15.Bölüm

7.2K 390 54
                                    

Merhabaaaaaa! Nasılsınız ayol?

Kitabın ilk halinde bu bölümü yazarken bu şarkuyı dinliyordum. Rastgele çalan aniden bu açıldı... Duygulanwak

Sınavlar yaklaşıyor...

Eskiden yapılan yorumlar ile alakası yoktur. Spoiler yok

Keyifli okumalarrrrrrrrrr

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın <3

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Eve giderken gözlerimi oyuncaktan çekemiyordum. Beni bu kadar iyi tanıdığına göre çok yakınımdan olmak zorunda ama kim?

Anahtar ile eve girdiğimde mutfağın kapısı kapalıydı ve annem biri ile konuşuyordu. Önemsemeden önünden geçecekken, "Olmaz. Ayça'yı tanımıyorsun kabul etmez!" Olduğum yerde durdum. Ben neyi kabul etmiyorum anne?

Annem derin bir nefes aldı, daha doğrusu sigarasından bir nefes çekti. "Açelya ile Ayça bir değil, Oğuz. Ayça, Açelya kadar ne anlayışlı ne de sakin. Şimdi olmaz." Oğuz kim? Nefesim sıklaşmaya başladı, elimde ki minişi daha çok sıkı tuttum, kurdelem gibi belki bundan da güç alırdım.

Aklıma gelenleri tek tek çıkarmak istedim. Annem yapmaz, yapamaz dedim ama olmuyordu. Hareket edemiyordum, buz kesmiştim. "Biliyorum biliyorum, bende seni seviyorum. Ama Ayça için çok erken." Duymak istemedim, annemin bunu yaptığını duymak istemedim.

Mutfağın kapısı açıldı kulağında ki telefon ve diğer elinde ki sigara ile çıkan annem ile karşı karşıya geldik. Yüz ifadem her ne kadar sakin görünsede içimde çığ oluyordu. Güven dağlarım iyice yıkılmıştı.

Annemin benim kopyam olan gözleri kocaman açıldı. "Ayça, s-sen ne zaman geldin?" Hiçbir şey söyleyemedim. Annem duyduğumu anlamıştı ama ikinci ihtimalin arkasına sığındı, "Aç mısın kızım,yapayım mı yemek?" Dedi ama sesi hâlâ titriyordu.

Kötü hissetiğim zamanlar çoğunluk kitaplarıma sığınırdım ama anneme sarıldığım zamanlarda olurdu. Şimdi kime sığınacaktım?

Elimde ki oyuncağı daha sıkı tuttum,sertçe yutkundum "Nasıl yaptın?" Diyebilecek güç buldum kendimde sadece. Annem de yutkunabildi sadece, kolumda elini hissetim. "Annecim gel konuşalım." Kolumu sakince elinden kurtardım. "Ablamda biliyor değil mi?" Hâlâ sakın kalabildiğime bende şaşırıyordum.

Annem sadece kafasını salladı. Çok kez düşüp ayağa kalkmıştım ama bu seferki öyle olmayacaktı. Ben sırf annem güzel bir hayat yaşasın diye istemediğim bir bölümü yazmıştım, lisede ve ortaokul da iyi bir yere gelebilmek için köpek gibi çalışmıştım ve bunun sonucunda beyini mercimek tanesi büyüklüğündeki sınıf arkadaşlarım tarafından zorbalığa uğramıştım.

Annemin bunlardan haberi yoktu. Daha çok üzülür diye ona söylememiştim. Bunun sonucu birçok psikolojik sorunum olmuştu. Annem kafasına takar diye bir psikolog ya da en basitinden okul rehberliğinede gitmemiştim.

Ruhumun acısını bedenimden çıkardım. Annem onları görmesin diye yazın sıcağında uzun kollu ile dolaştım ama annem bunu sorun etmemiş, fark etmemişti bile. Eski aklım bunu da babamı kafasına taktığı için fark etmediğini sanmıştı.

Annemin bizi o zamanlar görmezden gelmesini daha yeni fark ediyorduk.

Bu yaptığı ile babamdan bir farkı kalmamıştı gözümde. Tek dal vardı tutanacağım, o da kırılmıştı ve ben çok kuvvetli bir şekilde yere çakılmıştım.

Geri geri adım attım. Annemin gözleri bendeydi ama aklı bende değildi bunu fark etmiştim. "Desteklemeyeceğini zaten biliyordum. Ama Ayça, mutlu olmak benim de hakkım." Ben seni mutlu etmek için zaten en güzel yıllarımı sadece ders çalışarak harcadım! Bağırmak istedim. Yapamadım. Sadece evden çıktım.

Küçük Kızım||TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin