6.3

48.9K 4.2K 3.7K
                                    

Shawn Mendes - Running Low

"Biliyorum kedimi çok seviyorsun, onunla geçirdiğin bir hafta hayatının en güzel haftasıydı ama onu senden almam lazım artık." Dedim alayla gülerken. Ege yüzüme ciddi olup olmadığımı anlamak istercesine bir süre baktıktan sonra kafasını salladı ve aynı alaylı ifadeyle konuştu. "Tabii çok iyi anlaştık kendisiyle. Bayılıyorum senin kedine."

Sitenin içerisine girerken güvenlik kulübesinde duran adama selam verdim. Önüme dönerken "Bu adamı bile özleyebileceğim ihtimali hiç aklıma gelmezdi." demiştim. "Bu suratsız adamı mı özledin cidden?"

"Yatıp kalkıp bu adama dua et sen. Bizimkinin yüzüne bakılmıyor, hemen sinirleniyor. Bir de izbandut gibi adam bir tane yapıştırsa uçarım herhalde."

İkimiz dediğime gülerken apartmanın girişinde gördüğüm bedenle yüzümdeki gülümseme soldu. Gamze paçozu apartmanın önünde dikiliyordu. Ya da bekliyordu mu demeliydim? Bizi gördüğü gibi yürümeye başlamasının başka bir açıklaması olamazdı zirâ. Beni gördüğü için asılan suratına hemen iğrenç bir gülümseme kondurdu.

"Merhaba!" Dedi son harfi uzatarak.

Tepkisini merak ettiğimden bakışlarımı Ege'ye çevirdim. Gamze'ye bakmıyordu ve o yokmuş gibi davranıyordu. "Okuldan mı geliyorsunuz? Gerçi bende ki de soru, bu formalarla nereden geleceksiniz?"

İkimiz de onu umursamadan yanından geçtik ve apartmana girdik. Bunun Gamze'yi yeterince sinirlendireceğini ve yüzsüzlük yapmaya devam etmeyeceğini düşünüyordum. Ta ki peşimizden gelmeye devam edene kadar. Yine de sakin olmaya çalıştım. Yaptıklarını sineye çekip çekip duruyordum ama benim de sabrımın bir sınırı vardı ve Gamze bu sınırın sonlarında geziniyordu.

Ege'yle açılan asansöre bindiğimizde Gamze de hemen binmişti. Anlık gelen sinirle gözlerimi kapatıp açtım. İnadına mı yapıyordu? Bunu sormam bile hataydı, elbette ki inadına yapıyordu. Bolca sabır dilenerek beşinci kata bastım. Bu sırada Ege'nin eli elimi tuttu. Baş parmağı yavaşça elimi okşarken kendimi rahatlatmaya çalıştım.

"Ee ne yapacaksınız birlikte?"

"Sana ne?" Dedim. "Sana ne ne yapıyorsak? Burnunu seni ilgilendirmeyen şeylere sokmaktan vazgeç."

"Opss pardon!" Dedi yüzüne kondurduğu masum bir gülümseyişle. "Sinirlisin sanırım bugün. Ben merak etmiştim sadece."

"Etme o zaman."

"Peki etmem bundan sonra." İsabet olurdu onun için. Gamze bakışlarını Ege'ye çevirdi. Utanmasam Ege'nin önüne geçip bakmasını önleyecektim neredeyse. O kadar sinir ediyordu ki beni, bir bakışına bile katlanamıyordum. "Bu arada Ege, geçen gece bana ders çalıştırdığın için çok teşekkür ederim. Sayende bugün sınavım çok güzel geçti."

Sinirle soludum. Aklı sıra bunu bilmediğimi ve şu an ondan öğreneceğimi düşünüyordu. İşin kötü yanı Deniz o gün bana mesaj atmış olmasaydı ben bunu gerçekten de şimdi öğrenecektim. Ege'nin söylemeye pek niyeti yokmuş gibiydi. Aklıma gelen gerçekle elimi Ege'nin elinden çektim. Bakışlarının bana döndüğünü fark etsemde umursamadan asansörün kapısına bakmayı sürdürdüm.

"Aklınca bunu bilmediğimi sanıp öğrenmemi sağlıyorsun ama şansına küs. Ben bunu zaten biliyorum." Yapmacık bir gülümsemeyle Ege'ye baktım. "Benim sevgilim çok sever hak etmeyenlere iyilik yapmayı."

Nihayet asansör şu lanet katları çıkmayı bitirdi ve kapısı açıldı. Kendimi dışarı attığım gibi Gamze'nin sesini duydum. "Size iyi eğlenceler."

Sen demesen biz eğlenmeyecektik çünkü.

Ege cebinden çıkardığı anahtarla birlikte kapılarına yönelirken Gamze asansörün önünde dikilmeye devam ediyordu. "Bu arada Miraycım." Yine ne saçmalayacağını merak ederek Gamze'ye döndüm. "O gece teşekkür etmek için sevgilini öpmemi bilmene rağmen gelip sıkıntı çıkarmaman büyük bir olgunluk. Gerçekten tebrik ediyorum seni, herkes bu kadar sakin karşılayamazdı bu durumu."

KORKAK | TextingWhere stories live. Discover now