BÖLÜM-39-İYİLEŞMEK

53.9K 1.1K 108
                                    


Derin'den

Motoru son hızla sürerken arkamızdan gelen mermiler kafamın hemen yanlarından geçip gidiyordu.Nefes nefese ormanlık alandan asfalt yola doğru sürdüm.Motorun hızıyla tekerler kayınca duraklamak zorunda kalmıştım.Adamların arabaların yanlarına sarkıp silahlarla peşimizden geldiğini görünce tekrar hızlanıp yola devam ettim.Arkamızdan gelmeye devam ediyorlardı.Ne yapacağım ya da nereye kaçacağım hakkında bir fikrim yoktu ve daha da kötüsü Kuzey yaralanmıştı.

Yoldan sağa döndüğümde karşıdan bize doğru gelen onlarca siyah Jeep'leri görmemle frene bastım.Kafamı arkamıza çevirdiğimde adamların son sürat bize yaklaştığını gördüm.

Tam çaresizlikle teslim olacağım sırada önümdeki arabalardan çıkan tanıdık simayla şoka uğradım.Arabadan Demir inmişti.

"Derin,buraya gelin."

Motoru çalıştırıp aramızdaki mesafeyi kapattım ve jeeplerin arkasına park ettim.Demir ve Toprak koşarak gelip Kuzey'in omuzlarına girdiğinde silah sesleri artmıştı.Toprak Kuzey'in kan içindeki karnına baktı.

"Acilen gitmemiz gerek, bizle gel."

Dediğini yapıp arabalarına atladım ve geldikleri yöne dönüp hızla yola koyulduk.Kuzey'in kafası kucağımdaydı ve yüzündeki ifadeden acı çektiğini anlayabiliyordum.Gözümden süzülen yaşı elimin tersiyle sildim.

"İyi olacaksın,iyi olacaksın değil mi ?"

Saçlarını okşamaya devam ediyordum.Kaşlarını daha da çatıp gülümsedi.Sesi çok derinden ve boğuk geliyordu.

"Olacağım güzelim."

****

Elim çenemdeyken yorgun gözlerle duvardaki saate baktım.Saat gece 3'e geliyordu.Kuzey'i ameliyata almalarının üzerinden saatler geçmişti.Demir ve Toprak beni yalnız bırakmamak için sürekli yanımda duruyorlardı.

Demir elindeki iki bardak kahveyle yanıma oturdu.

"Hiç bir şey yemedin,bari bunu iç yenge.Sonra Kuzey kendine gelince sana bakmadık diye beni bir güzel dövmesin."

Hafif bir tebessümle uzattığı kahveyi elime aldım.

"Kuzeyle ne zamandır tanışıyorsunuz ?"

Bakışlarımı avcumdaki karton bardaktan Demir'e çevirdim.

"Toprak,Kuzey ve ben çocukluk arkadaşıyız aslında."

Göz kırpıp kahvesinden bir yudum aldı.Şaşkınlıkla kaşlarım havaya kalkmıştı.

"Kuzey bana bundan hiç bahsetmemişti.Arkadaşları olduğundan yani."

"Bunu bilen tek kişi de sensin zaten."

Kuzey'in küçük,kavgacı ve inatçı halini hayal etmeye çalıştım.Toprak ve Demirle oyun oynarken de dışarıya karşı bu kadar sert bir imaj veriyor muydu acaba? Kendi düşüncelerime gülümseyip elimdeki kahveden bir yudum aldım.Toprak içeri girer girmez yanımıza gelip elini omzuma koydu.

"Ben doktorlardan biriyle konuştum,durumu iyiymiş ameliyat bitince odaya çıkartıp ayılmasını bekleyecekmişiz."

Cevap bekler gibi gözlerimin içine bakıyordu.Gülümseyerek kafamı eğdim.

"Ben dedim kötülere bir şey olmaz diye."

Gülerek Demir'e döndüğüm sırada Toprak yumruğunu Demir'in omzuna geçirmişti.

"Yengemizin yanındayken de böyle saçma saçma konuşmamışsındır umarım Demir."

"Hayır bebeğim,konuşmadım."

Toprak sinirle soluyup kafasını diğer tarafa çevirdi.Ben ikisinin haline gülerken Demir kulağıma doğru fısıldadı.

"Toprak'ın da bana karşı hisleri var ama açılacağı günü bekliyoruz."

Ben kahkahamı bastırmaya çalışırken Toprak sinirle homurdanıp Demir'i oturduğu yerden kaldırıp pataklıyordu.İki koca adamın çocuk gibi dövüşmesini izlemek çok komikti.Üçünün aralarında bir bağ olduğunu hissetmiştim ama çocukluk arkadaşı olduklarını öğrenmek beni gülümsetmişti.

Aradan geçen bir kaç saat sonra Kuzey'i odaya çıkardıklarını duyunca üçümüz de koşar adımlarla merdivenden çıkıp yukarı kattaki odaya girdik.Burası teşkilatın özel bir binasıydı.

Kuzey'i yatakta görünce kapı eşiğinde duraksadım.Onu böyle görmek içimden bir şeylerin kopup parçalanmasına sebep olmuştu sanki.Ya daha kötü bir şey gelmiş olsaydı başına ? Ya ben onu zamanında aramaya çıkmış olmasaydım? Tüm gücüyle beni etrafımdaki uçan kuştan bile koruyan adam şimdi sessiz ve hareketsiz bir şekilde karşımdaki yatakta yatıyordu.Onun için karşıma herkesi alabileceğim,beni kendi hayatından çok önemseyen adamdı o.

Gözyaşlarım yanaklarımdan kayıp akarken titreyen çenem de hiç yardımcı olmuyordu.Toprak beni o şekilde görünce Kuzey'in yanından kalkıp yanıma geldi ve koluma girdi.

"Derin,ne konuşmuştuk? Ağlamak yok,Kuzey çok iyi şu an ama senin bu halde olduğunu görürse inan yerle bir eder her yeri."

Kafamı sallayıp beni ilerletmesine izin verdim.Kuzey,kafasının arkasındaki dik yastıktan dolayı yarı oturur pozisyonda yatıyordu.Kolundaki serumun borusu yatağın arkasından asılmış olan serum torbasına kadar uzanıyordu.Alnına düşen saçlarıyla şu an bile aşk mitolojisindeki ana karakterler gibiydi.Her zaman bir şekilde kusursuz görünmeyi başarabiliyordu.

Toprak beni Kuzey'in baş ucundaki koltuğa oturttu.Elimi uzatıp omzuna dokundum.Teni buz gibiydi.Ağzımdan kaçan hıçkırığı bastırmak için elimi ağzıma götürdüm.Demir ve Toprak yanıma gelip omzumdan tuttular.Dolu gözlerle onlardan tarafa döndüm.

"Ne zaman uyanır ?"

Sesim aciz ve acınası çıkmıştı.Uyanması için onlara neredeyse yalvaracaktım.

"Uyanacak Derin,şu an narkozun etkisinde.Elbette uyanacak."

Burnumu çekip Kuzey'den tarafa geri döndüm.Saçını geriye doğru okşayıp avcumu yanağına koydum.Yeni çıkmaya başlayan sakallarında gezdirdim parmak uçlarımı.Sakalları bu boya geldiğinde beni öperken rahatsız olmamam için kestiğini söylerdi.Ben gülünce inanmadığımı düşünüp kaşlarını çatardı.Şu an her şeyden çok onun uyanmasını ve yine her şeye sert bakan gözlerini görmeyi istiyordum.Sert çehresiyle bakışlarını etrafta gezdirmesini ve bakışları beni bulduğunda yumuşayıp gülümsemesini özlemiştim.Uzanıp elini tuttum.

Toprak omzuma tekrar dokunduğunda ona döndüm.

"Biz çıkalım,sen yanında mı kalacaksın?"

Başımı tereddüt etmeden salladım.Kafasını eğip Demir'e döndü ve ikisi birden odadan çıktılar.Kapı kapandıktan sonra odada Kuzey ile başbaşa kalmıştık.Göğsü iki saniyede bir inip kalkıyordu.Elimi çenemin altına koyup bir süre onu izledim.Saat beşe gelirken göz kapaklarım ağırlaşmaya başlamıştı.Esneyerek yatağa Kuzey'in yanına çıktım.Başımı göğsüne yaslayıp yanına kıvrıldım.İyi olacaktı.

Kulağıma gelen sesler mırıldanmadan ibaretti.Kaşlarımı çatarak gözlerimi ovuşturup açtım.Odada bizden başka kimse yoktu.Kuzey narkozdan uyanıyordu.Hızla göğsünden kalkıp elini tuttum.

"Derin..."

Gözleri kapalı bir şekilde mırıldanıyordu.Gülümseyerek diğer elimi de yanağına koydum.

"Buradayım."

Başını sağa ve sola doğru salladı.

"Derin...Yapamam..Seni öldüremem."

KUZEY (+18) Düzenleniyor Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin