21

8K 740 237
                                    

Texting için upuzun sayılan bir bölüm oldu. 🌹

*

Apartmana girdiğimde kalbim ağzımda atıyordu. Az önce Ufuk abiyle konuşmuştum ve neyse ki pot kırmamıştım.

Sol elimde tuttuğum keke bakıp gülümsedim. Biz lise bire giderken o da lise sona gidiyordu. Okuldan birlikte dönerdik. Aslında aynı lisede okumamıştık ama eve dönerken hep karşılaşırdık. Ve o zamanlarda da her gün kek alır yerdi. Bazen ben de alırdım.

İlk defa kendine aldığı keki bana vermişti. Şaşırtıcıydı.

Apartmanın girişinde daha fazla oyalanmayarak asansöre bindim. Poşeti ayak uçlarıma bırakıp elimdeki keki cebime koydum.

Biraz sonra asansör durdu ve çıktım. Dairemizin önüne gelince de zile basıp beklemeye başladım. Annem kapıyı açar açmaz poşete uzanmıştı ki ona vermedim. "Kızım iki poşete koysaydın ya, nasıl taşıdın bunları?" diye bana kızmaya başladığında yanından geçip mutfağa koştum ve poşeti bıraktım.

Anneme ben taşımadım dese miydim? Yok ya demeyeyim.

"Akşam abin gelince alırdı bunları. Tutturdun ben alacağım diye." Annem hâlâ bana kızmaya devam ediyordu. Ben de hâlâ cevap vermiyordum.

Bu kez banyoya gidip ellerimi yıkadım. Annem peşimden geldi. "Paran yetişti değil mi?" Ellerimi havluyla kurularken ona döndüm. "Anne bak ne istediysen aldım getirdim. Demek ki param yetmiş değil mi?" deyip yanaklarını sıktım. Annem gülerek yanağımdan öptü.

Birlikte mutfağa gittik. Annem aldığım şeyleri yerleştirirken ben de duvara yaslanmış onu izliyordum. Üzerimdeki kapüşonlunun ceplerine ellerimi sokmamla elime kek paketi geldi. Cebime koymuştum değil mi? Acaba şimdi yese miydim?

"Ne var senin cebinde?" Anne bir şeyi de görme lütfen ya. "Kek anne." diye cevap verip portakallı keki çıkardığımda annem geri işine döndü. Ben de odama döndüm.

Şermin'le bir daha konuşmayacak mıydık acaba? Sırf abisinin hakkına girmek istemediğim için en yakın arkadaşımı mı kaybedecektim?

Çalışma masama oturup keki de masama koydum. 

Eğer istediğini yaparsam belki de abisi ona mesaj atan bana bağlanacaktı. İşin sonunda da sadece onunla dalga geçtiğimi öğrenince hayal kırıklığına uğrayacaktı. Zaten dalga geçmesek bile o mesajları benim attığımı öğrenirse her türlü hayal kırıklığına uğrardı.

Nefesimi sesli bir şekilde vererek keki ittirdim. Masanın duvarla birleşen kısmında durdu. Yerimden kalkıp bu kez pencereye gittim. Camdan Şerminlerin evine baktım. Belki Şermin de çıkar diye bekledim ama çıkmadı.

Dün, kendime bunu yapmamalıydım demiştim ama bugün aynısını düşünmüyordum. Şermin uzun yıllardır hep benim yanımdaydı, ben de onun. Bir anda yokluğuna alışamazdım ki. Sırf abisini düşünerek onu kaybedecektim. Aslında biraz da kendimi düşünüyordum ama...

"Şermin gerçekten gerizekalısın sen ya." diye söylendim. Keşke şu an karşımda olsaydı da her kötü lafı ona sayıştırsaydım.

Bir insan abisine bunu neden yapardı? Tamam birbirleriyle sürekli dalaşıyorlardı ama sonuçta kardeşlerdi. Abisinin canı acırsa onunki acımayacak mıydı? Ufuk abi, kız kardeşinin onu aptal yerine koyduğunu öğrenince üzülmeyecek miydi? Bence çok üzülecekti.

Sanki benim abimdi de ben düşünüyordum, bana neydi canım?

Pencerenin önünden çekilip şalımı başımdan çıkardım. Markete giderken bile şal yapmak da benlik bir hareketti. Pijamalarımı giydikten sonra kendimi yatağıma attım. Telefonumu açtığımda mesaj geldiğini gördüm.

Birisi | textingWhere stories live. Discover now