BÖLÜM-44-AYRILIK

31.4K 1K 171
                                    

Derin'den

Egemen silahını uzatıp Kuzey'e doğrulttuğunda kalbim yerinden çıkacak gibi atmaya başlamıştı.Onunla olan bütün güzel anılarımız gözümün önünden geçiyordu.Hareket edemeden Egemen'i izliyordum.Vurmazdı onu değil mi? Evli olduğum adama bir zarar vermezdi.

Acı.İliklerimin acıyla dolduğunu hissettim.Sessizliği bozan o devasa gürültüde gözlerimin tek gördüğü Kuzey'in bana veda eder gibi gülümsemesiydi.Her şey sanki yavaş çekimde yaşanıyordu.Midemdeki kramp tüm vücudumu ele geçirdi ve şoktan titremeye başladım.Kuzey dizlerinin üzerine çöküp elini göğsüne götürdü.Yarasını kapatmak ister gibi avcunu göğsüne bastırırken yüzünde hazin bir gülümseme ile bana bakıyordu.

Tepemden beni delercesine yağan yağmurla kendime geldim.Egemen'e döndüğümde gözlerinde anlaşılmaz bir şey vardı.

"NE YAPTIN SEN EGEMEN?"

Çığlıkla beraber Kuzey'in asfalta düşmek olan bedenini yakaladım.Ağırlığını yavaşça dengeleyerek kaldırıma kendimi atmıştım.Başını dizimin üzerine koyup avaz avaz ağlamaya başladım.Yoğun bir acıdan başka bir şey hissedemiyordum.

"Kuzey,konuş benimle.Yalvarırım Kuzey bir şey söyle."

Ağzının kenarından akan kanların arasında acıyla öksürdü.Dudaklarını son gücüyle aralamıştı.

"Beni hiç unutma Derin,olur mu?"

Sesi yok gibi çıkmıştı.Ellerimle yüzünü sert bir şekilde kavradım.Gözleri tamamen kapanmıştı.

"Kuzey ne saçmalıyorsun aç şu gözlerini,nolur Kuzey gözlerini aç,yalvarırım Kuzey."

Bağıra bağıra ağlamaya başladım.

"KUZEY YALVARIRIM! "

İnip kalkan göğsü durduğunda dona kaldım.Yerinden çıkacak gibi açılan gözlerimle Egemen'e döndüm.Hayır hayır hayır böyle bir şey gerçek olamazdı,ben şu an bir kabusun içimdeydim ve birazdan uyanacaktım.Bunlar gerçekten yaşanıyor olamazdı.

"Egemen bir şey yapsana,uyandırsana onu!"

Ürkek bakışlarla beni izledikten sonra yere eğilip Kuzey'in yüzüne baktı.İşaret ve orta parmağını birleştirip Kuzey'in boynuna dayadı.Her geçen saniye ruhuma işleniyordu.Her saniye daha da kahroluyordum mümkünmüş gibi.

Egemen yutkundu.Yutkundum.

"Nefes almıyor Derin,nabzını bulamıyorum."

Titreyen çenemi sıkıp Egemen'e sert bir tokat attım.Yana düşen başını kaldırmadan yeri izliyordu.O kadar şiddetli bir şekilde ağlıyordum ki her şey titriyor ve bulanıklaşıyordu.

"Egemen yaşat onu."

Sesim yalvarır gibi çıkarken daha fazla ağlamaya başladım.Kucağımdaki cansız suratına baktığımda bildiğim her şey başıma yıkıldı.Yaşadığım her saniyenin altında kalmıştım.Koca bir enkazın altında nefes dahi alamayacak kadar sıkışmış hissediyordum kendimi.Sanki ölüm ona değil,bana gelmişti.Ellerimi yüzünde gezdirip okşadım.Gitmek istemiyordum,Kuzey yaşayana kadar gitmek istemiyordum.

Egemen beni bileğimden yakalayıp ayağa kaldırdı.Sürüyerek geldiğim yönün tersine çekiyordu beni.Diğer elim acıyla bileğimi kurtarmaya çalışırken nefesimi tutup öyle bir bağırdım ki,tüm dünya acıma şahit olmuştu.Yerdeki karıncadan uçan kuşa kadar duyulacak bir bağırmaydı bu.Kuzey'in uyanması için çıkan son çağrım.Vücudum titremeye başladığında olduğum yere yığıldım.Şok geçiriyordum.Tek ağzımdan çıkan Kuzey'in ismiydi.Egemen beni kucağına alıp koşar adımlarla sokağı terk etti.Arkamda bıraktığım kişi,beni öldürmek istediğini görsem bile kalbimden söküp atamadığım bir adamdı.Beni binlerce kez kurtarırken aklından beni öldürmenin planlarını yapan kişi olamazdı.Bir insan hem bu kadar güzel sevip hem de öldürecek kadar nefret edemezdi birinden.Ondan ayrı kaldığım günler aklımdan tek geçenler bunlardı.Onu dinlemeden kaçtığım için bir ızdırap çekerken az önce gözlerimin önünde vurulmuştu.Bir şey olmazdı ona değil mi, beni dünyada tek başıma bırakıp gitmezdi?

Arabanın kapısının kapanma sesini duyduğumda arka koltuğa yatırıldığımı anlamıştım.Gözlerim kapalıyken dahi akan göz yaşlarımdan koca bir okyanus oluşabilirdi.

****
"Ateşi düştü,değil mi ?"

"Evet şu an daha iyi durumda bir kaç gün dinlenirse kolayca atlatır."

Alnıma değen soğuk elin varlığıyla ürperip üzerimdeki battaniyeye sıkı sıkı sarıldım.

"Kuzey."

Mırıldanarak diğer tarafa döndüm.Sıkıntılı bir nefes verme sesi duyduğumda kendime gelmiştim.Gözlerimi açıp doğruldum.Egemen tam karşımda elleri takım elbisesinin içinde durmuş bana bakıyordu.Kaşları daha da çatıldı.

Kuzey'i o kaldırımın kenarında ölüme terk edip kaçmıştık resmen.İçimden gelen ağlama krizini bastırdım.Şu an onun yanında ağlamayacaktım.Sırtımı ondan tarafa dönüp geri yattım.Yatağın kenarına oturup elini omzuma koydu.

"Konuşmak ister misin abicim?"

Omzumu sert bir şekilde elinden kurtardım.Kime kızacağımı bilmiyordum.Kuzey beni öldürmeyi planlamıştı ama şu an yaşayıp yaşamadığından bile bir haberdim.Egemen beni ondan kurtarıp gelmişti ama ona zarar vermesi asla istediğim şey değildi,tek isteğim bir süre uzaklaşıp olanları gözden geçirmekti eğer ki Kuzey'e bir şey olduysa onun yükünü kaldıramazdım.Antalya'daki evimize geri dönmüştük.Egemen yataktan kalkıp kapıya doğru gitmeye başladı.

"Ona bir şey olduysa seni affetmem abi."

Uzun zamandır ilk defa ona ismiyle hitap etmek yerine abi demiştim.Abi dememi sevmediği için küçükken hep kızardı.Adımlarının sesi kısıldı.Bir kaç dakika öyle kaldıktan sonra odamdan çıkıp gitmişti.Ağlayarak yastığıma sarıldım.Hıçkırıklarımı olabildiğince sessiz tutmaya çalışıyordum.Parmağımdaki alyansa baktığımda beni öptüğü her saniye beynimin içinde canlandı.En son da kaldırımda dizimin üstünde nefesi kesilmiş bir halde bana bakarken ki hali.Gözlerimi sıkıca yumup yatakta doğruldum.Komidinin üzerindeki laptopumu alıp açtığımda dedemden gelmiş onlarca görüntülü çağrı gördüm.Ara sıra onunla telefondan konuşup nasıl olduğumu söyler ve kapatırdım ama bu çağrılar bugündendi.Dedemi geri aradıktan bir kaç saniye sonra kamerasını açtı.

"Derinim,güzel kızım nasılsın?"

Burnumu çekip zoraki bir şekilde gülümsedim.

"İyiyim Dedem,sen nasılsın?"

"İyiyim iyi,bizim deli oğlan sana iş kesmiyordur umarım."

Kuzey'i göğsünden vurdu Dede.Sevdiğim adamın can çekişmesini gördüm.

"Hayır"

Sesim gittikçe alçalmıştı konuşurken.

"Ben yarın öğle saatlerinde orada olurum,konuşmamız gereken önemli şeyler var.Böyle uzaktan konuşmamak için erteledim hep ama sanırım artık daha fazla ertelenmeyecek duruma gel-"

Dedem oturduğu kanepede doğruldu.Birisi kapısını çalıyordu ama Dedemin yüzünde tuhaf bir ifade vardı.Elini belinin arkasına attıktan sonra hızla bana döndü.

"Sonra konuşuruz güzel kızım,kendinize iyi bakın."

Arama kapandığında ekrana bakakaldım.O gelen kişi neden dedemi bu kadar tedirgin etmişti ki.Derin bir nefes verip laptopu kapatıp yerine geri koydum.Şu an beynimde Kuzey'den başka bir şey dolanmıyordu.İçimdeki acı her saniye daha da kavuruluyordu.Su içmek için başucumdaki sürahiye uzandığımda boş olduğunu gördüm.Yanındaki bardakla beraber elime alıp zar zor ayağa kalkabilmiştim.Bütün güç sanki bedenimden çekilip gitmişti.Çıplak ayakla zemine bastığımda içimde bir ürperti oldu.Canım epey yanıyordu.Nefesimi tutarak odamın kapısını açtım ve merdivenlerden aşağı inmeye başladım.Salonun kapısının önündeki basamaklara geldiğimde yavaşladım.

Egemen bir adamla konuşuyordu ama kim olduğunu anlayamamıştım.Salona doğru biraz daha yaklaştım.Boğuk gelen sesleri duyulmaya başlanmıştı.Başımı hafif eğdiğimde Egemen'in sırtının bana dönük olduğunu gördüm.Önündeki adam hararetle bir şeyler anlatıyordu.Biraz daha yaklaştım.

"Bugün bizim adamlardan bir kaç kişiyi gönderdim haber almak için içlerine abi."

"Eeee ?"

Adam sıkıntıyla sakalını sıvazladı.

"Abi Kuzey Arslan ölmüş"

Kollarımdaki bütün gücün vücudumdan çekilmesiyle elimdeki sürahi ve bardak tuzla buz olmuştu,kalbimin başına gelen gibi.

KUZEY (+18) Düzenleniyor Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin