BÖLÜM-41-UZAKLAŞMAK

31.6K 1K 48
                                    

Derin'den

Titreyerek şokla açılan ağzıma götürdüm elimi.Gözümden akan bir damla yaş yanağımdan süzülüp kağıdın üstüne düştü.İçimi kaplayan soğuklukla beraber tir tir titriyordum.İnandığım,güvendiğim,doğru bildiğim ne varsa üzerime yıkılmıştı.Hayatımın merkezine koyduğum adamın bana yakınlaşmasının tek sebebi beni öldürmek istemesiydi.Evliydim onunla ,daha bir kaç ay önce evlenmiştik.Bu kadar kötü birisi olabilir miydi ?

Telefonum cebimde titreşmeye başlayınca korkarak hızla dosyayı aldığım yere geri koyup çekmeceyi kapattım.Telefonu cebimden çıkarıp baktığımda arayanın Egemen olduğunu gördüm.

"Efendim Egemen?"

Hattın diğer ucundan patinaj çeken bir çift teker sesi gelmişti.

"Derin çabuk kimseye görünmeden şu lanet binanın aşağısına gel,koşabildiğin kadar hızlı koş.Orada olduğun her saniye bizim için çok tehlikeli.Çabuk ol binanın karşısındaki otoparktayım.Acele et!"

"A-ama .."

Telefonun kapanma sesiyle kendime geldim.Egemen de öğrenmiş olabilir miydi?Demir birazdan beni aramaya çıkabilirdi,dediği gibi hızlı olmalıydım.Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu.Hızlı adımlarla kalktım ve kapıyı açtım.Masadaki kız dik dik bana bakıyordu.Gülümseyerek bakışlarımı yere indirdim ve merdivene doğru yürüdüm.Korkudan titrediğimi belli etmemeye çalışıyordum.Merdivenin başına geldiğim sırada topuklu ayakkabı sesi duyuldu.

"Pardon ,Derin Hanım.."

Kahretsin,bir şeylerden şüphelenmiş olmalıydı.Duymamış gibi yapıp merdivenden inmeye başladım ve o arkamdan gelirken beni göremeyeceği kadar indiğim sırada bir anda koşmaya başladım.Merdivenlerden o kadar hızlı iniyordum ki nefesimi kontrol edecek zamanım yoktu.

Son kata kadar indikten sonra etrafıma bakındım.Ortalıkta kimse görünmüyordu.Derin bir nefes verip çıkış kapısına doğru yürürken biri kolumdan yakalamıştı.

"Nerelerdesin Derin,ben de seni arıyordum."

Demir beni kendinden tarafa çevirdiğinde suratımdaki korku dolu ifadeyi anlamamış olması için yalvarıyordum.Sorgulayan bakışlarını yüzümün her santiminde gezdirmişti.Şu an Demir peşimdeyken dışarı çıkabilmemin imkanı yoktu.

"Başım çok kötü dönüyor,hap aradım ama hiçbir yerde bulamadım."

Beni tartar gibi süzdü.

"Çok kötüyüm Demir."

Bakışlarımı kısıp kaşlarımı acı içinde çattığımda beni omuzlarımdan yakaladı.

"Tamam yenge sen şöyle otur,ben sana hap getiricem.Deniz'i de çağırayım da tansiyonuna baksın."

Başımı acı içinde salladım.

"Çok iyi olur."

Mırıldanarak onu oyaladığım sırada koşar adımlarla merdivene yöneldi.Hiç acele etmene gerek yok Demir.Merdivenleri ikişer üçer çıkıp gözden kaybolunca kambur oturuşumu dikleştirip koşarak kapıya doğru geldim.Kapının önündeki adam sorgular gibi suratıma bakıyordu.

"Çıkış izniniz var mı ?"

Ah,hadi ama bir de iznimin mi olması gerekiyordu?

"Ben Derin Arslan.Kuzey şu an beni otoparkta bekliyor ve inanın bekletilmekten hiç ama hiç hoşlanmaz."

Adam cümlemi duyar duymaz kapının önünden çekilmişti.Acelem yokmuş gibi kapıyı iterek araladım.

Soğuk hava yüzüme çarptı.Kaçabilirsin buradan,hadi.Sadece bir kaç metre uzaktaydı Egemen'in arabası.İçimde beni sürekli kemiren o rahatsız hisle beraber anayoldan geçtim.Otoparkın arkasına geldiğim sırada arkamdan biri bağırmıştı.

"Hey,Derin! Nereye ?"

Arkamı dönüp Demir'i görmemle son hız koşmaya başladım.Önümdeki duvardan atlayıp otoparkın içine girdim.Arkamdan koşarak geliyordu.

Nefes nefese otoparkın ön tarafına doğru koşmaya başladım.İçerisi oldukça karanlık ve sessizdi.Tek ses arkamda durmam için bağıran ve ölümüne koşan Demir'in sesiydi.Köşedeki direkten sola döneceğim sırada Demir'in ne kadar yakınımda olduğunu anlamıştım.Belime sarılan eller koparırcasına beni arkaya çekiyordu.Demir beni kollarının arasına alıp kaçmamam için sıktığı sırada kafamı geriye doğru hızla vurdum.Aramızdaki boy farkından dolayı kafam tam burnuna denk gelmiş ve kanatmaya yetmişti.İnleyerek bağırdı.Kaçacağım sırada sol kolumu kendine doğru çekip ters kıvırdı ve beni direğe yapıştırdı.Burnundan oluk oluk akan kanlarla olduğundan daha sinirli duruyordu.

"Ahhh!"

Kolumun ağrısıyla inledim.Beni köşeye sıkıştırmıştı ama bir şekilde kurtulacaktım.Ağırlığını vermek için üzerime iyice eğilmişti.Sağ dizimi tüm kuvvetimle karnına geçirdim.

"Ahh,hassiktir !"

Ellerini karnına götürüp acıyla bağırdı.Koşmak için adım attığım sırada yüzüme gelen yumruk darbesiyle tüm acı hissimin yüzümde toplandığını hissettim.Etrafımdaki her şey yavaş yavaş bulanıklaşmaya ve kaymaya başlamıştı.Elimi acıyla yüzüme götürdüm.Gözlerim kapanacağı sırada görüş açıma başka birisi girmişti.Sesler boğuk gelmesine rağmen gelenin Egemen olduğunu anlamamla rahat bir nefes verdim.Demir'in omzuna dokundu.Demir birden arkasını döndüğü sırada Egemen kafasını hızla ona vurduğunda Demir daha fazla dayanamadı ve çoktan yere düştü.

"İyi uykular şerefsiz."

Bana döndüğünde acıyla gözlerinin içine baktım.Beni böyle görmenin onun ne kadar canını yaktığını biliyordum.Uzanıp bacaklarımdan beni kavradı ve kucağına aldı.Egemen'in yanında hep rahattım,hep güvendeydim.Onun kolları beni sardıysa hiçkimse canımı yakamazdı.Küçükken arka sokaktaki çocukları dövdüğü gibi döver ve beni herkesten korurdu.

"Geçti güzelim,geçti."

Gözkapaklarım ağırlaşırken elimi kirli sakallarına doğru uzatıp okşadım.İyi ki vardın.22 yıl boyunca iyi ki benim koruyucu meleğimdin.Annemden ve babamdan göremediğim sevgiyi iyi ki verdin bana,iyi ki hep bir adım yanımda beni şefkatle izliyordun.İyi ki vardın Egemen.

Gözlerimi daha fazla dayanamayıp o sessiz karanlığa yumdum.

KUZEY (+18) Düzenleniyor Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin