K. Ş=28

325 34 16
                                    

(multi :yiğit ali, kerem)

(+20 vote)

Urazı ortada öylece bırakmam bir kaç saniyelik de olsa beni üzerken dışarda asırın arabasında geriye yaslanarak uyumaya başlamış Asır beste ikilisini görmemle geçmiş hızla arkadan dolanarak kimseye yakalanmadan evden çıkmıştım.

Saat on bire geliyor ama yiğit inşallah uyumamıştır genelde okulun inek öğrencileri sabah zinde kalkmak için erken uyur diye duymuştum.
Yiğitlerin evine geldiğimde bahçede birden fazla araba görmek beni şaşırtırken turuncu kaplama spor arabaya baktım, mükemmeldi.
Anasını satayım bende de şans yok ki böyle bir araba süreyim.

"Nurşencim servisleri getir" diye içeriden yüksek bir ses duyduğumda irkilerek evden biraz uzaklaşıp soldaki cam'a ilerledim, ordan tırmanıp tam üstündeki cama çıkmak hedefim, yiğit odada olsa iyi olur, cam kapalı.

Yavaşça cama tırmanıp tuğlalardan çıkıntılı görsel yapılmış duvara hiç düşünmeden bir  adım attım.
Tam yiğit alinin camının önüne geldiğimde ayaklarımı iyice sabitleyip emin olduğum anda  tam yetişemedim cama kolumu uzatarak vurmaya başladım.

Yumruklarım gittikçe sertleşsede açan olmayınca göz devirip tam geriye adım atmış bir elimi çekmiştim ki çektiğim elimden tutarak geri cama sabitleyen kişiye baktım.
"senin ne işin var burda" diyen keremin çatık kaşları aynı şekil benimde yüzümde yer alıyordu.
Asıl onun ezik dediği insanın odasında ne işi vardı?

" asıl sen ne arıyorsun burda, yoksa bizden gizli yiğitle kanka falan mısın?" dediğimde kerem göz devirirken hala imalı bakışımı ona attığımda omuz silkerek " siktir et yiğiti aşşağı ineyim bekle senin burada ne aradığını konuşalım" diyip tam camdan ayrılıryordu ki arkasından gitme diyince durup geri bana bakmaya başladı.

" ben yiğit'e geldim, senle muhabbet etmek istesem sana gelirdim, al beni içeriye" dediğimde kaşları çatılırken " kızım Bi erkeğin odasında ne işin var senin? Hem ne bok yicen yiğitle siktir git" bu keremin ağzı da benden iyi küfür ediyo.

"sana ne kardeşim yardım etmiyorsan köstek de olma" diyip o kardeşim lafının etkisinde kalırken hızla açılan camdan kendimi içeri attım.

Yatağın üstünde birkaç parça kıyafet vardı, içeriden gelen su seslerinden de belli oluyor ki yiğit duşa girmiş.
Kendimi yatağın üstüne atıp bir iki kez sektim, yatakta zıplamaya bayılırdım.
Bana hayretle bakıp her halimi izleyen keremi boydan aşşağı süzdüm, okuldaki serseri halinden eser yoktu. Bugün şık giyinmiş beyefendi.

"ee neden buradasın" diye merakla ilk sorumu tekrarlarken kerem tam yanıma oturup konuşmaya başladı.
"anneme eziğin annesi dernek gecesi için elbise tasarlıyor benide zorla yanında sürükledi yoksa bununla işim olmaz" dediğinde olumlu anlamda kafa salladım.

"sen yiğitin evine hep böyle istediğin zaman girebilirmisin?" dediğinde keremden tarafa dönerken yakınıma oturduğundan galiba direk gözleri dudağıma kaymıştı oruspu çocuğunun.
Kafamı evet der gibi inatla salladığımda bir anda elime yapıştı " bir daha o istese bile gelme " bu neyden bahsediyor, sinir bozucu.

Elimin üstüne koyduğu ellerinden sertçe çekip kurtulurken biraz yatakta gerileyerek " seni ilgilendirmez" dediğimde göz devirip yatağın köşesindeki kalem kutusundan bir tükenmez kalem alarak geri yakınıma oturdu, ne yapacağını merak ettiğimden geri bana uzanan ellerini itmedim.
Bir adres ve köşesinde ikinci kat soldan üçüncü cam yazıyordu.

"bu ne?" kerem bana göz devirerek elimi bırakırken bir anda kolunun bir tanesini sağa bir tanesini sola attığında istemsizce eğilirken direkmen sırtım yatağa yapışmıştı.
Tepeden parıldayan gözleriyle kerem beni süzüp " geldiğinden beri elini tuttuğumda bile sadece geri çektin böyle durumlarda genel olarak bide yalnızız kesin vururdun, aşağılayıcı tavırların azalmış onun yerine fazla asabiyet çökmüş üstüne gözlerin desen kapkara boş bakıyor belliki üzgünsün ağlayamadığın için içine attıklarını da şimdi bana kusma çaban var" dedikleriyle ağzım açık kalmıştı.
Beni benden iyi anlatacak kadar kerem tanımışmıydı?
"b.. Bu ne.. Nedemek?" kahretsin ne diye kekeliyorsun aptal gözde.

" diyorum ki bir daha üzgün olduğunda bu adrese gel seni yiğit değil ben anlarım, ona dertlerini anlatamazsın... Tamam banada olan biten hayatındaki şeyleri anlatamazsın ama en azından sinirini benden çıkarır rahatlarsın biraz, bende her şeye rağmen salak salak seni dinlerim " dedikleriyle nedensizce kalbim hızla çarpmaya göğsüm inip kalkmaya başlamıştı..

İnip kalkan göğsüme gözleri gittiğinde sırıtırken işaret ve orta parmağını birleştirerek kalbimin üstüne bastırıp" bu kalp hep benim için atsın, ve bana gelsin, bende burada olacağı-" derken bir anda keremi geri itip bağırmaya başlayan yiğitle toparladım.

" noluyo burada" ebininki oluyo dememek için kendimi zor tutarken geriye gitmiş kerem hala yiğit yerine bana bakıyordu bende yiğit'e baktım.
Beline sarılı bir bornoz üst tarafı çıplak birkaç damla su ile nefes kesiciydi.
Amk biz nasıl böyle bir çocuğa dönüştürdük bunu? Diye içimden istemsizce geçirirken ayaklanarak tam yiğitin önünde durdum.

"bişey olduğu yok kerem saçmalıyo-" dememe kalmadan kerem küfrederek koltuğun üstündeki deri ceketini alıp " he Amk bir saattir saçmalıyorum... Kızım sen bencilsin sevilmeyi yok ya hak etmiyorsun, al bu eziğin götünü temizle anca sen" diyip dahada saydırarak odadan ayrılırken o gittiği gibi atan kalbimde durmuştu.

Amk benimkide kalp değil dönme dolap her gelen kişide sekip başını döndürüyor.

"neyse ya hevesim kaçtı bende gidiyorum" diyip geri cama ilerlediğimde yiğit bileğimden tututup beni durdurdu.
Turan elini sert olmazsada geri çekerken yiğit iki elimi tutup bana yaklaşarak " sana bişey dedi de ona mı bozuldu moralin?, bak madem geldin hazır gitmişken ilk randrvumuzu burada mı gerçekleştirsek?" dediğinde mutsuz olan gözlerim dedikleriyle geri ışıldamıştı.

💨💨💨💨💨💨💨

"gözde hadi bana değil kitaba bak" diyen yiğit'e göz devirdim.
İlk randevusu da manitaya ders çalıştırmayan erkekte ne biliyim.

"of okulda matematik çektiğim yetmiyor bide burda mı çekeyim bu nasıl randevu?" dediğimde yiğit göz devirip benim gibi uzandığımız yatakta dikleşirken " az kaldı sınavlara hazırlanman gerek yiğitin sevgilisi tembel dedirtmem" yiğitin sevgilisi... Yiğitin sevgilisi.

Yüzüme en piç gülüşümü takınırken yiğitin dibine girip " sevgilinmiyim ben senin" dediğim gibi kızarmaya başladığında kırmızı olmuş suratına gülmeden edemedim.
Bir kaç dakika rahat onun bu halinin dalgasını geçerek" hadi biraz edebiyat çözüp uyuyalım " dediğimde yiğitin tek kaşı kalkmıştı.

" uyuyalım derken? " ayy yiğit kıtmısın.
" yani burada kalacağım" dememle yiğit hızla kafasını olumsuz anlamda sallamıştı.
"ne var be dışarısı çok karanlık dönemem eve artık" diye ikinci defa konuştuğumda yiğit bu halime gülüp " bizim şöför bırakır merak etme" he bide sen değil şöför bıraksın oldu.

Ona sadece göz devirip öylece gardolabına gidip içinden uzun bir sweet ve şort elime aldım.
"bunları giyicem arkanı dön, yada dönme fark etmez" dememle yiğit açık kalmış ağzını kapayıp yatağın ucuna gelerek " saçmalama kızım, bir erkeğin odasında nasıl kalacaksın" medeni insanlarız ne var bunda.

" uzatma kalıcam işte sende ne naz yaptın" dediğimde yipit göz devirip giyinmem için arkasını dönmüştü bir yandan da konuşmaya devam ediyordu.
"edebiyat kitabı ne alaka" aslında çok çok alaka yiğitcim.

"uyumak istiyorum ama uykum yok, edebiyat çözmeye başlayınca ikinci soruya geçmeden uykum gelir benim net" dediğimde gülme sesi bana kadar gelmişti.
Üstlerimi geçirip dönmesini söylediğimde gülen yüxü donmuş yutkunarak beni süzüyordu.
E oda haklı süzülmeyecek gibi değilim.

Hızla yanına geçip yatağın üstündeki kitapları öylece elimin tersiyle yere atarken yatağın içime girdiğimde benle beraber yiğitte girmişti.
Normalde pek yadırgamam bir kız arkadaşımla yatıyormuş gibi yiğitlede yatabilirdim ama nedensizce gözümün önüne gelen kerem ve sözleri beni huzursuz etmiş yiğitin yastığını yere fırlatmıştım.
" yerde yat sen" dediğimde söylenerek oda tam sağıma yatak sermişti.

KÜÇÜK ŞEYTANWhere stories live. Discover now