*31* Melek ve Şeytan

3.8K 222 117
                                    

                  

Odamın önüne gelince durdum ve ziyaretçi koltuklarında oturan aileme döndüm. Sirius dışında herkes oradaydı "Kararımı verdim." dedim ve derin bir nefes aldım "Kalıyorum."

Bunu dememle birlikte James'in bana sarılması bir oldu. Gülümseyerek ben de ona sarıldım. Birkaç saniye sonra yavaşça geri çekildik "Eve hoş geldin, kuzen." dedi, kahverengi gözleri parıldıyordu "Ve anlattığın şey hakkında söyleyecek tek bir şeyim var: İnanamıyorum."

"Ben de inanamamıştım ama her şey yerli yerine oturuyor." dedim "Bunca güce sahip olmamın bir nedeni olmalıydı."

"Haklısın. Ama sakın, bir an için bile, bunun bir şeyleri değiştireceğini düşünme. Sen hala aynı Natasha'sın. Bir aile üyen yüzünden sana kötü gözle bakmam, bunu asla yapmam. Yoksa Pati ile arkadaş olur muydum sence?" dedi.

Onayladım "Sen de haklısın. Bunu duymak beni gerçekten de rahatlattı. En azından artık sizden saklamam gereken bir şey yok."

Yani, sayılır.

James sıcak bir şekilde gülümsedi. Remus ve Evans'a döndüm "Ya siz ne düşünüyorsunuz?" diye sordum.

"Bana mantıklı geliyor, aslında son zamanlarda bunun üzerinde düşünmeye başlamıştım bile." dedi Remus "Ama Çatalak'ın dediği gibi, bu hiçbir şeyi değiştirmez. Senin için de değiştirmemeli."

"Keşke söylenildiği kadar kolay olsa." diye mırıldandım.

"Ben gerçekten de şaşırdığımı itiraf etmeliyim." dedi Evans "Yani, senin gibi birisi nasıl onun kızı olabilir ki?"

Gülümsedim "Çok tatlısın ama benim diğer tarafımı bilmediğin için böyle düşünüyorsun. Doğal olarak ona benzeyen bir tarafım da var, ben sadece onu bastırmaya çalışıyorum. İnan bana, hiç de kolay değil."

"Ancak tahmin edebilirim." dedi "Bu arada, artık sana Natasha desem sorun olmaz, değil mi?"

Elimi problem değil dercesine salladım "Geç kaldık bile, isimle hitap etme aşamasına geçmek için yani." dedim "Bu arada, sanırsam bu aralar bizde kalıyorsun?"

Evans, pardon Lily, hafifçe kızardı "Şey, Bayan Potter beni çok sevdi sanırım. Remus, Rose ve beni bir haftalığına sizde kalmaya davet etti. Sanırım James'i uslandırabileceğimizi düşünüyor." dedi.

"Annem çok boş hayaller peşinde koşuyor." diye söylendi James.

"Tasha, bu arada senin saçlarına ne oldu?" diye sordu Rose.

"Rose haklı," dedi James ve saçlarımı dikkatlice incelemeye başladı "Ne ara mor oldular? Yoksa gizli bir Meta mısın?"

Güldüm "İlginç olabilirdi ama hayır, Meta değilim. Sadece minik bir değişiklik yapayım demiştim ve saçımı mora boyadım ama kalıcı değil, hatta şu sıralar akması lazım." dedim ve bir şeyi hatırlamışçasına Lily'ye döndüm "Potter'dan James'e ne zaman terfi etti bu eleman?" diye sordum, tek kaşımı kaldırarak.

Lily daha da kızardı "E... Emin değilim. Ama kalmaya geldiğimden beri daha olgun davranıyor."

"Yokluğum James'i iyi yönde etkilemiş."

"Yokluğun demişken," dedi James "Pati rezalet halde. Sana bu kadar düşkün olduğunu gerçekten bilmiyordum ama sen gittiğinden beri doğru dürüst gülmedi. Onun gönlünü alman gerekecek."

Dudağımı ısırdım "Beni affeder mi sence?"

"Bence affeder çünkü hepimiz gibi neden gittiğini o da anladı ve içten içe sana hak veriyor ama senin de anlamış olacağın gibi çok kırıldı. Gidip konuşman lazım." dedi James ve odamı işaret etti "İçeride."

Insensitive ➳ Sirius BlackWo Geschichten leben. Entdecke jetzt