yakıp dirilteceğim ki benim ateşim de yan ve sonra sön diye, bana ait olduğunu vücudundaki her zerreye işleyeceğim, benim dokunuşlarım sana yeniden doğmayı itecek."

Zebani'nin sözleri biter bitmez beni bir anda kendine çekip belimden atik bir şekilde tutup ata biner bir pozisyonda oturtmuştu. Kucağında olan bedenim tir tir titriyordu, bunu o da farkındaydı. Ondan korkmuyor kendimden korkuyordum, herhangi bir kriz geçirmekten ve o karanlık anlara geri dönmekten korkuyordum.

"Şşştt sakin ol! "

Dudaklarımı yalayıp başımı aşağı yukarıya salladım.

"İstemediğin hiçbir şey olmayacak meleğim, sen ne zaman dur dersen duracağım."

Sesindeki şefkat benim ona olan inancımı daha fazla yükseltiyordu. Ellerimi maskeni altındaki yüze koyup dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdığımda

"Sana güveniyorum."

Anlık dudaklarında bir gülümseme oluşmuştu. Ben de ona doğru gülümsedim, bu en azından biraz sakinleştirmiş titrememi azaltmıştı.

Elleri yavaşça giyindirdiği pijamanın üstüne gittiğinde gözlerimi kapatmıştım.

"Gözlerini aç Ahsen! "

Derin bir nefes alıp başımı olumsuz bir şekilde salladım.

"H-hayır."

"Yüzleşmek istemiyor musun? görmeden hissetmeden o kabuktan çıkamazsın, o yüzden o güzel gök gözlerini benden kaçırma."

Gözlerimi araladığımda kırmızı olan gözleri bana derin bir şekilde bakıyordu, pijamamın eteklerinden tutup parmakları tenime sürtüne sürtüne yukarı çıkarıp göğsümde toplanmıştı, her zaman soğuk olan tenime bir kor düşmüş alev alev yanıyordu. Kurumuş dudaklarımı ıslattığımda bir an da başımda tutup pijamayı çıkarmış kenara fırlatmıştı.

Gözleri gözlerimden ayrılıp göğüslerimi bulduğunda beni biraz daha kendine çekti. Dudakları yavaş yavaş göğsümün yanındaki yarayı buldu, beni değil ilk yaramı öpmüştü. Kapatmak, silmek ister gibi o anı. O öptü ben yandım, o öptü ben kül oldum, o öptü ben tekrardan doğdum. O dokundu sanki tenimdeki günahkar dokunuşlar kayboldu. Gerçekten de bu duygu kusursuzdu, insanın kendi istediği birinin ona dokunması, saklı yalancı cennetleri ortaya çıkarıyordu.

Dudakları bu kez yaramdan çıkıp boynuma doğru yer almışken Zebani'nin hırıltı sesini duymamla beni bir an da altına almasıyla sırtım yatakla buluşmuştu. Başta şok olsam da bu hareketine sonra elleri belimi kavrayıp beni kendi bedenine yaklaştığında bu şoku atlatmış, böyle bir adamın dokunuşlarına kendimi bırakmıştım.

KİMLİKSİZLER ŞEHRİ +18 (KİTAP OLDU )Where stories live. Discover now