KUZEY (+18) Düzenleniyor

BÖLÜM-14- KIZ ÇOCUĞU

Multimedya Kuzey ARSLAN

Kuzey'den

Arka koltuğa bindiğinde aynadan onu izliyordum.

"Kız çocukları gibi arkada mı oturacaksın ?"

Sinirle büzülen dudakları ilgi çekiciydi hatta başka biri için baştan çıkarıcı bile olabilirdi.

Aynadan bana bakıyordu.

"Evet kız çocukları gibi arkada oturacağım, karşımda küçük bir oğlan çocuğu gördüğüm için kuralına göre oynayayım dedim."

Gözlerimi trafik lambasına çevirdim.Erkek arkadaşından ayrılması onu sinirlendirmiş olmalıydı.

"Umarım zor durumda bırakmışımdır."

Yüzüne bakmasam da sinirden köpürdüğünü hissedebiliyordum.

"Yeterince.." Sanki kendi kendine konuşur gibi fısıldayarak söylemişti ama duymuştum.

Arabayı Antalya'nın yakınlarındaki bir köye doğru sürdüm.Araştırmalarımda en verimli ve çeşitli topraklar orada bulunuyordu.

İki saat sonra bir benzin istasyonunda durdum.Arabadan indiğimde Derin dışarıyı izliyordu.İstasyondaki markete girdim ve kredi kartından parayı çektirdikten sonra iki su ve atıştırmalıklar almıştım.

Arabaya doğru yürürken Derin'in içeride olmadığını gördüm.Koşarak arka kapıyı açtım ama yoktu.Elimdekileri sinirle yere fırlatırken ellerimi ensemde birleştirdim.Bana bakan bir çalışan olduğunu gördüm ve gidip yakasından havaya kaldırdım.

"Nerede..." Sinirle tıslamıştım.

"Ki-kimden bahsediyorsunuz i-inanın bilmiyorum." Adam korkudan bembeyaz kalırken yere bıraktım.Markete koştum.

"Burada, benim arabamın arka koltuğunda bir kız vardı. Uzun boylu, zayıf, mavi gözlü.Gördünüz mü?"

Adam bana bakıp tam cevap vereceği sırada gözleri rafların arkasındaki kapıya kaydı.Kaşlarını çatıp tekrar bana baktı.

"Bahsettiğiniz hanımefendi o galiba."

Kafamı baktığı yere çevirdiğimde gerçekten Derin olduğunu gördüm.Yüzünün rengi solmuştu ve halsiz bir hali vardı.Lavabodan çıkmıştı ve midesini tutuyordu.

Beni görünce yanıma geldi ve gitmeyi bekliyormuş gibi gözlerime baktı.

"Ne oldu ?" Tüm kaygımı bir kenara bırakmış buzdan bir sesle sormuştum.

Omuz silkti.

"Bir şey yok, uzun araba yolculukları midemi bulandırır sadece."

Kaşlarımı çatıp bir süre onu inceledim.İkna olduktan sonra marketten çıkıp arabaya yaklaştım.Binmek için arka kapıyı açtığında tereddüt etmeden kapıyı kapattım.

"Öne.Gözümün önünde ol, oraya buraya kusayım deme."

Bir cevap vermeden ön koltuğa bindi. Hastayken normal halinden eser yoktu.

Arabaya bindikten sonra bir yandan ona bakıyor bir yandan arabayı sürüyordum.

Bir süre sonra uyuyakalmıştı.Arabayı kenara çekip ateşine baktım, çok ateşi vardı.

Arka koltuktaki suyu ve hazır sandviçi elime aldım.

"Derin al şunları ye sonra arkamdan beni hasta etti diye konuşma." Elimdekileri uzatırken ondan yana bakmıyordum.

Uyanmıştı ve uzattıklarımı ses etmeden aldı.

****

Nihayet köye geldiğimizde Derin yine uyuyordu.Butik pansiyon olan bir yer buldum ve arabayı park ettim.Güneş batmıştı.

"Derin kalk geldik." Hiç ses vermedi.Ona olan tavrıma karşı cevap vermediğini biliyordum.

"Kalk dedim, istemiyorsan burada uyu."

Cevap vermeyince anahtarı aldım ve arabadan inip kapıyı kapattım.Tam pansiyona girecektim ki olduğum yerde durup arkaya baktım. Uyumaya devam ediyordu.

Yanına gidip kapıyı açtım ve bir süre onu izledim.Kalkmıyordu.Üstü terden ıslanmıştı ve sayıklamaya başlamıştı.Alnına dokunduğumda yandığını hissettim.Öğlen ateşi bu kadar çok değildi.Kafamı sağa sola salladıktan sonra bir elimi bacaklarına bir elimi sırtına atıp kucağıma aldım.

Dışarı çıkartınca tir tir titremeye başlamıştı.Pansiyona girdiğimde hiç boş oda olmadığını söylediler. Ama beklersem yirmi dakika sonra bir odanın boşalacağını belirtmişlerdi.

Tek boş olan tekli koltuğa kucağımda Derin ile birlikte oturdum.İçerideki şöminenin sesi ve sıcaklığı yavaş yavaş gözlerimi kapattı.