K. Ş=21

374 40 4
                                    

Durmadan uzatıp pedikür yaptığım tırnakları sözde babam olacak adamın yanına giderken hepsini dişimle kopararak attım,eğer tırnaklarımı kemirmesem eminim bu tarifi edilemez duygular beynimi kemirecekti.

"nerede kaldı bu adam" diyip yanında Endişeyle oturan annem seren'e göz devirip rahat bir tavır sergilemek amaçlı ayaklarımı oturduğumuz yerden masaya doğru uzattım.
Aslında şuan belkide hayatımın en korkulu anlarını yaşıyor olabilirdim ama ona bunu gösterip korkumdan yararlanmasının manası yok.

"anne b.. Babam" diyerek ziyaret yerine giren gözleri ağlamaktan şişmiş bestenin anneme sarılışını seyrettim.
Bizi onca zamandan sonra terk edip birde hapse giren adam için ağlamak sadece güçsüzlüktü.

Bir iki saniye daha gözlerimi beste ve serende gezdirdiğim sıra açılan kapıya heyecanla döndüm.burada çok aile yoktu bizle beraber kocaman yerde topu topu en fazla on kişi çıkardı.
Babamın girişi bana bu geniş alanda sanki her yeri dar etmiş gibi hissettirmişti.
Ne bokuna bizi çağırıyorsun

Diye mırıldanıp tek kaşı kalkık karşımıza oturup özellikle bana bakan babana oldukça samimiyetsiz olduğunu belli eden bir gülüş sergileyip " naber be babalık" dediğimde babamın bir masaya vuruşu ayaklarımı geri çekmeme sebep olmuştu.
Siktirr.. Belli etme gözde, ona karşı güçlü ol.

"kendine gel edepsiz" dediğinde ben göz devirirken babamı boydan aşşağı süzdüm bizi terk ettiğinde küçük olmama rağmen hala aynı oluşuna baktım... Bizi tanıdığına bile emin olmadığım adama baktım.

"Orhan bizi neden çağırdın Allah aşkına bir kere bıraktın zaten bizi bir daha ailemi mahvetme" annemin yüzündeki endişe dilindeki yalvarır tını midemi bulandırdı. Bu adam kim ki ona yalvarıyordu?

"seren kendine birini falan bulamadın değil mi? Arkadaşlara haber ettim eğer sni bir adamla görürsem bacaklarını kırarım... Aynı şekil sizde edebinize tak-" derken bu sefer masaya vuran bendim.
Baba olacak adam tek kaşı kalkık bana dönerken hayretle bu konuşmalarına sırıtarak" ya sen kimsin adam takıyon peşimize onun bunun çocuğu " dediğim lafla babamın yüzü kızarırken alayla sırıttığım yüzüme vuracağı sıra önümdeki masayı ayağımla ona ittiğimde kalktığı yere geri oturdu.

Annem bana ben anneme baktım annemin bana belki yıllar sonra ilk defa gururla bakışıydı.
" s.. Sen ağzına sıçarım senin babanım ben" hah babaymış.
"hadi yaa annem olmasa buraya tek biz gelsek tanırmıydın bizi?.. Küçükken gittin bir orupu evladının peşine arkanda kalanlara sahip çıkmak hapse girince mi aklına geldi" diyip dolan gözlerimi görmesin diye kafamı yere eğip elimi sıktım.
Ben bu değildim... Ağlamam, ağlayamam.

"bu kızın dili küçükkende uzundu... Benim bestem hep uslu kızdı bak şuna sarı saçlarını nasılda erkeklerin dikkatini çekmek için kırmızıya boyamış" cidden bu adam kafayı sıyırmış.
"sana çekmiş huylarım Ba Ba lık" dememle bu sefer daha ben hareket edemeden attığı tokatla kafam sola düşmüştü ağzıma gelen metalik kan Tadı beni korkutması gerekirken daha çok cesaretlendirmişti.

Yüzümü alayla dikleştirip dudağımdaki kanı baş parmağımla yalayarak ağzıma doktupumda babam tiksinerek bakıp "psikopat... Aferin seren ben yokken kızı çok iyi yetiştirmişsin, beste sen nasılsın" bestem? Bestesi oldu Bi anda.
Ağzımdan Bi hah diye ses çıkarken beste konuşmadan annem araya girdi.

"sen nasıl hapse girdin?" dediği gibi babam bu anı bekliyormuşcasına bize doğru eğilerek etrafında muhtemelen polis varmı diye bakarak kısıkça konuşmaya başladı.
"çok büyük bir mafya babasının oğlunun suçunu üstlendim" dediğinde annem çığlık atacakken korkuyla babam elini annemin ağzına götürerek susmasını sağladı. Korkak işte gücü anca bize yeter.

"ne.. Neden?" besteden gelen soruyla anlık babam ona gülümseyerek " ben Bayadır bunların adamıyım beni harxıyacak yer arıyorlardı zaten çocukları birini öldürüncede benden yardım istediler karşı çıksam eminim beni öldürürlerdi" oh bu sayede bize yaptıklarının acısını çek Orhan bey.

"p. Peki bizi neden çağırdın?" dediğinde babam bir anlık annemin elini tutsada annem geriye çektiğinde bozuntuya vermeden babam konuşmaya başladı " yaparım ama sizden bir söz istiyorum dedim... Her ne olursa olsun sözünde duran bir mafya babasıdır cemal abi" ay bide iyi bişeymiş gibi övüyor tövbe tövbe.

"ne sözüymüş" diye umursamaz tavırla sordum ama içimi görseniz anasını satayım acayip merak ediyordum.
"size adamlar peşinizde olucak diye boşuna demedim geldiğiniz gibi.. Onlardan size sahip çıkmasını istedim, ben buradan çıkana kadar kızlarım karım inkar etse gitmek istese bile sizle kalsın ded-" derken yerimden kalkmamla babamın sözü yarıda kesildi.

"saçmalık" diyip tiksinerek baktığım babama bide nefretimi kusarken çıkmak için kapıya ilerlediğim sıra babamdan son duyduğum "buradan çıktığında artık hayatında bazı şeyler değişecek benim aksi kızım" kzım demek sana hiç yakışmıyor Orhan.

Açılan kapıyla koşar adım dışarı çıktığımda yüzüme çıkan soğuk rüzgarla ilk başımı havaya dikerken geri yere eğdiğimde gördüğün yaklaşık beş altı tane siyah araba önünde duran başları olduğu belli olan genç yakışklı çocukla göz göze geldiğimde çocuk içine çektiği sigara dumanını bir solukta havaya bırakıp bir elindeki fotoğrafa bir bana doğru bakarak yerinde dikleşince içimden sadece küfredip yanlarından hızla geçtim.
Şükür onları mafya sanmıştım.

Bir iki sokak arkama baka baka geçerken bir sokak daha döndüğümde çarptığım beden ve bir anda yüzüme inen çuvalla gözlerim karardı.

KÜÇÜK ŞEYTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin