KIRGINLIK

45 20 10
                                    


Yazması benden Oylar sizden 🤩

Uyku, ademin hikayesinde anlatılan yasak elma gibidir. Cezbedici bir albenisi var. Dokunmak istesen yanarsın. Eger dokunmasan bas edemediğin nefsin seni kule döndürür. İçinde binlerce düşünce kurdu beynini istila eder.

Yanmaya razi olan bedenin elmanın tadına vardığında bir daha bırakmak istemez. Uykunun içinde verdiği tatlılık gibi.

Ömer mutfağa ulaştığında hala masa başında ayni pozisyonda yatan Elyayi gördü. Arkasında duran Azad ile birlikte derin nefes aldılar. Azad 6 saate yakin yatan kadına hayret içinde bakti.
Aslında hayret edilecek bir durum değildi. Tüm gece basinda beklemişti. Ondan önceki gün zaten yorgun olmuştu.
Ömer ellerini elyanin omzun bırakarak hafif bir şekilde sarstı
"Elya"
Kıpırdanan kadının uyanmadigini görünce tekrar  omzundaki ele sarstı.
"Elya. İyi misin?"
Gelen ses ve biri tarafından sarılması ile zorda olsa gözlerini açtı
Üstündeki örtü yere doğru kayarken Elya eliyle gözlerini avuşturup yerinden dogruldu.

"Ömer"

Tepesinde olacakları bekleyen adamın ismini zikreti.
"Sen ne zaman geldin. Ve saat kaç" dedi.

Yanındaki sandalyeyi çekip oturdu.

"Saat öğleden sonra dört"

Kulaklari yanlış duydugunu inkar etse de beyni doğruya meil vermişti. Tek kaşını kaldırdı.

"O kadar olmuş mu?"
"Baya olmus. Bide hastayi sana emanet ettik. Sanirim tam tersi olması gerekiyordu. "
Elya duydugu cümlelerle yerin dibine girdi.

Ömerin sonuna kadar hakli olduğu aşikardı.
"Ömer,  once senden sonra Azad'dan özür dilerim. Ilaclari içtikten sonra biraz oturayım dedim uykuya daldım."
Ömer, saka amaçlı kurduğu cümlelerin karsiligina gülmeye baslar iken ilaç kelimesini duyunca yuzunde yer edinen ifade değişti.

"Ne ilaci"

Onun sorusunu duymayan Elya, kendini ifade etme cabasindaydi.

"Offff! Ben nasil uykuya daldım. Ne desen haklisin"

Elyanin canini incitmeyecek şekilde kolunu tutu. Bu hareketi Elyanin ve birkaç adım ötede onlari izleyen Azadin, ona odaklanmasini sagladi
"Ne ilaci bu. Bana yine anlatamadığın bir şeyler mi oldu."

O ciddi ifadeyle ve siralan cümlelerle yuz ifadesi değişen Elya, binlerce yilik bir güvenin bir citirdamayla eski halini alamadığını anladi. Belki farkında olmadan onun iyiliğini düşünerek sakladigi bir olayın sonucu, ona çok ağır ödenmişti.

Gözlerinin ici yas dolsa da kalbi incinse de Omere göstermeden sakin bir sesle cevapladı.

"Senden gizli olan bir durum değil. Bogazim bu aralar siskinli artınca doktora gittim. Ilac verdi. İstersen ilaçlara bakabilirsin." Dedi.

Ömer derin nefes aldi. Karşıdaki kadının kırgınlığın iki adam da gorebiliyordu.

Yerinden kalkan Ömer, hiçbir şey demeden mutfaktan çıktı.
Azad, giden adamın arkasından gitti. En azından  Elyaya kırıcı cümlelerin sebebini öğrenmek istedi.

Elya ise giden adamların arkasından kısa bir süreliğine bakti. Birkaç dakika önce bir rüya görüp uyanmış gibi davrandı. Ocak başına geçip yemek hazırlamak için kollarını sıvadı.

.....

Azad salondan çantasını alıp  odasına doğru sürükleyen adamın sesizlikle izledi.

Azad odaya gecen Omerin arkasından kapiyi örtü. Bir kalcasini yatağa bırakarak oturdu. Omer ise dolabın kapağını açıp eşyalarını yerlestirmeye başladı. Sesizlik ve sinirle hareket eden adamın içinde verdiği savaşı bir Allah bir de Azad görüyordu.
Uzun süren sessizliği  Azad bozdu.

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin