HASTANE

44 17 20
                                    

Sınav haftasından dolayı bölüm gec geldi. Bu yüzden siz değerli okuyucularımdan özür dilerim 🤗🤩

Baş ucunda seslenen Leylayı yanıtsız bıraktı. O kadar çok canı yanıyordu ki gözlerini açıp cevap bile vermek istemiyordu. Üstündeki yorgana ayağındaki kalın iki çorba rağmen hala üşüyordu.

"Elya ses verir misin? Korkutma beni"

Hala başında bekleyen ve iyiyim sözcüğünü duymak istiyordu....

Elli hala karnında, kulağına arkadaşının sesi çınlasa da karın ağrısı yüzünden vücudu uyuşmuştu.

Arkadaşı tarafından omzundan hafif bir şekilde sarsıldı.

"Elya, korkutma beni. Neyin var?"

Arkadaşının onun için korktuğunu farkındaydı. fakat konuşsa sanki sancısı giderek artacaktmış gibi hissediyordu.

Ellini alnına koyan leyla'yı varlığından güç almak istiyordu.

Alnından çekilen eller üstündeki yorganı da çekmişti.

Çekilen yorganla birlikte daha çok üşümeye başladı. Yatağın içinde küçüldükçe küçüldü.

Ağzından bir Kaç mırıltı çıktı. Fakat leyla sadece anlamsız sözcükler duyuyordu.

Giderek korkan kadın Feracesini giyinip esarbini gelişi güzel bağladı. Daha sonra Elya'nın dolabında bulunan namaz Feracesini alıp hızlı bir şekilde giydirdi. Masaya gidip ambulansı aradı. Telaşı attıkça elli ayağına daha çok dolaşıyordu.

Tekrar Elya'ya döndü. Dolaptan eline geçen örtüyü aldı.

O bunlarla uğraşırken hat safhaya ulaşan sancı onu kıpırdatamayack hale getirmişti.

Odaya, saglıkçılarla beraber gelen yurt güvenliği yatağında herşeyden bir haber kendi sancısıyla cebeleşen kadını kolundan tutarak ambulansa götürdüler. Yurdun bahçesinde ambulans aracının etrafını saran meraklı bakışlar. Olan bitenleri anlamaya çalışıyorlardı. Leyla da araca bindiğinde kapılar kapandı ve ambulans hastaneye doğru yol aldı.

%%%%%%

Kısa sürede acilin kapısından hastaneye alınan Elya sarı alana doğru götürüldü. Sedyesinin bir köşesini tutan arkadaşı hala neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Yanlarına yaklaşan orta yaşta, uzun boylu, beyaz tenli, sarışın ve yüzünde yerini hazırlayan kader çizgileri....

"Hastamizin neyi var"

Leyla sadece arkadaşına odaklanmış sürekli içinden dualar ediyordu.

Görevli saglikci bir Kaç latince kelimeler sıraladı.

Doktor. Elya'nın göz muayenesini yaptıktan sonra yanındaki asistandan kesin bir sonuç elde etmek için hastaya test yapılmasını istedi.

"Arkadaşınız ne zamandan beri böyle"

Leyla gözlerini arkadaşından ayırıp soru soran doktora baktı.
Kokunun sirayet eden sesi ve ne olduğunu anlamaya çalışan aklıyla karşısındaki adamı yanıtladı.

"Ben..... bilmiyorum. Ilk gördüğümde iyi gibiydi."

Doktor kafasını salladı.

"Anladım. Sanırım arkadaşınız kendisini fazla üşütmüs ve adet sancısı onu fazla zorlamış. Şimdi kendisine serumla beraber ağrı kesici verilir. Birkaç tetkik de bakicaz. Şimdilik geçmiş olsun."

ARAFNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ