24.Bölüm

6.4K 356 66
                                    

Nasılsiniz?????? Umarım iyisinizdir.

Keyifli okumalarrrrrrrrrrr

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın <3

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

"Tuvalette ömür boyu kalamayacağına göre illa ki konuşacağız Ayça Hanım!" Rengin kapıya son kez vurdu ve kapının önünden gitti. O bayıldıktan yirmi dakika sonra kendine gelmişti ve ben anında odaya kaçmıştım. Benim cesaretim bu kadardı, adam olana çok bile.

Sırtım da ki ağrı kendini belli ettiğinde komidinin üzerinde ki ilaç kutusundan ağri kesici almıştım ve uyuya kalmıştım. Kalktığımda o gitmiş Rengin ise başımda dikiliyordu. Aynadan yüzümü seyretmeyi kesip, soğuk su ile elimi yüzümü yıkadım. Bugün cumartesi idi, staj yoktu. Olsada gidebileceğimi zannetmiyordum, dünün izleri hâlâ duruyordu.

Rengin haklıydı, burada sonsuza kadar duramayacağımı biliyordum kiliti açıp ilk başta kafamı çıkarıp etrafa baktım. "Salondayım!" Gözlerimi kapayıp bir küfür savurdum. Ne vardı o saatte uyanıyordu ya! Işığı kapayıp salona adımladım. Tekli koltukta oturmuş kollarını birbirine bağlamıştı. Suçlu bir çocuk gibi ellerimle oynayarak ikili koltuğa oturdum. Bir süre konuşmadı, ben konuştum. "Sana söyleyecektim." "Zaten biliyordum." Şokla ona döndüm.

Ne demek zaten biliyordum?!

Kollarını çözerek koltukta daha da yayıldı ve güldü, "İkinizin böyle mal gibi olması hoşuma gitti." Hâlâ anlam veremeyerek ona bakıyordum. O da daha çok gülüp, "Ay Ayça, yirmi dokuz yaşında ki adamı dokuz yaşında ki çocuğa çevirmiştin ve abime senin üzerinden şantaj yaparak istediğimi yaptırıyordum." Boş boş suratına bakmaya devam ettim. Gözlerimi kaçırıp, "Sevgili tarzı bir şey olacağını zannetmiyorum." Bir anda sesini yükseltince yerimde sıçradım. "Ne demek olmayacak? Abim ile oyunuyor musun sen!?" Hızla itiraz ettim. "Ne?! Hayır. Yani," Devamı gelmedi.

Sesli bir nefes verdi ve yanıma geldi. "İkinizinde beynini sikim tamam mı?" Kaşlarımı kaldırarak ona baktım, ne alakaydı şimdi? "İlk nasıl fark ettim biliyor musun?" Merakla onu dinlemeye başladım. "İki sene önce işten eve bir geldi sanki sanırsın işinden kovulmuş! Omuzlar çökmüş, gözler kıpkırmızı. Tabii dedim 'Ne oluyor amına koyayım?!' Aldım karşıma," Anlatırken sanki o anı tekrar yaşıyormuş gibi mimikler yapıyordu. "Dedim 'Ne oluyor ayol?' ilk ters ters bana baktı sonra sigrasını yaktı." Sigara içerken hiç görmemiştim.

Benim bakışlarımı görünce, "Evet içiyordu ama bıraktı." Göz kırpıp, daha çok kırpmaya çalıştı, "Senin için." Yüzüm daha da kızardı. "Neyse, sonracıma bana bana Rengin'ine ne dedi biliyor musun?!" Kafamı salladım. Kaşlarını çatıp, sesini kalınlaştırdı "Seni alakadar etmez! Bana bana." Sırtımı hafifçe koltuğa yasladım. "İyi de ben bu olayın neresindeyim?" Ters ters bana bakıp cırladı "Bekle az be!" Parmaklarımls ağzıma fermuar çekiyormuşum gibi yaptım. "Seninle daha yeni yeni konuştuğumuz zaman bir gün abim okul çıkışına geldi. Sende yanımdaydın ama görmedin." O da sırtını yasladı. "Abimin yanına gittiğimde gözlerini sana dikmiş hiç ayırmadan bakıyordu. Tabii sen mal olduğun için fark etmedin." Gözümü devirdim.

Tebessüm etti, "Sormadım ona o gün bir şey. Çünkü abimi tanıyorum eninde sonunda gelip bana ötecekti. Öylede oldu, iki gün sonra akşam çekti beni karşısına dedi ki 'O kızın ismi ne?' ben ne dedim biliyor musun?" Kaşlarımı çatıp, "Adımı?" Dilini damağına vurdu, "Hayır. Seni hiç alakadsr etmez dedim. O günün intikamını alacaktım. Tabii kafama vurmayı ihmal etmedi. Neyse, söyledim falan sonra dedim 'Ne iş?' Abımı ilk defa kızardığıno gördüm Ayça!" Bende kızardım, koluma vurup imalı imalı "Abimi avucuna almıştın çoktan haberin yoktu salak! Neyse, abim ondan sonra ki günler hep senin hakkında benden bilgi istedi." Gücenmiş gibi, "Bu yüzden mi benimle arkadaş oldun?" Dedim o ise bu sefer ciddileşerek, "Sende kendimi gördüm ben Ayça. Belki sana tuhaf gelebilir ama sanki en çok beni anlayan sen olacakmışsın gibime geldi, öyle hissettim." Tebessüm ettim, bende aynı şekilde hissetmiştim.

Küçük Kızım||TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin