17

8.1K 763 242
                                    

"Ilgaz bir sakin olur musun?" derken kaşlarıyla da yanımızda oturan Taner'i gösteren Şermin'e o kadar sinirliydim ki.

"Şermin ağlayacağım şimdi ben, sen ne diyorsun ya?" diye kızdığımda Taner suratıma baktı.

"Ilgaz her an ağlayacak gibisin gerçekten." Dediğinde ters ters ona baktım. "Taner gider misin lütfen?" Taner şaşırsa da ikiletmeden gitti.

O sırada telefonum sustu.

"Niye beni aradı? Benim numaram onda var mıydı? Birisi olduğumu mu anladı? Şermin anlamış mıdır?"

Şermin bir anda ellerimi tuttu. "Sakin ol dedim." diye konuştu. İmkanı yoktu.

Ben olduğumu anlamışsa bitmiştim. Ne onun yüzüne bakabilirdim ne de bir daha evlerine gidebilirdim.

Sakin ol dedi içimden bir ses. Yazdığın cümleleri içinden gelerek yazmadın ki.

Telefonum tekrar çalmaya başladı. "Aç hadi." dedi Şermin. Titreyen ellerimle telefonu açıp kulağıma tuttum.

"A-alo?" diye sordum. Resmen tir tir titriyordum.

"Ilgaz niye açmıyorsun kızım telefonu?" Direkt beni azarlamasıyla gözlerimi sımsıkı kapattım. Kızdığına göre kesin anlamıştı.

"N'oldu?" diye sordum. Gözlerimi yavaşça açtım. Şermin merakla suratıma bakıyordu.

"Şermin yanında mı?" diye sorduğunda kafamı salladım. "Ilgaz." diye ismimi söylemesiyle beni görmediğini hatırladım. Cevap vermem lazımdı.

"Evet, yanımda." Ufuk abi sinirle soluğunu verdi. "Ilgaz mal mı oldun iyice? Versene ona telefonu."

Sensin mal demek istesem de konuşamayacağımdan dolayı telefonu Şermin'e uzattım. Şermin, abisiyle konuşmaya başladığında ellerimle şakaklarımı sıkarak kafamı eğdim.

"Tamam, tamam kapat." Şermin bir dakika içinde telefonu kapatmıştı.

"Rahatla Ilgaz, bana ulaşamamışlar da ondan seni aramışlar." demesiyle kafamı kaldırıp ona baktım. Telefonumu önüme uzattı.

"Şermin görüyorsun ya halimi. Gözünü seveyim bitirelim şu işi. Bir gün abini görünce korkudan düşüp bayılacağım."

Şermin bu halime üzülmüş gibiydi. Çok kötü olmuştum gerçekten de.

"Sen niye bu kadar korkuyorsun bu işten?" diye sorduğunda ciddi ciddi düşünmeye başladım. Bu denli korkunun nedeni neydi?

"Abin ona yazanın ben olduğunu anlarsa beni kendisine âşık zanneder Şermin."

En doğru cevap buydu. Böyle bir yanlış anlaşılmanın yaşanmasına izin veremezdim.

"Zannetse ne olacak ki Ilgaz? Şermin'le birlikte seninle dalga geçtik diyeceksin."

Nefesimi verip masaya gözlerimi diktim. "O zaman da kalbi çok kırılacak." diye fısıldadım. Kimseyi kırmak istemiyordum.

"Ne kırılacak Ilgaz'ım ya. Sanki çok mu umursuyor attığımız mesajları." Şermin her zamanki gibi bu işi duygusal olmayan tarafıyla inceliyordu.

Sessiz kaldım. Ne dersem diyeyim anlamayacaktı.

"İyi Ilgaz, tamam." derken ortamızdaki telefonu alıp çantasına koydu. "Bir şey istedim ya yapma sen zaten. Kalk gidelim." deyip masadan kalkıp kasaya gitti.

O gider gitmez tuttuğum gözyaşlarından birkaç damla salıverdim. Kalbim korkuyla kasılıyordu. En yakın arkadaşımın isteğini geri çevirmek istemiyordum ama isteği birazcık bile mantıklı değildi.

Ufuk'a âşık Birisi.

Peki kim o birisi?

Ufuk abinin inanacağı, belki de değer vereceği o birisi kim?

Öğrense ve abime söylese abimle araları bozulabilirdi. Abim asla böyle bir şey yaptığıma inanmaz, onunla kavga ederdi. İki arkadaşın arasını bozan kişi olacaktım.

Ortada gerçek bir aşk olsa yine kabul edilebilir şeydi ama ortada koskoca bir boşluk vardı.

Gözyaşlarımı silip yerimden kalktım. Şermin hesabı ödemiş hatta kafeden çıkmıştı. Güçsüz adımlarla ben de kafeden çıktım.

Şermin'le eve gelene kadar hiç konuşmadık. Evlerimize yakın durakta indikten sonra yine konuşmadan yürüdük.

Oradaydı işte. Ufuk abi tam karşımızdaydı. Apartmana doğru yürüyordu. Ama bizi fark ettim.

Midem bulanmaya başlarken kalp ritmim de hızlanmıştı. Kesin pot kıracaktım.

Ufuk abinin yanına geldiğimizde ayaklarıma baktım. "Niye indin sen aşağıya?" diye sordu Şermin. Elindeki market poşetini kaldırdığını gördüm.

"Hadi eve gidelim." deyip Şermin yürüdüğünde şaşırarak arkasından baktım. Konuşmayacak mıydı benimle? Vedalaşmadan mı gidecekti?

Gözlerim tekrar dolarken hâlâ yanımda olan Ufuk abiye baktım. Ama hemen kafamı çevirip kendi apartmanıma döndüm. O sırada sesini duydum.

"Bugün hiç normal değil bu kız."

Bendeki farklılığı elbette fark etmişti. Normalde asla bu kadar gergin durmazdım. Hatta o bana sataşırdı ben de ona kaf sokardım. Ama bu kez yüzüne bile bakamamıştım.

Ben gerçekten, ona âşık olduğumu zannetmedinden deli gibi korkuyordum.

Zannetse ne olacaktı? Yalanlayacaktım. Ama niye korkuyordum?

*

Okucular: Âşıksın dırırırırı âşıksın dırırırır âşıksın dırırırı sen âşıksın arkadaş

Ben: Yoo

Neden her kadın karakterimi bu kadar duygusal yazdığımı anlamıyorum ya. Her zaman ağlıyorlar. Ama İlayda'nın kızları işte...

Ve ben Ilgaz'a üzülüyorum ya... :"(

Sınır:

75 vote

70 yorum

Birisi | textingWhere stories live. Discover now