K. Ş=27

397 42 20
                                    

(multi :Uraz edit)

+20 vote

GÖZDE 'DEN

kızlar çıktıktan bir on dakika geçince salak salak köşede pubg oynayan Uraz' a göz devirdim.
Kızları yolladı beni yanında tutmak için, amacı pubg oynamakmıydı cidden?

Yanıma telefonda almadığımdan sıkkınlıkla ayaklanıp kapıya ilerlediğimde Uraz dikkatini birazda olsa bana vermiş olacakki önüme çıkıp bir anda kapıyı kilitledi. Şerefsiz.

"aç kapıyı oyununa devam et" dediğimde sırıtırken bir anda yanağımdan makas alıp " senle ilgilenmedim diye alındın mı kızıl" ay ne boş konuşuyordu.

"saçmala siktir olup gidicem canım sıkıldı" diyip elindeki anahtara uzandığımda kolunu havaya kaldırıp " o zaman bizde beraber takılırız" diyip daha ben ne olduğunu anlamadan boştaki koluma yapışıp beni yatağının üstüne bildiğin attı.

Sana dokunmaya kalkarsa azına sıç.

Bir küfür bu kadar yanlış kullanılır herhalde iç ses.
Uraz benim fesat düşüncelerimin aksine yatağın tam karşısındaki televizyon setinin altından iki tane oyun konsolu çıkarıp birini bana fırlatınca gözlerim parladı.
Pek dıştan böyle oyun oynayan bir tip gibi gözükmesemde aslında elime verseler günlerce odadan çıkmadan oyun oynayabilirdim.

"seviyorsun galiba" diyen Urazla kendime gelirken yanıma oturduğunda ökrürüp sevindiğimi belli etmemeye çalışarak "yani, eviniz sıkıcı azcık oynarsak can sıkıntımız gider.. Ne oynıcaz" dediğimde açtığı araba oyununa dolan gözlerle baktım.
Bu benim para vermeye kıyamadığım en son çıkan araba oyunlarındandı.

💨💨💨💨💨💨💨

"kızıl sakın sen ehliyet alma, Amk kendi şeridin harici her yerden geçiyon" tamam oyun oynamayı severdimde az biraz kötü oynuyor olabilirim ama birazcık.
Tabi Urazın bilmem kaçıncı benle dalga geçişinden sonra konsolu suratına fırlatıp " al oyununu başına çal, ben zaten üst düzey oyuncularla oynamaya layığım sen benim dengim değilsin" dediğimde Uraz hayretle gülmüştü.

"benle oynamayı bıraktığın için şimdi şükür namazı kılıcam, sendeki bu hırsın kaynağı nedir yemekte yiyemedik senin yüzünden... Çüş tamı tamına dört saattir oyundayız" son sözleri saate bakarak çıkarken bir anda ayağıyla beni tekmeleyip " herkes yatmıştır kalk git bana yiyecek birşeyler hazırla" dediğinde bana tekme atan ayağına bir şaplak atıp " uşağın mı var senin karşında git kendin hazırla" diyip ona bakarken konuşmasına izin vermeden ağzım sulana sulana ben devam ettim.

"yada dur, besteye diyelim bize sucuklu tost yapsın acayip iyi yapar" dediğimde Uraz göz devirip bir anda kaşlarını çatarken "o kızla anlaşıyormusun?" dediğinde yüzümü buruşturup "ona sadece ben isimsiz hitap edebilirim, beste diceksin ve evet arada anlaşamasakta seviyorum kan bağı var sonuçta atsan atılmaz" dedim.

Uraz göz devirip kendini yatağa atarken bende artık aramızda böyle fesat düşünceler olmadığını anladığımdan bozuntuya vermeden yanına kendimi bıraktım.
Uraz yüzünü bana dönerek " kardeşin diye ona iyi davranma" kesin bu Uraz bişey biliyor.
"ne biliyorsan dökül boş yapma" dediğimde Uraz başının altına elini koyup benden yükseğe çıkarak " ilk onu kaçırdığımızda arabadayken bizim adamlara telefon açmıştım kardeşinin dediği ise ikizimi kaçırmayın o çok kötü biri kaçıracaksanızda bizi ayrı yerlere koyun ondan nefret ediyorum de-" derken sözünü tamamlanmasına izin vermeden sehpahanın üstüne bıraktığı anahtarı alarak kapıya yöneldim.
Urazın dur gibi sözlerini umursayacak durumda değildim, ne safım Amk asıl şeytan oymuş, yüzüme karşı iyi arkamdan beni karalayan bir kötü.

Kapıyı açtığımda ben önde Uraz arkada kapıyı çalmadan tam karşıdaki bestenin odasına daldığımda beste yatağa uzanmış kucağında da uyuyan Asır yavaşça kalkakarken onların bu haline alayla baktım.
Ben o mutlu olsun istemiştim. Asırla olmuştu da ama beni belliki mahvetmek istiyordu.

"bölmedik biz sizi demi" dediğimde Asırla beste tam karşımızda durmuştu.
Asır Dağılmış saçları ve uykulu gözleriyle beni süzüp "kapı çalma adeti yok mu sende" diyince göz devirip " beste bunu söylemedi mi ben kapı çalmam" dediğimde bestenin gözlerine baktım. Bir başka bakıyordu, eskiden korkulu bakan gözlere sis inmiş gibiydi.

"ne saçmalıyorsun gözde" diyip beste yüz buruştururken " diyorum ki bestecim ufak atta civcivler yesin" diyip yerimde bir tur dönerken " ya ben senin ezildipin okula geldiğimden beri seni savunmak, korumaktan başka ne yaptım?" kendimi küçük düşmüş gibi hissediyordum? Acaba arkamdan gülmüş müydü? bol bol.

"gözde ne oldu bir düzgünce anlat" diyip ellerini anlayışla beste omuzlarıma koyduğunda gözümden bir damla yaş akmaya hazır olsanda onuda bestenin elleri gibi bir çırpıda geriye itip " kızım sen nankörsün, ben seni her daim laf atsamda koruyayım sen de git ite köpeğe bana olan nefretini kus" dediğimde beste yine anlamzca bakarken Uraz öne çıkıp " seni kaçırdığımızda arabada gözde hakkında olan düşüncelerini söyledim" dedi.

Bestenin ağzından ilk defa bir küfür seslice çıkmıştı " şerefsiz" Uraz bestenin bağırışına gülerken beste bana dönüp olumsuz anlamda kafa sallayarak " bak yanl-" sözünü tamamlanmasına izin vermeden araya girip " seni bir daha nah korurum" diyip elimi ona vurmak için kaldırmıştım ki Asır bileğimi havada yakalayıp beni geriye iterken ben tam arkamda duran Urazla yeri boylamıştım. Hah Bi bu eksikti.

Asır yüzünde beliren nefret tohumlarını bir bir bize vurmak ister gibi bir elini rahat tavırla cebine atıp bir elini de donukça duran beste oruspunun bileğine götürüp sıkıca tuttu onu.
"bestenin senin korumana artık ihtiyacı yok, o senin gibi küçük bir kadın değil... Güçlü, bende ona güç olacağım" diyip yanımızdan besteyi sürüryerek geçerken Uraz öfkeyle ayağa kalkıp asırın karşısına dikilip ona yumruk attığında beste çığlık atmıştı.
Onların bu haline göz devirdim.
Boktan bir günün üstüne bir daha kavga, çok güzel.

"sen kimsin benim evimde yanımda duran kadını geriye atıyorsun" diye öfkeyle Uraz bağırırken babasının gelip olanları görmemesini diledim. Bide onu çekemezdim ki Allah'tan ev büyük.
Asır kanlı dudağını elinin tersiyle silip alayla gülerek tam Urazın karşısında onun gözlerinin içine baka baka " annem olmasa şu evde iki dakika durmam... Ha ama unutma Uraz her bokunu bilip temizleyen bu evde aylak aylak dolaşmak yerine para kazandırıp güç'e sahip olan benim, sen sadece babasının arkasına gizlenen küçük bir çocuksun bense bir liderim" diyip nefes alarak güldü, kitlenmiş donmuş gibi olan Urazın omzuna işaret eliyle vurarak sözüne devam etti.
"ben her ne kadar gerçek bir Atahan olmasamda bu soy isminin grur kaynağı hep ben oldum, o yer altında ismi anılan ben oldum... Bu soy ismi hak eden, bu evi hak eden benim, beni karşına alma yarattığım şeyin altında kalırsın" diyip bir anda kafa attığında Uraz yere sendelenirken dizlerimin üstüne onun kafasını aldım. Asır bu sefer bana doğru elini sallayıp " sende dahil bu kıza eli kalkan herkesin acımadan elini kırarım, bir daha kendine hakim ol bilip bilmeden konuşma" diyip besteyle odadan ayrıldılar.

Ay ne kadar ezik duruma düşmüştük.
"gözde yanımda kal kötü hissediyorum" benim eziklerke işim yok canım. Urazın kanamaya başlayan burnuna yüz buruşturup "kötü hissetmekte haklısın biraz kendini topla" diyip dizlerimdeki kafasını yere bırakarak ayağa kalktığımda Uraz ayak bileğimi tutarken " iyi hissetmiyorum diyorum, bu gece beraber kalsak?" ona göz devirip yavaşça ayak bileğimi ondan kurtardım.

"bende bu düştüğüm durumdan dolayı kötü hissediyorum ama senin yanından kalırsam daha kötü hissederim... Bana iyi gelenin yanında kalacağım bu gece, sabah beni bekleme direk okula geçerim" diyip öylece yanından ayrıldım... Yiğit 'e gidiyordum, zaten grur kalmamıştı bende, bir anda artık odasına dalıp ona sarılarak yatardım. Anca zaten bu rezil günü o unuttururdu bana.

KÜÇÜK ŞEYTANWhere stories live. Discover now