3.Bölüm

12.5K 507 82
                                    

3.

Keyifli okumalarrrrrrr

Eskiden yapılan yorumlar ile bir alakası yoktur. Spoiler yok.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen <3

°°°°°°°°°°°°

"İyi günler gençler." Haftanın son dersi de bitmişti. Kalkıp montumu giydim. Çantamı sırtıma takıp,kulaklığımı cebimden çıkardım. Sınıftan çıkmadan önce "Görüşürüz." Dedim. Arkadaşlarımdan da aynı cevabı alıp,sınıftan çıktım.

Otobüs durağına doğru yürümeye başladım. Vasil Bey'in geldiği günün akşamı e-mail gelmişti. Pazartesi günü şirketi gelmemi istiyorlardı. Pazartesi günü dersim yoktu.

Müziğe kendimi kaptırmışken telefonuma bildirim gelmesiyle telefonumu çıkartıp,bildirime girdim.

053* *** ** **: Senden vazgeçmek çok zor be güzelim

053* *** ** **:Sapık falan değilim

053* *** ** **: Sadece sana çok aşığım

053* *** ** **:Ama belki kalbinin sapığı olabilirim.

053* *** ** **:İki senedir bırakamamışım şimdi nasıl bırakayım?

Siz:Kardeş senin kafan bayağı iyi galiba?

Siz:Dayı siktir git! Dövdürtme kendini bana!

053* *** ** **: O kadar da yaşlı değilim be

053* *** ** **: Korkmanı gerektereçek hiçbir şey yok güzelim

053* *** ** **: Sana asla zarar vermem

Siz:Sana neden inanayı.

Siz:Türkiye de yaşadığımızı hatırlatırım.

055* *** ** **:Güzelim telefonu bırak,önüne bak.

055* *** ** **:Kaza geçirme sonra konuşuruz.

Siz:Seni polise şikayet etmeme çok az kaldı.

Siz:Bir daha sakın yazma!

'055* *** ** ** Numarası Engellendi.'

"Geri zekal..." Daha sözümü tamamlayamadan kolumdan tutulup,çekildim. "Ayça sen niye önüne bakmıyorsun?! Son sürat gelen araba sana çarpıcaktı az kalsın!" Bu kim lan?! İsmimi falan biliyor. Şok içinde kafamı yola çevirdim ve ileride hızla giden arabayı gördüm. Harika! Bir ölmediğim kalmıştı o da oluyordu.

Ve bir dakika? O az önçe önüne bak dedi,bu benim yolda olduğumu nereden biliyor? "Ayça?" Kafamdaki düşünceleri savurup,kolumu hâlâ tutan kişiden kurtardım. Yüzüme hafif bir gülümseme takınıp "Teşekkür ederim." Dedim. Hâlâ kim olduğunu bilmediğim şahıs "Seslendim ama duyamdın,telefonuna o kadar dalmışsın ki." Dedi.

Derin bir nefes alıp,"Tekrardan sağ ol." Dedim. Tam gidecekken o "Dudağına ne oldu?" Diye sordu. Ben daha cevap veremeden elini kaldırıp,çenemi hafif yukarı kaldırıp kafamı yana çevirdi. Ne yapıyor bu?

O eli alır götüne sokarım çocuk senin! Hayırdır amına koyayım?

Çenemi elinden kurtarıp,kızgın bir sesle "Ne yapıyorsun lan sen?!" Çok normal bir şeymiş gibi "Yarana bakıyorum." Dedi. "O elin rahat dursun münasip bir yerine sokarım senin!" Dedim ve söve söve yoluma devam ettim.

Şu son bir haftadır kendimi iğrenç ve fazla sinirli hissediyorum.

Sıkış sıkış olan otobüse bindiğim an annem aradı. Gerçekten zamanlaması mükemmeldi! Zar zor tutunacak yer bulup aramayı onayladım. "Efendim?" Karşı taraftan ilk başta bir hışırtı sesi geldi, "Kızım ben Nuray ablaya gideceğim oradan da markete. Anahtarın var değil mi?" Dedi.

Nuray ablaya ayda yılda bir giderdi. "Var." Dedim sadece. Annem bu aralar biraz tuhaf davranıyordu. Kafam da ki onun hakkında ki düşünceleri hep susturmak zorunda kalıyordum.

İneceğim durakta inip eve yüremeye başladım. Hatırladığım kadarıyla evde pratik bir şeyler vardı; durak ve evimin arası on dakika bile değildi ve bu hayatta ki bütün şansımı burada harcadığım kanıtydı.

Evde kimse yoktu. Ellerimi yıkayıp, üstümü değiştirip kendimi mutfağa attım. Bugün işlenen konuları tekrar etmem gerekiyordu.

3,80 ortalamayı nasıl yaptım sanıyorsunuz? Köpek gibi çalışarak. Yeri geldi sinirden ağladım ama bu benim geleceğim için olan bir şeydi. Bölümüm bitince Türkiye'de kalmayı planlamıyordum. Eğer olurda kalırsam bir şirkette çalışmak yerine Freelance olmayı planlıyordum.

Birden fazla dil biliyorsanız birçok para biriminden para kazanabilirsiniz. Bölümüm için zaten İngilizce her türlü gerekliydi, hazılık okumuştum bu yüzden.

Annem birkaç gün önce sıkma köfte yapmıştı ama onu bir türlü bulamamıştım. Sesli bir nefes verip annemi aradım. "Efendim Ayça?" Rüzgar sesi geliyordu. "Sıkma köfteyi nereye koydun anne?" Dedim. Daha sonra merakıma yenik düşüp, "Neredesin sen?" Diye sordum. Telefonun ucundan birkaç hışırtı sesi geldi,daha sonra "Nuran ablalardayım kızım,gelirim bir yarım saate. Köfte kırmızı kapta,buzlukta" Annemin sesinin ardından bir bebek gülme sesi geldi. Ve bu ses Ada'nınkine çok benziyordu. Annemden şüphelenmem gerekiyor,değil mi?

Ama ben şüpheleniyorum.

"Tamam anne,dikkat et." sesimin normal çıkmasını özen göstererek. "Sende kızım." diyip aramayı sonlandırdı.

Sıkıntıtla yüzümü ellerimle ovuşturdum. Gereksiz paranoyaklık yaptığımı kendimi inandırmaya çalışarak yemeğimi hazırlamaya başladım.

••••••••••••••••

Gözlüğümü çıkarıp masama attım, "Bu bölümü seçen aklımı sikim!" Kodlarla cebelleşiyordum yaklaşık 8 saattir. Son senem olduğu için ve bölümün bitimine yakın tez yazmam gerektiği için kendimce bazı programlar yapmaya çalışıyordum. İnternet sitesi oluşturmuştum onları daha mı ilerletsem yoksa başka bir şey mi karar veremiyordum..

Annem salonda dizisini izliyordu. Eve geldiğinde ağzı kulaklarındaydı, mutlu olması beni de mutlu ediyordu. O ve bütün kadınlar mutlu olmayı hak ediyordu.

Annemi bu hayattan kurtarmak için bu kadar çalışıyordum aslında bakarsanız. Çocukluk sözümdü bu hem anneme hemde kendime.

O kadar çok çalışacağım ki annem ve ablamın hayatını yeniden kurmasını sağlayacaktım.

Ablam hayatını kurdu, sıra annemdeydi.

Annemin kendi ekonomi özgürlüğü yoktu. Bu yüzden bır erkeğe bağlıydı. En nefret ettim şeydi bu. Her kadının kendi ayakları üzerinde durması gerekiyordu, ekonomik özgürlüğü olmak zorundaydı. Ne bir erkek kadına ne de bir kadın bır erkeğin eline bakması gerekiyordu para için.

🫰


















Küçük Kızım||TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin