Birisi | texting

ÖZEL BÖLÜM

Mutlu yıllar✨💞

*

"Ufuk bak üçüncü kez geldim, bu kez de uyanmazsan seni böyle evde bırakor giderim."

Sinirle bağırdığımda Ufuk yine ses çıkarmadan yatmaya devam etti.

Bugün Kurban Bayramı'nın üçüncü günüydü. Ufuk Bey uyanırsa annemlere ziyarete gidecektik. Dün de uğramıştık ama dünün neredeyse tamamını Ufuk'un annesinin evinde geçirmiştik. İlk bayramımız olduğu için gelen giden herkes gelinlerini görmek istiyordu. Bayramın ilk günü de zaten Ufuk'un ailesi ve annemler ortak kurban kestiği için biz de onların yanındaydık.

Ufuk'un kalkmayacağına emin olduğumdan yanına gidip oturdum. Saçlarına elimi uzatıp okşadım.

"Ufuk." diye mırıldanarak yüzüne yaklaştım. Sol yanağına dudaklarımı bastırdım. "Saat geçiyor hadi uyan artık."

Önce böyle yumuşak bir şekilde çağırsam belki uyanırdı ama ben bağıra bağıra uyandırmayı tercih edenlerdendim.

"Biraz daha uyusam." diye fısıldar gibi konuştuğunda tekrar yanağından öptüm. "Annemler bekliyor."

Gözlerini yavaşça araladı. "Bas bas bağırmak yerine her gün şöyle uyandıramaz mısın beni?" Gülerek başımı iki yana salladım.

"Her zaman böyle uyandırsam buna da alışır uyanmazsın." Yerinde toplanarak oturur pozisyona geldi. Saçları iyice dağılmıştı.

Yüzüne bakarken gülümseyişimi engelleyemedim. Onunla aynı evde yaşıyor olmamıza düşündüğümde garip geliyordu.

Elimi uzatarak saçlarını düzelttim. "Kalk artık, herkes bizi bekliyor." dediğimde yavaş yavaş başını salladı. Gözleri neredeyse kapanmak üzereydi.

"Gece uyumayıp oyun oynarsan böyle olur." diye kızarak yataktan kalktım. Bu aralar bir bilgisayar oyununa kafayı takmıştı. Bilgisayarı camdan aşağı atmama az kalmıştı.

Ufuk suratını buruşturarak yataktan kalktı. "Uykunda bile oyun oynadığıma şaf ediyordun." Dediklerine güldüm.

Ondan önce uyursam o yatağa girerken uyanıyordum. Gece yine uyanıp sinirle söylenmiş olmalıydım.

Ufuk banyoya gittiğinde dolaptan kıyafetlerini çıkardım. Ben çoktan giyinmiştim. Sadece şalımı bağlayacaktım.

Yatağa dönerek yatağın üzerini düzelttim. Yatağın dağınık görünmesinden nefret ediyordum.

Ufuk'a kalırsak "akşam yine bozulacak işte niye topluyorsun" diyordu.

Ufuk banyodan çıktığında gözlerinin açılmış olduğunu gördüm. "5 dakikan var, hemen hazırlanıp çık." deyip odadan çıktım.

Oturma odasına gittiğimde Ziga karşıma çıktı. Eğilip onu kucağıma aldım. Bembeyaz tüyleriyle o kadar güzel bir kediydi ki.

"Senin baban olacak bu adam beni bıktırdı be Ziga." diye dert yandım. Ziga'yı biraz daha sevip öptükten sonra yere bıraktım.

"Gel de şalını yap!" Ufuk'un bağırışını duyunca yatak odasına geri gittim. Ufuk Bey'imizin tamamen hazırlanmasına az bir süre kaldığında ben de şalımı yapmaya başlıyordum. O yüzden her seferinde beni böyle çağırıyordu.

Şalımı ve bonemi elime alıp Ufuk'un yanına geçtim. "Dur bekle." deyip elimi tuttuğunda ona döndüm. Ufuk yüzünü saçlarıma yaklaştırıp başımdan öptüğünde güldüm.

"Başlama yine romantik Ufuk havalarına." diyerek geri çekildim. Ufuk kaşlarını kaldırıp suratıma baktı. "Romantik Ilgaz havalarını bilmesem inanacağım şu tavırlarına."