K. Ş=13

516 46 8
                                    

(MULTİ :KARAKTERLER)

1.GÜN
2.GÜN
3.GÜN
4.GÜN
5.GÜN
6.GÜN
7.GÜN
8.GÜN
9.GÜN
10.GÜN
11.GÜN
12. GÜN
13.GÜN
14.GÜN
15.GÜN
16.GÜN
17.GÜN saat sabah 04:20

"gözde nolur iki dakika şuraya oturıyım zaten yarı gözü açık koşuyorum amk şuraya bayılcam" diyen ter içinde kalmış yiğite göz devirdim.
Bugün evde beraber çalışmaya başlamamızın 17.günüydü şurada partiye kalmış topu topu on  on bir gün onun değişmesi gerekirken dediğine bak!
öfkeyle oturmaya kalkışan yiğitin ensesine vurup "evet bende ayakta dikilip senin koşmanı beklemekten yoruldum. Ama bak bu bank pis şöyle yapalım sen şınav çek bende senin sırtında olurum nasıl fikir" dediğimde itiraz edecekken tek kaşımı kaldırmamla oflayarak eğildi. Bu kadar zamanda bütün günümüzü beraber geçirmekten baya iyi tanışmıştık.

Ne yiğit eskisi gibi çok hem karakter hemde tip olarak ezikti nede ben onun yanındayken eskisi kadar sert.
Dalgasına söylediğim kelimeride eskisi gibi ciddi sanıp utanarak kızarmıyordu.
Amk mükemmelim bee.

"AA dikkat et göttoş" düşecekken söylediğim kelimeye sesli gülüp şınava devam ederken "o nasıl kelime" dediğinde göz devirirken daha fazla dayanamadı ki kırk birinci şınava beni üstünden itip eve doğru yürümeye başlayınca söylenerek bende peşine takıldım. Aq hızlı da yürüyor uzun gavat.

Eve geldiğimiz gibi o gelmesi için kuzenim deniz gevşeğini aramıştı. Ben arada olmasam aralarından su sızmaz o derece yakın olmuşlardı. Hayır yani alt tarafı denizden dövüşmeyi ben öğrendim diye ona da öğretsin az biraz dedim iyice kanka oldular.

"gözde bir dakika kızım" diyip sabahın köründe neden kalktığını anlamadığım yiğitin annesi beni durdurarak " gözde yiğit neredeyse tamamen değişti vücud olarak zayıf akıl olarak daha güçlendi.. Hepsi senin sayende biliyorum ama bu şeylerini arkadaştan öte olmasın lütfen, geçen spor yaparken Şule yiğit alimi görmüş beni aradı araları olacak gibi onlar evlenirse ilerde bizim için daha iyi olur tam bize layık gelin"diyip daha benim birşey dememe izin vermeden o alttan sinsi gülümsemeyle yanımdan ayrılınca salak gibi ortada dımdızlak kaldım.
Amk iyilik de yaramıyor bana şükredeceğine evlilik planı yapıyo oğluna... Hem zaten merak etmesin yiğitte Şule için değişiyor bir nevi

Sessizce yiğitin odasına girdiğimde ayağında top sektiren yiğit durgun halime bakıp " Karadenizde gemilerin mi battı kırmızı" dediğinde göz devirdim.
Şu 17 günde bana kırmızı lakabını takmıştı küçük şeytan lakabından sonra kabul ettiğim belkide ilk lakab.

Nedensizce içim sözlerden sonra bir buruk olmuş konuşma isteğim kalmamıştı.
Sessizce onun yatağının ters tarafına oturup ona sırtımı dönerken yataktaki bir iki kıpırtı sonu yanıma oturup kafamı şakasına kolunun altına alıp saçımı karıştırarak " kızım seni sessiz görmeye alışkın değilim iki küfret yüzüme" diyince gülümserken tam karşındaki duvarda asılı gün sayıları ve her birinde ayrı bir şulenin fotoğrafını görürken gülümsemem yüzümde solup onun karın boşluğuna dirseğimi geçirirken birde ayağına basıp hızla kapıya ilerledim benden önce deniz odaya girdiğinde "yine ne bokuma tartışınız" derken yiğit inleyerek " bu sefer ben suçsuzum" dediğinde bir ona birde salak kuzenim denize dik dik bakıp "ikinizde aynı boksunuz... Ben dışarı çıkıyorum kendini savunmasını öğret şuna öğlene doğru gelirim ha sakın bu sabah haşlanmış yumurta harici bişey de yemesin" diyip kapıyı çarptığım gibi odadan ayrıldım.
Sağolsunlar analı oğullu günümün içine ettiler.

BESTE 'DEN

"Şule Bi.. Bilmiyorum bayadır gözde onun yanında" diyip saçımın arkadan çekilmesiyle çığlığı bastım.
Şule bugün arkadaşlarıyla beni sıkıştırmış yiğit ali ve gözde arasında ne var diye soruyordu.

"gerixekalı, yiğit ali nasıl öyle bir vücud yaptı... Hem sivilceleri de gitmiş neredeyse bunları anlat bana" dedi.
Yiğit aliyi bilsem söylemezmiydim? Artık o benim sevdiğim eski yiğit ali gibi değildi, değişmişti. Gözde değiştirmişti
Bu sadece yüz vücud olarak değil karketeri de değişmişti.
Eskisi gibi bana ders anlatmıyor hep gözdeyle spor yapıp gecelere kadar ona ders çalıştırıyordu.

"Şule gözde onu panolarda asılı keremin partisine kadar değiştireceğini öyle okula döneceklerini söylemişti tek bi-" derken önümde şulenin atacağı tokadı tutan keremle sözümü kestim.

Kalbim istemsizce yerinden çıkacak gibi hem korku hem heyecandan çarparken Şule elini bir çırpıda keremden kurtarıp hırçın bir şekilde elini beline koyarak" gelecekteki müstakbel eşim bana karşımı geliyor " dedi bilerek herkes duysun şok olsun diye sesli söylemişti. Başardı, bütün insanlar bu tarafa odaklanırken kerem halini hiç bozmadan sırıtarak" bir eziği merak eden kız sence benim müstakbel eşim olablir mi? Burası babamların dünyası değil sende kendini orada sanıyorsan bence kurtul.. Ve benim beste baldızım sayılır ona dokunanın kız erkek ayırt etmeden maddi manevi canını yakarım " diyip bir anda bileğimden tutarak beni sınıftan çıkarırken durmak bilmeyen göz yaşlarımı elimle silmeye başladım.

Her önünden geçtiğimiz koridor ayrı bir şokla bakarken kerem sadece onlara el hareketi çekiyor yada ne bakıyon amık gibi abuk subuk küfürler ediyordu. Cidden bestenin ben değilde ikizi kerem olablir.

Tamamen bahçeye çıktığımızda kerem beni kendilerine ait olan grubunun çardağına getirdiğinde içinde oturan üçlü arkadaşı bana şaşkın şaşkın bakıyorlardı.
"bakmayın olum gözde aklımı aldı" dediğinde ben keremin sınıfında yine popüler olan gökhanın yanına oturduğumda içimde yine bir heyecan oluşmuştu.

"üzgünüm rahatsız ettiysem kalkabilirim" diyip tekrar oturduğum yerden istemsizce ayaklanırken gökhan işaret parmağını alnıma dayayıp beni aşşağı çektiğinde direk oturup onu dinledim " cidden sen o şeytan gibi kızın ikizi misin?" bunu inanamıyormuşcasına söylemişti, ki haklı her duyan şaşırıyordu.

Yandaki diğer ikili ve keremde dahil ciddi ciddi benden bir cevap beklerken "üvey kardeşiz" dememle hepsi rahatlayıp ben anlamıştım zaten çok zıttınz gibi kelimeler sarf ettiğinde ilk defa yüksek sesli bir kahkaha atıp "şaka" dediğim gibi hepsi cşddileşmiş ben mal gibi ortada kalmıştım.

En sonunda gülüşüm yavaş yavaş silindşpinde bizim sınıftan olan erdem ve sınıftan bakın bir kere bile yüz yüze konuşmadığım erdem benş işaret edip kereme doğru " ne diye ikidir bu kızı koruyorsun bilmediğimiz biley mi var, hayır söyle ona göre davranalım" dediğinde benim yüzüm kızarmış kerem benim aksime sırıtıp sıkmış olduğu kuravatını göğsüne kadar indirerek kolunu arkasına dayayıp "dediğim gibi gözde sağolsun, geldiğinde AA kardeşimi korumuş etmiş diyip benim boynuma dolayacak partide o ellerini" bari yüzüme yüzüme anlamasa planlarını.. Onlara göre o kadar mı korkak duruyordum?

Gökhan ve diğerleri toplu gülüşü keremin yanına oturmuş aralarında en soğuk az konuşan kişi olan Uraz bana sert bir şekilde bakıp " bu muhabbetten gözdeye bahsedersen olacaklardan sen sorumlusun" diyince kuru boğazıma otura otura yutkunup olumlu anlamda kafa sallayarak aşşağı düşmüş gözlüğümü yerine sabitleyip sessizce yerimden kalkarken onlar sanki ben hiç yanlarında değilmişim gibi muhabbetlerine gülüp eğlenerek devam ettiler.

Zaten ben buyum olduğum ortamda istenmeyen, yokluğu fark edilmeyen, daha yeni ki gibi eğlenceleri diğerlerine komik gelmeyen her şeye özür dileyen ve en önemlisi de sorunlarını bilse bile değişmeye çabalamayan aptal kız.

KÜÇÜK ŞEYTANWhere stories live. Discover now