[WattpadFanficsTR "Hogwarts Dünyası" okuma listesinde sizlerle!]
~"Mükemmel cadı" maskesi takan bir kızın mükemmel gibi görünen hayatının aslında hiç de mükemmel olmayan hikayesi.~
Bazı gerçekleri öğrendiğimizde dünya, bizim için artık eskisi gibi b...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
/17 Nisan Pazartesi, 1978/
Yüzüme değen bir şeyin yarattığı gıdıklanma hissi ile uyandım, daha doğrusu gözlerimi açmadım çünkü planım uyumaya devam etmek yönündeydi, bu yüzden beni gıdıklayan şeyi ittirdikten sonra yorgana iyice sarıldım. Ancak aynı his birkaç saniye içerisinde tekrar geri dönünde homurdanarak gözlerimi açtım, tam o sırada sağ tarafımdan gelen alaycı gülüşü duymuştum. O anda yatakhanedeki odamda değil, Baraka'da Sirius'un yanında olduğumu hatırladım.
Sabah uyandığımda anılar her zaman birkaç saniye gecikmeli geliyordu maalesef.
Gözlerimi açınca ilk karşılaştığım şey Sirius'un gri gözleri olunca istemsizce dudaklarımda minik bir gülümseme belirdi "Beni kendi saçımla mı gıdıkladın sen?" diye sordum uykulu bir ses tonuyla. Sirius aptal bir sırıtışla onayladı "Saat kaç?"
"Henüz yedi olmadı," diye mırıldandı Sirius, sağ elinin parmaklarını yüzümde gezdiriyordu. Saçları yeni uyandığı için dağılmıştı ve ona çok daha farklı, seksi bir hava katıyordu "Kahvaltıya gitmeden önce fazla fazla vaktimiz var."
Uykum dağılmaya başlamıştı; yavaşça doğrulup sırtımı, yatağın başlığına yasladım ve oturur pozisyona geçtim –yorgan hala boynumdan aşağısını kapatacak şekilde üzerimdeydi. Tek kaşımı kaldırarak yattığı yerden muzip bir şekilde bana bakan Sirius'a sordum "Ne için?"
Sağ eli yorganın altında bacaklarımın üzerinde dolanıyordu bu sefer de "Dün gece kaldığımız yerden devam etmek için tabii ki de," dedi ve beni belimden yakaladığı gibi kendisine çekti "Dişi panterlerin günde yüz kereye kadar çiftleşebildiklerini biliyor muydun?"
Bunu duyduğum gibi kahkaha attım, bir yandan da başımı sallıyordum "Ve sen bunu tam olarak ne amaçla araştırdın acaba, kuçu bey?" diye sordum ve Sirius'u, omzundan yavaşça ittirdim.
Ben kucağına oturunca ellerini, belimin iki yanına yerleştirdi "Belki sana biraz ilham kaynağı olur diye düşünmüştüm." dedi ve nazik hareketlerle beni, aşağı doğru çekip dudaklarımızı birleştirdi.
