15

8.6K 772 172
                                    

Evden çıktığumda nefesimi tutarak yürüyordum. Şermin'in yanına gidiyordum ama korkuyordum.

Abisine karşı pot kırabilirdim. Gerçi abisi şu an evde değildi ama gelecekti. O gelmeden eve de dönmezdim.

Zile basıp beklemeye başladım. Çok geçmeden kapı açıldı ve apartmana girdim. İlk merdivenleri geçtikten sonra asansöre bindim.

"Ilgaz korkma salak mısın sen?" dedim aynaya bakarken. Asansör durunca indim. Sağa dönüp Şerminlerin evine doğru yürüdüm. Kapı aralıklı duruyordu.

Kapıyı açıp ayakkabılarımu çıkardım ve eve girdim. "Şermin!" diye bağırdım evin içine. "Gel!" diye bağırışını duyunca kapıyı kapatıp içeriye yürüdüm.

Şermin'in odasına geldiğimde Şermin'i her zamanki gibi yere uzanmış halde buldum.

"Ilgaz Anadolunun sen yüce bir dağısıın!" diye bağırmaya başladığında suratına dik dik baksam da ardından gülmeye başladım.

"Salak Şermin konuştu." diyerek yanına oturdum.

"Ben evde darlandım, dışarı çıkalım mı?" diye sorduğunda kafamı salladım. Bu evden kaçmak istiyordum zaten. Şermin benim kadar ciddiye almasa da ben korkuyordum.

"O zaman üzerimi giyeyim de dışarı çıkalım." dediğinde ayağa kalkıp odadan çıktım. Mutfağa gidip kendime bir bardak su alıp içtim.

Şermin beş - on dakika içinde hazırlanmıştı. Evde oyalanmadan dışarı çıktık. Şermin'in annesi karşı komşuda olduğundan ona da uğrayıp haber vermiştik.

"Ee nereye gidelim?" diye sordu. Omuzlarımı silktim. Sizin ev dışında her yere gidebiliriz diyesim vardı.

"Bir şeyler yemeye mi gitsek?" Karnım aç olduğu için böyle demiştim. "Dün abimden aldığım para var, hadi onu yiyelim." dedi gülerek.

Ben gülmedim.

"Şermin ben artık abinle konuşmak istemiyorum." dememle yerine durup bana döndü.

"Neden?" Nefesimi verdim. "Kendimi kötü hissediyorum. Abin onunla konuşan kişiyi ona âşık sanıyor, 2 ay sonra görüşeceklerini zannediyor. Resmen kul hakkı bu Şermin."

Hem de ben olduğumu öğrenmesinden korkuyorum.

"Ya sadece dalga geçiyoruz Ilgaz. Hem 2 ay sonra ben ona söyleyeceğim." Şermin bu konuda çok inatçıydı. Doğrusu Şermin her konuda inatçıydı.

"Sen kendin konuş o zaman." deyip çantamdaki telefonu çıkarıp ona uzattım. Bu telefon Şermin'in eski telefonuydu. İçinde de annemin eski hattı vardı. Ufuk abi annemin numarasını bilmediğinden direkt ona mesaj atabilmiştik. Şermin kontrol etmişti.

"Olmaz." deyip telefonu bana ittirdi. "Telefon bende olursa yakalanırız." Sinirle nefesimi verip önden yürümeye başladım. Başımıza iş alıyorduk gerçekten.

"Hadi sana yemek ısmarlayayım da barışalım." deyip Şermin koluma girdi ama cevap vermedim. Konuşmak istemiyorum dedikçe zorla konuşturuyordu.

Keşke Ufuk beni engelleseydi.

Ufuk değil Ufuk abi.

Birisi için Ufuk,

Benim için Ufuk abi.

Unutma Ilgaz.

"Ilgaz ya." deyip yanağımu sıktığında ona baktım. "Abin öğrenip de annemle abime söylediğinde ne diyeceğiz peki?" diye sordum bu kez.

"Ben abime sadece kendim yazdığımı söyleyeceğim." diyerek önüne döndü. Abisi buna inanmayacaktı. Abisiyle otururken ben ona mesajlar atıyordum. Kesinlikle işin içinde benim olduğumu düşünecekti.

Biraz sonra bir kafeye girip oturduk. Yemek için bir şeyler sipariş ettiğimizde Şermin telefonu istemişti. İstemeye istemeye telefonu ona uzattım.

"Eğer bu işin sonunda abinin kalbi kırılırsa çok üzüleceksin Şermin." dedim ama beni dinlemedi. Keşke dinleseydi.

Birisi: Ufuk Bey nasılsınız?

*

Şermin gibi asla sizi dinlemeyen arkadaşlarınız vardır.

Yoksa da o sizsinizdir cpsöxödöx

Ben artık Ufuk öğrensin istiyorum ama çok erken...

Sınır:

70 vote

70 yorum

Birisi | textingTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon