4.7

68.3K 5.5K 7.5K
                                    

Multi; Miray, Deniz, Hazal, Asya.

Duman - Her Şeyi Yak

***

"Ya sen geri zekâlı mısın? Kimse senin sevgiline laf etmiyor zaten! Aptal aptal konuşma!" Uykuya dalmakla dalmamak arasındaki ince bir çizgideyken, içeriden gelen bağırışlar yerimden sıçramama sebep oldu. Gözlerimi araladığım gibi Ege'ye baktığımda hâlâ uyuyor olduğunu görüp rahatlayarak, yavaşça yataktan kalktım. Telefondan hâlâ piyano sesi yükseliyordu, hiç dokunmadan yatakta bıraktım.

Ege'nin uyanmamasına dikkat ederek kapıyı araladım ve odaya ses gelmesin diye de hızlıca geri örttüm. Koridora çıktığımda dağılan saçlarıma elimle çeki düzen vere vere sesin kaynağına doğru gitmeye başladım. "Bakışların da aynen öyle söylüyordu zaten!"

Baran'ın bağırışından yine bir Hazal ve Baran vakasının içinde olduğumuz anlaşılıyordu. Sesler mutfaktan yükseldiği için oraya yöneldim. "Ne bağırışıyorsunuz? Ege uyuyor." Kimse bana cevap verme gereği duymadı.

"Ya ben ne yaptım? Rahatsız olmayın diye size bakmıyorum bile! Daha ben ne yapabilirim?" Diye bağırdı Hazal, Baran'a.

"Ne oldu?" Diye fısıldadım yanımda dikilmekte olan Asya'ya. Omuz silkti. "Bilmiyorum. Hazal mutfağa gelmişti, Baran da arkasından gitti. Sonra bir anda bağrışmaya başladılar." Bakışlarımı Hazal ve Baran'a çevirdim. İkisinin de yüz ifadelerinden ne kadar sinirli oldukları anlaşılıyordu ve ben Hazal'ı ilk kez bu kadar öfkeli görüyordum.

"Bugün Dilara'yı bilerek getirdim buraya. Gözüne gözüne sokuyormuşum gibi algılayabilirsin sen bunu. Amacım ikimizin olmayacağını anlaman ve bu saçmalığı bitirmen." Hazal sinirle gülerek elini saçından geçirdi.

"Ben zaten bunu biliyorum ki! Ben bir an bile böyle bir şey için umutlanmadım! Ben de bilirdim Dilara'yla ayrıldığınız dönemde gelip sana 'seni seviyorum' demeyi, o boşluğundan faydalanmayı. Ama ben bunu yapmadım. Üstelik geldiğimden beri sizden tarafa bir saniye dâhi bakmadım! Senin bana söylediklerine rağmen ben senin mutluluğunu düşündüm. Şimdi gelmişsin hiçbir şey yapmadığım hâlde beni suçluyorsun Baran!"

Diğerlerinin arasından sıyrılıp Kuzey'in yanına yaklaştım. Şu durumda ne yapılır bilmiyordum. Araya girmeye çalışsak ortam daha da gerilecek gibiydi. Fakat girmezsek de iyice büyüyecekti. Sıkıntıyla ofladım.

Baran'ın yanında duran Dilara konuşmaya dahil oldu. "Baran'ın duygu karmaşasından yararlanmadığını söylüyorsun ama gidip fake hesap açarak ona yazıyorsun. Bir insan söyledikleriyle ve yaptıklarıyla en fazla bu kadar zıt düşebilir."

"Ya sanki ne yazdım Baran'a? Olabildiğince arkadaşça yaklaştım, kafasını dağıtmak istedim sadece. Ayrıca o hesapla sadece Baran'a değil, buradaki herkese yazdım. Tek istediğim herkesin mutlu olmasıydı. Yanlış bir şey yapmadım ben!" Hazal'ın çoktan gözleri dolmuştu, her an ağlayabilir gibi duruyordu.

Dilara, "Ne? Bir de herkese mi yazdın? O zaman sen orospusun. Herkesi ayartmaya mı çalışıyorsun?" dediğinde gözlerim kocaman açılmıştı. Hiç düşünmeden bir insana nasıl orospu damgasını yapıştırabilirdi? "Doğru konuş!" Diyerek Dilara'nın üzerine yürüdü Hazal.

Baran, "Sen de ağır ol!" deyip Hazal'ı, Dilara'dan sert bir şekilde ittirerek uzaklaştırdı. Birkaç adımda Hazal'ın yanında biterken Kuzey çoktan Baran'la aralarına girmişti. Baran'ı sertçe omzundan ittirdi. "O eline koluna sahip çık! Aksi takdirde kim ağır olması gerekiyormuş görürüz!"

Hazal'ı kolundan tutup mutfaktan çıkarmaya çalıştığımda bana engel oldu. Dolu gözlerini Kuzey'in omzunun arkasından Baran'a dikti. "Sana yazıklar olsun! Sana gerçekten yazıklar olsun. Ben hiçbir şey yapmamışken beni suçladığın için, sevgilinin bana orospu demesine bir şey demeyip üstüne bir de onu korumaya çalıştığın için sana yazıklar olsun!"

KORKAK | TextingWhere stories live. Discover now