BÖLÜM-4- O ADAM KİM?

107K 2.6K 449
                                    


Egemen'in evden çıkarken zorla taktığı kask görüş alanımı daraltıyordu.Beni duyduğundan emin olduğum anda kulağına doğru yaklaştım.

"Beni nasıl ikna ettin, bilmiyorum."

İçinden güldüğüne eminim.Motosiklet gittikçe hızlanırken daha sıkı sarıldım.

Bir süre daha hızlı gittikten sonra en nihayetinde motoru durdurdu.

Bara gelmiştik.Yüksek sesli yerleri hiç sevmiyordum hele bir de kalabalık olunca dayanamıyordum ama okula gitmekten iyi olduğu ortadaydı.

Motordan indikten sonra kaskını çıkardı ve beni de kolumdan destekleyerek indirdi.Kafamdaki kaskı çıkartınca soğuk direkt yüzüme çarptı.Rüzgarın etkisiyle saçımın dağılışını hissettim.Rüzgar yüzümün her yerinde ahenkle dolaştı.Tebessümle Egemen'in arkasından ilerledim.

"Gel bakalım."
Ellerimi tuttu ve beni kapıdan aşağıya çekti.Normal barlardan farklıydı.Eğlence ya da içki kokmuyordu. Tehlike vardı, o kadar belliydi ki.

Önümde bira götüren adama tam çarpıyordum ki Egemen beni arkadaşlarının yanına çekti.

Egemen'i görünce hep bir ağızdan sevinç- şaşkınlık arası garip bir ses çıkarttılar.Çoktan locada aralarına Egemen ile beni sığdırabilecek bi boşluk açmışlardı.

Arkadaşları normal genç tiplerdi.Her yerde her zaman içebilen tiplerden.Egemen'in diğer tarafında oturan kızsa gözlerinde tuhaf bir ışıltıyla Egemen'e bakıp dudağını ısırdı.Oldukça tuhaflaşıyordu.

****

Saatler olmuştu ve biz hala bardaydık.O kadar çok sıkılmıştım ki bir ara her masada ki bardak sayısını saymıştım.

Ara sıra Nilay'la konuşmuş ama çoğu zamanımı sıkılmakla geçirmiştim.Egemen ise benim aksime çok eğleniyordu ve arkadaşlarının arasında hiç sıkıldığını zannetmiyordum.

Egemen'in kolunu sert bir şekilde dürttüm.Anında bana acılı gözlerle baktı.

"Neden Derin ?"

"Ben çok sıkıldım Egemen, gideceğim." Gözlerime bakıyordu.

"Tamam birlikte gideceğiz ama önce bir şeyler içelim."

"Bira gibi mi ?"

"Aynen, taksiyle döneriz sorun yok."

İstemediğimi belirtecektim ki çoktan garsondan biraları istemişti.Yaklaşık beş dakika sonra tüm masaya yetecek kadar bira gelmişti.Egemen masadan iki tanesini alıp birisini bana uzattı.Elime aldım, ben kolay kolay sarhoş olmuyordum.

Egemen ise yaklaşık beş dakika sonra çoktan sarhoş olmuştu.Masadaki herkes saçmalamaya başlamıştı.Bu grupla kesinlikle alkol alınmazdı.

Gözlerimi masadan çekerken korumalara baktım.Biri olduça iri yapılıydı.Diğeriyse ona oranla bir o kadar küçük.

Uzun süre içerideki insanları izledim.

Egemen olmasa buraya gelmekle işim olmazdı.Kulakları sağır edecek şekilde farklı şarkılar çalıyor ve insanlar daha çok bağırıp daha çok dans ediyordu.

Egemen'in kolumu dürttüğünü hissettim.

"Hadi Derin, kalkalım."

"Tamam."

Ayağa kalktığımda başım ağrıdı.Egemen'e dönüp baktığımda sarhoş haline içimden gülmek geliyordu.

Kahkahayı basmamla Egemen'in gülme-haykırma arası bir ses çıkartması bir oldu.

Egemen beni kolları arasına alıp insanlara çarpa çarpa yürümeye başladı.

Kuzey'den

Okulun ikinci günüydü.Saate bakınca gecikmek üzere olduğumu gördüm ve hızla lavaboya yöneldim.Soğuk suyu yüzüme çarpıp bir nebze ayılmayı umdum.

Formamı hızla giydim.Yeni gün, yeni insanlar.İçeride kahvaltı hazırlanmıştı fakat geç kalıyordum.Krepten bir parça koparıp ağzıma attım ve güzeller güzeli annemin yanağından makas alıp dışarı çıktım.

22 yaşında olduğum için haliyle ehliyetim de vardı fakat arabalarım İzmir'de kaldığı için bir süre okula yürüyerek gidip gelecektim.

Evden çıktıktan sonra hızlı adımlarla yürümeye başladım.

Antalya'nın sokakları İzmir'i andırıyordu hatta daha da güzeldi.

10-15 dakika sonra nihayet okul gözükmüştü.

Üniversitenin kapısında giriş kartını gösterip içeri girdim ve üzerime çevrilen bakışlara aldırmadan binaya geçtim.

******

Son derse kalmadan herkes çıkmaya başlamıştı.Yanımdaki boş yere baktım.Derin Miroğlu.Teşrif etmemişti.Okula gelmeyecek kadar ya da dün tanışma tenezzülünde bulunmayacak kadar burnu havada, kendini önemli sanan kızlardan olmalıydı.

En azından benim düşüncem buydu.

Miroğluların evinin önünde bir taksi durdu.
Arabanın içinden bir kız ve erkek indi.Yüzleri ağaçların karanlığından seçilmiyordu ama birbirlerine sarılıyorlardı.Eve yaklaştıklarında kızın Derin olduğunu fark ettim.

Ukala ve kendini beğenmişliği yetmezmiş gibi bir de eve erkek atıyordu.

Böyle kızlardan nefret ediyordum, hayatıma böylelerinin girmemesini umdum.

Ve ben o gün hiç dilememem gereken bir dilek dilemiştim.Çünkü beni kendine bağımlı edecek, kalbimi elleri arasına bırakacağım kişi ta kendisiydi.Derin Miroğlu.Ben fark edemeden gelecek ve en büyük zaafım olacaktı.Benim olacaktı.

KUZEY (+18) Düzenleniyor Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin